Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/169 Esas
KARAR NO : 2023/245
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 08/03/2023
KARAR TARİHİ : 10/03/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 08/03/2023 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; “Taş, mermer, alçı taş, granit kesimi ve imalatını, ithalat, ihracat ve ticaretini yapan—— küresel ekonomik krizin yaşandığı 2008-2012 yılları arasında gerek dünya da gerekse —–yatırımların durması ve ekonomik kriz nedeniyle özellikle yurt dışına ihracatın yapılamaması ve ödemelerin zamanında alınamaması nedeniyle ekonomik zorluğa düşmüş ve borca batık hale geldiğinden, —— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- Karar sayılı 29.11.2012 tarihli ilamı ile iflasına kararı verildiğini, İflas kararının 11.09.2013 tarihinde kesinleşmesi sonrasında —– İflas Müdürlüğü’nün —— İflas sayılı dosyası ile tasfiye işlemlerine başlanılmış, müvekkilinin ticari defterleri iflas idaresine teslim edildiğini, Şirket ortağı tarafından alacaklılara olan borçların tamamı haricen ödendiğini, taraflarınca açılan——- Esas sayılı dosyasında verilen——- Karar sayılı 28/12/2022 tarihli ilam ile iflasın kaldırılmasına karar verildiğini, İflasın kaldırılmasına dair karar kesinleştikten sonra müvekkili şirket yetkilisi tarafından 09/02/2023 tarihinde iflas müdürlüğüne gidilerek şirkete ait ticari defterler iade alınmış, iade alınan defterler içerisinde şirket Genel Kurul Karar Defterinin bulunmadığının fark edildiğini, Şirket merkezinde 10 Ocak 2017 tarihinde aşırı kar yağışından çatı çökmüş, bina içerisinde bulunan bazı ticari evraklar zayi olduğunu, okunamaz hale gelen ve tahrif olan evrakların tam olarak hangi evraklar olduğu o sırada şirket yetkililerince net bir biçimde tespit edilemediğini, bahsi geçen olay sonrasında çatının ve dahi binanın onarıldığına dair evrak ve fotoğrafları sunduklarını, müvekkili şirket yetkilisi, iflas idaresinden teslim aldığı ticari defterler içerisinden Genel Kurul Karar Defteri çıkmayınca, bu defterin bahsi geçen aşırı kar yağışı sonrası çatının çökmesiyle birlikte tahrif olan evraklar arasında bulunduğunun anlaşıldığını, Hakkında iflasın kaldırılmasına karar verilen müvekkili şirketin faaliyetlerine devam edebilmesi, şirkete ait Genel Kurul Karar Defteri zayi olduğundan mümkün olmadığını, Zira genel kurul kararı alınarak temsilci belirlenecek ise de işbu karar noterden tasdik edilememekte ve ticaret sicilinde ilan edilemediğini, Noterlikler, şirket karar defterinin getirilmesini yahut defterin zayi olduğuna dair belge getirilmesini istediklerini, müvekkili şirketin Genel Kurul Karar Defteri, merkez adresindeki binanın çatısının çökmüş olması sebebiyle zayi olduğundan Türk Ticaret Kanunu m.82/d-7 uyarınca zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
TTK’nın 82/1. maddesi gereğince, “Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.”Saklama süresi on yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8).Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işidir (TTK m.82/7).Kanun da belirlenen süre hak düşürücü süre niteliğindedir.Somut olayda; davacı şirket binasının 10/01/2017 tarihinde kar yağışı nedeniyle çatının çökmesi sonucu bir çok eşyanın zayi olduğu, Şirket Genel Kurul Karar Defterinin kaybolan eşyalar arasında olduğunun tahmin edildiği, defterlerin kaybolduğunun 09/02/2023 tarihinde ticari defterlerin teslim zaptı tutanağından da görüleceği üzere iflas dairesinden alınan defterler arasında Şirket Genel Kurul Karar Defterinin olmadığı sırada farkına varıldığının dava dilekçesinde belirtildiği, davanın açılış tarihinin ise 08/03/2023 olduğu, bu haliyle kanunda aranan 15 günlük hak düşürücü sürenin geçirilmiş olduğu anlaşılmakla davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın TTK 82/7 maddesinde yer alan hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde——- Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.