Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/35 E. 2023/312 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/35
KARAR NO: 2023/312
DAVA: Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ: 13/01/2023
KARAR TARİHİ: 29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin %50 hissedar olduğu, şirketin diğer %50’sinin aynı zamanda şirket müdürü ve şirketin tem imza yetkilisi olan—— olduğu, ——–tarihinde gerçekleştiği, şirketin —– yayınlanan esas sözleşmesi’ne göre olağan genel kurulun her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren 3 ay içerisinde toplanması gerektiği, bu açık kurala rağmen 2020 yılının hesap dönemini takip eden 2020 yılı ve 2021 yılı genel kurulları için çağrı yapılmadığı, hesapların incelenmediği ve ibra keyfiyetinin gerçekleşmediğini, ——-yürütülen soruşturmada bu kişinin dolandırıcılık suçunu işlediğinin ileri sürüldüğü, söz konusu soruşturmada bu kişinin bulunmadığını ve hakkında yakalama kararı çıkarıldığı, şirket müdürüne aylardır ulaşılamadığı ve bu nedenle şirketin işleyemez hale geldiği, müvekkilinin, şirket müdürünün şirketi ve dolayısıyla kendisini ilzam edebilecek iş ve işlemler yapıp ülkeyi terk etmiş olmasından endişe ettiği, ——-şirketin 2020, 2021 ve 2022 yılı hesaplarının incelenmesi ve tasdiki, müdürün ibrası ve aynı yeni müdür atanması…” gündemi ile Mahkemece uygun bulunacak tarihte —– TTK M. 617 ve M. 412 uyarınca olağanüstü toplantıya çağrılmasını ve Mahkeme toplantıya gerek görür ise gündemi düzenlemek ve kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere müvekkilinin kayyım olarak tayin edilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili yasal süreden sonra ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; TTK’nın 412/1. madde uyarınca genel kurulunun toplantıya çağrılması davası açılabilmesi için TTK’nın 411/1-3 fıkralarında öngörülen şekli unsurların yerine getirilmesinin zorunlu olduğu, TTK’nın 411/1-3 fıkralarına göre limited şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılması talebinin noter aracılığıyla şirket müdürüne bildirilmesi gerektiği, bu bildirim üzerine şirket müdürü bu talebi kabul etmediği veya talebe 7 günlük süre içinde olumlu cevap vermediği takdirde, ilgili ortak TTK’nın 412/1. fıkrası uyarınca genel kurulun toplantıya çağrılması davasının açılabileceği, noter aracılığıyla şirket müdürüne usulüne uygun olarak yapılacak yazılı talebin sonradan açılacak genel kurulunun toplantıya çağrılması davasının dava şartı olduğu, ortada noter aracılığıyla yapılmış usulüne uygun bir bildirim/talep yoksa, açılmış olan davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiği, bu bağlamda davacı yanın 07.12.2022 tarihinde noterde düzenlediği genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin ihtar bildiriminde, bildirimin gönderileceği davalının (şirket müdürünün) adres kısmına kötü niyetli ve bilinçli olarak kendi adresini yazdırdığı, davacının noter ihtarında muhatabın adresi olarak bildirdiği ——– adresinde gerçekten de kendisinin oturduğu, davacının, gerçekte kendisinin oturduğu, davalının oturmadığını bildiği bir adrese kötü niyetli ve kasti olarak noter ihtarı çektirdiği ve böylece ihtarın sonuçsuz kalmasını sağladığını, bu kasti ve kötü niyetli davranışından sonra usulen geçersiz olan bir noter ihtarına dayanarak dava yolu ile genel kurulun toplantıya çağrılmasını talep ettiği, usulen geçerli bir noter ihtarı çekilmeden açılan genel kurulunun toplantıya çağrılmasına ilişkin davada, TTK’nın 411/1-3, 412/1. maddeleri bütününde öngörülen ve dava şartı niteliğindeki hususların yerine getirilmediği ve bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraf iddia ve savunmaları yukarıda özetlenmiş olup davanın konusu davalı şirketin 6102 sayılı TTK’nın 617.maddesinin yollaması ile uygulanan 412 madde uyarınca şirketin ———kayyım marifetiyle çağrılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir.
—— ilişkin çağrı usulü TTK’nın 410. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre ” Genel kurul, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Tasfiye memurları da, görevleri ile ilgili konular için, genel kurulu toplantıya çağırabilirler.
(2) Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir. ” hükmüne haizdir.
Azlığın çağrı yapabilmesinin şartlarının düzenlendiği TTK’nın 411. Maddesi ” (1) Sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Esas sözleşmeyle, çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilir.
(2) Gündeme madde konulması istemi, çağrı ilanının ——— yayımlanmasına ilişkin ilan ücretinin yatırılması tarihinden önce yönetim kuruluna ulaşmış olmalıdır.
(3) Çağrı ve gündeme madde konulması istemi noter aracılığıyla yapılır.
(4) Yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurul en geç kırkbeş gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılır; aksi hâlde çağrı istem sahiplerince yapılır. ” hükmüne haiz olup maddenin devamı niteliğindeki 412. Maddede ise ” Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir.” hükmü mevcuttur.
Davacının davalı şirket ortağı olduğu, davalı şirkette 100.000 TL hissesi bulunduğu, şirketin diğer ortağının da——- olduğu görülmüştür. Davacının davalının halası olduğu anlaşılmıştır. Davalı yanca süresi içerisinde davaya cevap verilmemiştir. Davalı davayı inkar etmiş sayılmakta olup bunun dışındaki savunmalar savunmanın genişletilmesi mahiyetindedir.
Davalı şirket yetkilisi hakkında——— araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan soruşturma bulunduğu, keza davacısının şikayetçisi olduğu —– sayılı dosyada kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından faydalanmak sureti ile dolandırıcılık suçundan hakkında soruşturma bulunduğu ——- gelen kayıtlardan anlaşılmıştır.
Davacının davalı şirket müdürüne davalı şirketi olağanüstü genel kurul toplantısına çağırması hususunda —- Yevmiye numaralı ihtarı ile müracaat ettiği, davalının adresi olarak ———–yazdığı, bu adresin davalı şirketin resmi kayıtlarda bulunan adresi olduğu aynı zamanda şirket yetkilisinin de o tarihlerdeki resmi mernis adresi olduğu anlaşılmıştır. Nitekim şirket yetkilisinin mernis adres sorgulaması yapılmış 30.01.2023 tarihine kadar bu adreste ikamet ettiği, mernis adresinin 02.02.2023′ te güncellendiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı yanca davalı şirket yetkilisinin —— olmadığı bu nedenle yapılan tebligatın geçersiz olduğu ileri sürülmüş ise de esasen zaten bu yöndeki yani genel kurul toplantısı yapılması hususundaki talebin şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekmektedir. Şirket tüzel kişiliğinin şirket ortaklarının ve müdürünün şahsından ayrı olarak hak ve fiil ehliyetleri bulunmaktadır.TTK’nın 412. Maddesi pay sahiplerinin çağrı isteminin yönetim kurulu tarafından red edilmesi üzerine pay sahibinin mahkemeden bu hususta talepte bulunabileceğini hükme bağlamıştır. İstemin şirket tüzel kişiliğine yönetilmesi gerekmektedir. Aksi halde birden fazla yönetim kurulu üyesi olan şirketlerde pay sahibinin tek tek yöneticilerin şahsi adreslerine tebligat çıkartma gibi bir yükümlülükle karşı karşıya kalması anlamına gelir ki bu istenen bir durum değildir. Davacının muhatabı şirket tüzel kişiliği olup şirketin de gerek tebligatın yapıldığı tarihte ve gerekse halen de tebligat yapılan adreste kaim olduğu açıktır. Şirkete noter aracılığı ile çıkartılan ihtarda hem davalı şirketin adı geçmekte olup hem de şirket müdürünün adı bulunmaktadır. Ayrıca davacının ihtar tarihinde adreste ikamet etmediği, ihtar ile aynı gün ——- davalının taşınmaza müdahalesinin meni talebi ile başvuruda bulunduğu, resmi mernis kayıtlarına göre de davalı şirket müdürünün başvuru ve ihtar tarihlerinde halen o adreste ikamet ettiği anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamından davacının şirkete ve şirket müdürüne aynı ihtar ile ( her ikisi de aynı adreste kaimdir) müracaat ettiği ancak ihtarname tebliğine rağmen davalı şirketçe TTK’nın 412. Maddesinde belirtilen 7 iş günü içinde talebin kabul edilmediği ve olağanüstü genel kurul toplantısı için gerekli çağrının yapılmadığı bu suretle TTK’nın 411 ve 412. Maddesindeki şartların oluştuğu anlaşılmış davanın kabullüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davalı aleyhine açmış olduğu şirketin genel kurul toplantısına çağırma izni davasının KABULÜNE, davalı ——— paydaşlarının olağanüstü genel kurul toplantısına çağrılmasına,
2-6102 sayılı TTK’nın 412. Maddesi uyarınca toplantıya dair gündemi düzenlemek ve çağrıyı yapmak üzere ticaret hukuku akademisyen bilirkişi—— kayyım olarak atanmasına,
3-Kayyım için 7.000 TL ücret takdirine, masrafın davacı yanca mahkeme veznesine depo edilmesine, kayyım ücreti yatırıldığı taktirde kayyıma görevinin tebliğine,
4-Kayyıma şirket genel kurulunun toplanması için gerekli her türlü belgeyi toplama yetkisi verilmesine, kayyıma gerekirse şirket defter, kayıt ve belgelerini de inceleyerek çağrı metni, başvuru belgesi vs. Belgeleri hazırlamak sureti ile TTK’nun 414. Maddesi gereğince yapmasına,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken maktu harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL başvurma harcı, 179,90 TL peşin harç, yatırılacak 7.000 TL kayyım ücreti, 120,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 7.479,8‬0 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-6100 Sayılı HMK.nın 333. maddesi gereğince, var ise bakiye gider avansının, karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
10-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
Dair karar, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 411 ve 412. maddeleri gereğince KESİN olmak üzere, taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023