Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/152 E. 2023/216 K. 06.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/152 Esas
KARAR NO : 2023/216

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli), Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 03/03/2023
KARAR TARİHİ : 06/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli), Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesinde özetle—– davalı şirketi kurduğunu, bu şirketin tek ortaklı olduğunu, bu şirketin kuruluşundan 9 ay sonra fiili olarak kapandığını, —- kayıtlarının kapalı olduğunu, üzerine kayıtlı şirket olduğundan emekli olmadığını belirtmiş şirketin —–kaydının silinmesini talep etmiştir.
Olayları anlatmak taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak mahkemeye aittir. Davacının özünde adına kayıtlı şirketin fesih ve tasfiyesini ve ——–terkinini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı şirketin —- kayıtları incelenmiş —–yayınlanan —–kurulduğu, şirketin tek ortağının ve yetkili müdürünün huzurdaki davacı olduğu,—- numarasında kayıtlı olduğu, dava dilekçesinde belirtilen ——- —— tarihine kadar davacının yetkili müdür olduğu görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın 636/3. Madde ve fıkrası ” Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı —– gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. ” hükmüne haizdir.
——- Sayılı ilamında”….Somut olayda, davacı davalı şirketin haklı nedenlerle feshini talep etmiş ise de, davacının davalı şirketin tek ortağı olup , şirketin başka ortağı bulunmadığından ve davacı tek ortağı bulunduğu şirketi kendi iradesi ile fesih ve tasfiye edebileceğinden işbu davayı açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.” belirtmiştir. Hukuki yarar dava şartı olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınmalıdır.( Bkz HMK M. 115/1)
——. Sayılı ilamında “…Hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için, davacının bu davayı açmakta veya mahkemeden hukuksal korunma istemekte bir çıkarının bulunması anlamına gelir. Davacının dava açmakta hukuk kuralları tarafından haklı bulunan, korunan, bir yararı olmalı; hakkını elde edebilmesi için mahkeme kararına ihtiyacı bulunmalıdır. Hukuki yarar HMK’nın 114. maddesi gereği dava şartı niteliğinde olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Davacının talebi dava dışı şirketin —- terkinine ilişkindir.Davacı dava dışı şirketin tek ortağı ve yetkili temsilcisidir.Davacı tarafından dava dışı şirketin — yapılarak, tasfiye kararı alması, —- ve usulüne uygun olarak tasfiyesinin kapanmasına karar vermesi gerekirken işbu davayı açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. ” belirtmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 621/1. Maddesi ” Aşağıdaki genel kurul kararları, temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde alınabilir… I) şirketin feshi ..” belirtmiştir. TTK’nın 621. Maddesi uyarınca davacı şirketin tek hissedarı olduğundan ve maddede belirtilen oy ve sermayenin tamamına haiz olduğundan şirketi dilediği zaman — icra ederek feshetme hakkına sahiptir. Bu hususta mahkemeye müracaat etmesine gerek bulunmayıp mahkemeye müracaat etmesinde hukuki yararı da yoktur. Her şeyden öte yukarıda ifade edildiği üzere davacı şirkette tek hissedar olduğundan ve tüm pay davacıya ait olduğundan aynı zamanda münferit yetkili müdür olduğundan dilediğinde genel kurul icra ederek şirketi feshedebilir. Tüm bu anlatılan nedenlerden ötürü hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı yasanın 114/1-h, 115/2 ve 6102 sayılı TTK’ nın 621. Maddesi uyarınca davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya veya ahzu kabza yetkili vekiline iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.