Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/151 E. 2023/890 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/151 Esas
KARAR NO: 2023/890
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/03/2023
KARAR TARİHİ: 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Haklı davamızın kabulüne, uzman bilirkişi heyeti mahiyetince tespit edilecek olan munzam zarar tutarına bedel artırım yapma hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL’lik belirsiz alacak davası olarak ikame ettikleri davalarındaki munzam zararın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılardan tahsili edilerek tarafımıza verilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı ——- Şti. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı ——– şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Aleyhteki tüm hususları reddetmek suretiyle, fazlaya ve başkaya ilişkin haklarını, ihbar, dava, talep ve şikayet haklarımızı saklı tutarak müvekkil şirkete karşı ikam edilen davanın dava şartlığı yokluğundan usulden reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı ——– Şti. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddine karar verilmesini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur. Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliği bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesi gerekir. Faizi aşan zararın ödenebilmesi için uğranılan zararın varlığı ile miktarının ispatlanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında davacının zararını somutlaştırarak zarar iddiasını ispat edecek delilleri ortaya koyması gerekir. Ancak dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlar uyarınca, sadece ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeni ile paranın satın alma gücünde meydana gelen azalmanın munzam zararın ispatı için yeterli değildir. Kaldı ki ekonomik olumsuzluklar karine olarak kabul edilip davacıyı somut zarar ispat yükümlülüğünden de kurtarmamaktadır. TBK’nın 122. maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan aşkın (munzam) zararın, genel ekonomik olumsuzlukların (ülkede cari enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma) dışında davacının durumuna özgü somut vakıalarla ispatlanması gerekir. Burada kanıtlanacak olgular; ekonomik şartlar sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar gibi genel ve soyut hususlardan ziyade geç ödeme nedeniyle davacının kendisinin, şahsen ve somut olarak uğradığı zarardır. Bu açıklamalar ışığında, davacı tarafın munzam zararını ispat edecek her hangi bir delil ibraz etmediği bu itibarla Türk Borçlar Kanununun 122. maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan zararın, somut ve davacının durumuna özgü, somut vakıalarla ispatlanması gerektiği ancak davacı tarafça somut vakıalara dayanılarak bir zararın gerçekleştiği ileri sürülüp kanıtlanmadığı, bu nedenle davacı tarafından kendi duruma özgü şekilde somut olarak ispat edilememiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir..

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 179,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 89,95‬ TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
6-1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——— Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin ayrı ayrı yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2023