Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/167 E. 2023/520 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/167 Esas
KARAR NO : 2023/520

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 08/03/2023
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA: Davacı vekili 01/06/2023 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı —-İlçesi —— Parsel sayılı arsanını maliki olduğunu, arasa sahibi ile davalı —- Adi Ortaklığı Ticari İşletmesi arasında —— sahibi olduğu, bu arsada bir Ticaret Merkezi inşaa edilmesi ve inşaa edilen bağımsız bölümlerin satışı ile hasılatlarının paylaşılmasına ilişkin olarak —– Noterliğini 18/02/2021 tarih ve —— yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve hasılat paylaşım esaslı inşaat sözleşmesi arsa yapı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, yapı kullanım ruhsatı çıkan ve kat irtifakları kurulan bağımsız bölümlerin kötü niyetli arsa sahibi tarafından 3. Kişilere satılmasının mümkün olabileceğini bu nedenle müvekkili ile akdedilen düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ilgili tapu kütüğüne tescil ve şerhinin işlenmesi, yargılama neticeleninceye kadar satışı yapılan bağımsız bölümün tapu siciline davalıdır şerhi işlenmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı ——.vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı arabuluculuk başvurusu şartı yerine getirilmediğini, davacıların huzurdaki davayı ikame etmekte hukuki yararı bulunmadığını, tapu devir şartları oluşmaması sebebiyle dava usulden reddedilmesinin gerektiğini, nitekim davacılar da dava dilekçesinde müvekkilinin ile yüklenici arasında yapılan sözleşmeden haberdar olduklarını açıkça ikrar ettiklerini bu durumda müvekkiline karşı talep ve dava hakkı olmayan 3. kişilerin bu dayayı açmalarında hukuki yarar yoktur ve de reddi gerektiğini geriye etkili fesihten ari olarak değerlendirildiğinde de dava konusu taşınmazın satışı bir vekaletnameye dayanmadığını, taraflarına husumetin yöneltilemeyeceğini, geriye etkili fesihten ari olarak değerlendirildiğinde taşınmazlar rızaları dışında vadeli ve düşük bedel ile satıldığını, eksik bedelin mahkeme veznesine depo ettirilmesi gerektiğini, ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ve ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını belirtmekle beraber asla kabul manasına gelmemekle birlikte taşınmazların her birinin ayrı ayrı %25 oranında teminata hükmedilmesi gerektiğini, ihtiyati tedbir şartları oluşmadığını tekrar beyanla ve asla kabul manasına gelmemekle beraber; somut olayda en az dava konusu taşınmazların her birinin ayrı ayrı değerinin en az %25’i tutarında teminat takdir edilmesi gerektiğini, teminat takdiri konusunda hakimin sınırsız bir takdir yetkisi olmadığı ve zarar görecek kişinin muhtemel zararını karşılamaya yetecek miktarda teminata hükmetmesi gerektiği her tür izahtan vareste olduğunu, bu nedenle teminat hususuna da açıkça itiraz etmekle beraber zaten esasa ilişkin hususlar nedeniyle ara kararda ihtiyati tedbir talebinin kabulü yönünde verilen kararlarda kararın kaldırılarak mesnetsiz tedbir talebinin tümüyle reddine karar verilmesini, Davacı tarafın tedbir ve şerh talebinin reddine, davanın husumetten ve dava şartı yokluğundan reddine, davanın esastan tümden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı ——. şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı, davasının esâsında haklı olup; davasının kabûlüne karar verilmesi gerektiğini, aynı nedenle mağdur olan, bu uğurda dava ikâme etmek zorunda kalan, işbu yargılamada “mecbûri dava arkadaşı” bulunan, “Tapu Mâliki” de olmayan, davacı yanında davanın kabûlü gerekliliğini savunan müvekkilleri; kendilerine düşen edimleri, tümüyle yerine getirmiş olmakla, kusursuzdurlar ve yargılama giderleri yönüyle, sorumlu tutulmamalıdırlar. davacının, akdettiği “Satış Vaadi Sözleşmesi”nin, Tapu’ya şerhine yönelik davasının, kabûlüne; dava vekâlet ücreti ile, harç ve sair tüm yargılama giderlerinin; kusursuz müvekkilleri hâriç tutularak, diğer davalı “Arsa Sahibi” —— yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerhi istemine ilişkindir.
Davalılar arasında yapılan —–.Noterliği’nin 26/03/2018 tarihli ve—– yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi, Hasılat Paylaşım Esaslı İnşaat Sözleşmesi, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin düzenlendiği, davalılar arasındaki bu sözleşmeye istinaden davalı —– Adi Ortaklığı tarafından ise davacı ile arasında—–Noterliği’nin 18/02/2021 tarihli ve —–yevmiye numaralı Düzenleme Şeklindeki Satış Vaadi Sözleşmesinin yapıldığı, davacı tarafça taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerhinin talep edildiği,Somut olayda taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde düzenlendiği, TMK 1009. Maddesi’nin “Arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerh edilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer haklar tapu kütüğüne şerh edilebilir.” şeklinde olduğu, Tapu Kanunu 26. Maddesi uyarınca “Noterlik Kanununun 44 üncü maddesinin (B) bendi mucibince noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri de taraflardan biri isterse gayrimenkul siciline şerh verilir.” şeklinde düzenlendiği,
—– parsel, —–numaralı bağımsız bölümün davalı —– Şirketi adına kayıtlı olduğu, davacı tarafından ikame edilen davanın tapu maliki olan davalı—— Şirketi ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tarafı davalı ——Adi Ortaklığı oluşturan davalılar ——Şirketi ——yöneltilmesinin yerinde olduğu, davalılar arasındaki Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi, Hasılat Paylaşım Esaslı İnşaat Sözleşmesi, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi hükümlerine göre satış vaadi sözleşmesinin yapılabileceğinin düzenlendiği, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerh edilebileceği anlaşılmakla; davanın kabulü ile davalılar arasında yapılan—–.Noterliği’nin 26/03/2018 tarihli ve —–yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi, Hasılat Paylaşım Esaslı İnşaat Sözleşmesi, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi istinaden TMK 1009. Maddesi ve Tapu Kanunu 26. Maddesi uyarınca —–parsel, ——- numaralı bağımsız bölümün tapu kayıtlarındaki sicile “davacı—–ile —— Adi Ortaklığı arasında yapılan —–.Noterliği’nin 18/02/2021 tarihli ve —— yevmiye numaralı Düzenleme Şeklindeki Satış Vaadi Sözleşmesinin” şerhine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.Şerhe arsa sahibinin karşı çıkması nedeniyle yargılama giderlerinden arsa sahibi olan——Sorumlu tutulmuştur.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememize açılan davanın KABULÜ ile Davalılar arasında yapılan —–Noterliği’nin 26/03/2018 tarihli ve —– yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi, Hasılat Paylaşım Esaslı İnşaat Sözleşmesi, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesine istinaden TMK 1009. Maddesi ve Tapu Kanunu 26. Maddesi uyarınca —– İlçesi,—–parsel,—– numaralı bağımsız bölümün tapu kayıtlarındaki sicile “davacı —– ile —– Adi Ortaklığı arasında yapılan —–.Noterliği’nin 18/02/2021 tarihli ve —— yevmiye numaralı Düzenleme Şeklindeki Satış Vaadi Sözleşmesinin” ŞERHİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ifası için kararın bir örneğin ——- Tapu Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL Peşin harç ve 179,90 TL başvurma harcı, 25,03 TL Tamamlama harcı ile 1.369,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.754,33‬ TL yargılama giderinin davalı —— alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı —— alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.