Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/187 E. 2023/842 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/187 Esas
KARAR NO: 2023/842
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/03/2023
KARAR TARİHİ: 19/10/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA: Davacı vekili 16/03/2023 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı firtmaya borcu olmamasına rağmen Sehven 5.015 TL fazla ödeme yapıldığını Borçluya ——— E sayılı Dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu davalı tarafından Ödeme emri ve eklerinin 03.08.2022 tarihinde tebellüğ edildiğini davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, Davalının sebepsiz zenginleştiğini, İTİRAZLARININ İPTALİ ile icra takibin devamına karar verilmesi talebi ve borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan davalı borçlunun alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet/icra inkar tazminatına mahkum edilmesi, talep etmektedir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde : İtiraza konu icra takibine dayanak fatura ise davacı tarafın iddia ettiği şekilde ödemesi mükerrer yapılan bir fatura olmayıp, olmayan bir alacağın talebinden ibarettir. Müvekkile yapılan tüm ödemeler hak edişe bağlıdır ve faturaya bağlı alacaklardır. Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile, müvekkilin itirazının haklılığının tespiti, davacının kötü niyetli olması sabit olduğundan kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, fazladan gönderilen fatura alacağına dayalı ——— Esas sayılı ilamsız takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.08/06/2023 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 31/08/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi kök raporunda özetle; “1.Davacı firmaya ait incelenen ticari defter ve kayıtlarının HMK 222. Maddesine göre lehine delil kabul edilebileceği,2.Davacı firma defter kayıtlarına göre davalının İcra Takip Tarihi ve Mahkeme tarihi itibari ile 5.015,00 TL alacaklı olduğu3.Davalının Ticari Defter ve Belgeleri incelemeye sunmadığı Defter ve Belge İncelemesi Yapılamadığı4.Davalı ve Davacı tarafından düzenlenen faturalara 8 gün içinde itiraz edilmediği,5.Davacının Davalıdan vaki 5.015,00 TL alacağına sebepsiz zenginleşme tarihi olan 05.03.2021 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2/2 maddesi gereği avans faizi oranında faiz talep edebileceği,” şeklinde tespitte bulunmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak ———- Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Her iki ticari defterlerde yer alan kayıtlar birbiri ile uyuşması halinde ticari defterler, içeriğine göre delil vasfına sahip olabilecektir.Taraf ticari defterlerinin incelenmesi için alınan 29/08/2023 tarihli raporda davacı kayıtlarına göre davalının 5.015,00 TL borçlu göründüğü anlaşılmıştır. Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için yapılan tebliğe rağmen davalı tarafın kayıtlarını sunmadığı görülmekle 7251 sayılı kanunla değişik HMK 222.maddesi uyarınca davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Alacağın likit ve belirlenebilir alacak olması nedeniyle kabul edilen asıl alacağın yüzde 20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile ———- Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 5.015,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilerek devamına,
2-Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 5.015,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 342,57 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 1.600,00 TL bilirkişi ücreti ve 110‬,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.710,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 5.015,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7- 3.120,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca KESİN olarak verilen davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2023