Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/360 E. 2023/478 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/360 Esas
KARAR NO: 2023/478
DAVA: Tespit
DAVA TARİHİ: 08/03/2023
KARAR TARİHİ: 22/05/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin —— Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı———- sayılı arsanın maliki olduğunu, diğer davalı——- aralarında bu arsada bir ———–edilmesini ve inşaa edilen bağımsız bölümlerin satışı ile hasılatlarının paylaşılmasına ilişkin olarak————- imzalandığını, davalı firmalar arasında akdedilen iş bu sözleşmeye göre arsa üzerinde yüklenici tarafından bir proje inşa edileceğini ve projedeki bağımsız bölümlerin satışının arsa sahibi adına yine yüklenici tarafından gerçekleştirileceğini, bu satışlardan gelen hasılatın %58’inin arsa sahibi ———% 42’sinin yüklenici olan ————-ait olacağını, inşaat ruhsatının alınmasından itibaren 48 ay sonra halen satışı yapılmamış olan bağımsız bölümlerin ise aynı oranlarda taraflar arasında paylaştırılacağını, işbu sözleşmeye göre ———- satış yetkisi alan —– davalı —-arsa sahibi olduğu——– kayıtlı taşınmaz üzerindeki —– müvekkili şirkete —- numaralı düzenlenme şeklinde———- bedel karşılığında satıldığını, müvekkinin işbu sözleşme gereği yüklendiği ödeme yükümlülüklerini, ödeme planına göre eksiksiz ve zamanında yerine getirdiğini, sözleşmenin tüm hükümlerine uyulduğunu ve taksit ödemelerinin belirlenen vadelerde yapıldığını, dava tarihi itibari ile müvekkilinin sadece vadesi gelmemiş taksit ödemeleri bulunduğunu, tapu mülkiyetinden doğan hakkını haksız ve kötü niyetli kullanan davalı———- ödemesi tamamlanan bağımsız bölümlerin tapu devirlerini yapmaktan açıkça kaçındığını, ödemeleri devam eden bağımsız bölümleri de ödemeleri tamamlansa dahi devretmeyeceğini açıkça dile getirdiğini, yapı kullanım ruhsatı çıkan ve kat irtifakları kurulan dava konusu bağımsız bölümlerin davalı arsa sahibi tarafından 3.kişilere satılmasının muhtemel olduğunu, müvekkilinin bu konuda hiçbir güvencesinin bulunmadığını, arsa sahibi —– kredi alacakları bulunan dava dışı Bankalar ile arsa sahibi arasında —- yevmiye numarası ile ———- imzalandığını, bu sözleşmenin tapuya şerh edildiğini, davalı ———- arasındaki sözleşme gereği satış bedellerinin kendi payına düşen kısmının (%58) %5’ni kendisinin alması ve kendi payının kalan kısmını ise banka borçları için bankalara temlik ettiği hususları göz önüne alındığında, müvekkili ile yüklenici arasındaki satış vaadi sözleşmesinden haberdar olduğunu, müvekkilinin ödediği satış bedellerini tahsil eden ve bundan kazanç sağlayan arsa sahibi —— yükleniciye satış için yetki vermediği ve müvekkile yapılan satışa onayı bulunmadığından bahisle satışı yapılan bağımsız bölümün ödemeler tamamlansa dahi tapu devrini yapmayacağını bildirmesinin iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, müvekkilince yapılan ödemelerin tamamının arsa sahibi ————bilgisi dahilinde yapıldığını, satışı yapılan bağımsız bölümlerin her ne kadar tapu devirleri yapılmamış ise de anahtar teslimlerinin yapılmış olduğunu, bu bağımsız bölümlerin aidatlarının, elektrik ve su faturalarının müvekkili tarafından ödendiğini, fiziki teslimi yapılan bağımsız bölümün arsa sahibi tarafından 3. Kişiye devri halinde müvekkilinin yaşayacağı mağduriyetin daha da büyük olacağını, müvekkili şirketin, inşaat alanında bulunan satış ofisine giderek ve satış yetkilisi kişilerle görüşerek dava konusu bağımsız bölümü iyi niyetli olarak ve tapu kayıtlarına güvenerek satın aldığını, tapuda malik olarak kayıtlı olan kişinin taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazı devretmeyi vaat etmesi halinde tapuya sözleşme şerhinin mümkün olduğunu, somut olayda ise yüklenici————arsa sahibi —- arasındaki ————–doğan yetkisini kullanarak müvekkili ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdettiğini, her ne kadar taraflardan birinin talebi üzerine sözleşmenin şerhi mümkün ise de, somut olayda taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tarafı ile tapu maliki firmanın aynı olmamaları nedeni ile sözleşmenin tapuya şerh ve tesciline karar verilmesini, yargılama neticeleninceye kadar yine aynı nedenlerle herhangi bir hak kaybı yaşanmaması adına bağımsız bölümün tapu sicili üzerine “Davalıdır” şerhi işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:Davacı vekili——— vermiş olduğu —-tarihli dilekçesi ile dosyanın———- dosyası arasında tarafları ve dava sebepleri aynı olmasından dolayı nedeniyle HMK 166. Md. kapsamında birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
——– sayılı dosyası ile Mahkememizin ——– Esas sayılı dosyası arasında fiili irtibat bulunduğu ve davanın halen derdest olduğu gerekçesi ile birleştirme kararı verildiği görülmüştür.
Huzurdaki davaların davacıları ve dava konusu taşınmazları farklı olup, davalılara yönelik dava konusu talebin satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne tescil ve şerhi olduğu, ayna yönelik bir talebinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalılar arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan ihtilaf nedeniyle davalı ———Şirketinin cevap dilekçesinde belirtildiği üzere———- dava dosyasında yargılamanın devam ettiği, davalı yüklenici şirketin yaptığı taşınmaz satış vaadinin tapuya şerh edilmesine ilişkin mahkememize birden fazla dava dosyasının bulunduğu, keza bu yöndeki dava taleplerinde verilen tedbir kararlarına yönelik itirazların istinaf incelemesine konu olduğu ——— Mahkemesi’nin kararlarından anlaşılmıştır.
HMK 166/4 Maddesinin “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
” şeklinde düzenlendiği, birleştirme kararı verilen dosyadaki verilecek hükmün mahkememiz dosyasını etkileyecek nitelikte bulunmadığı, dava konusu yapılan taşınmazların ve davacıların farklı olması, taşınmaz satış vaadi satış sözleşmesinin farklı olması nazara da alındığında davalar arasında bağlantı veya hukuki ya da fiili irtibat bulunmadığından, birleştirme kararı verilen dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Birleştirme kararı verilen mahkememizin ——– sayılı dava dosyasına gönderilen———-sayılı dosyasının ———- Asliye Ticaret Mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE,
2-Yargılamanın bundan sonra ———— Asliye Ticaret Mahkemesice yürütülmesine,
4-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin esas kararla birlikte hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda esas hükümle birlikte kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/05/2023