Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/145 E. 2023/751 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/145 Esas
KARAR NO: 2023/751
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/03/2023
KARAR TARİHİ: 26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçlu şirket ——– Şti. tarafından ——- E. sayılı dosyası kapsamında 12.12.2022 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine karşı yasal süresi içerisinde yapılan itiraz sonucunda ——– Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğunu, Takibin durması sonrası, 15.12.2022 tarihinde itirazın iptali davası açılmadan önce taraflarınca arabuluculuğa başvurulmuş olduğunu, 16.12.2022 ve 13.01.2023 tarihlerinde arabuluculuk toplantılarına katılım sağlanmış olduğunu, fakat davacı ile davalı şirket görüşme sonucunda anlaşmaya varamamış olduğunu, dolayısıyla itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi talebiyle huzurdaki davayı açma zorunluluğu doğmuş olduğunu, Davacı şirket ile davalı/borçlu şirket arasında 09.07.2021 tarihinde Sanal Pos Lisans Danışmanlık ve Bakım Sözleşmesi imzalanmış olduğunu, bu sözleşmeye göre davalı şirket “lisans sahibi”, davacı şirket ise “firma” olarak anılmış olduğunu, Sözleşmeye göre davacı şirket, kendisi tarafından geliştirilen Sanal Pos isimli yazılımın KULLANMA LİSANSINI davalı şirkete kendi amaçları için ve kendi işlemlerinde kullanılmak üzere her yıl yenilemek kaydı ile vermiş olduğunu, Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “Fiyatlar” başlıklı 9. Maddesinde proje maliyeti ve aylık kullanım bedellerine yer verilmiş olduğunu, ——– Lisansının proje başlangıç bedeli (yani davalının kullanım lisansına sahip olmasının bedeli) 37.500,00 TL+ KDV, aylık lisans kullanım bedeli ise 2.500,00 TL+KDV olduğunu (Tüm fiyatların KDV hariç fiyatlar olduğu sözleşmenin 10.3. Maddesinde yazılı olduğunu) Sözleşmenin 9.4 maddesinde; proje başlangıç bedelinin sözleşme imzalanmasına müteakiben 1 kez, aylık kullanım bedelinin ise sistemin canlı geçişinin tamamlanmasına müteakiben her ay faturalandırılacağı belirtilmiş olduğunu, Davacı firma işbu sözleşme maddelerinden yola çıkarak, ——– Lisansının proje başlangıç bedeli (yani davalının kullanım lisansına sahip olmasının bedeli) olan 37.500,00 TL + KDV tutarındaki ——– no.lu faturasını 27.07.2021 tarihinde kesmiş ve davalı firmaya göndermiş olduğunu, Bu fatura davalıya ——– yazılımı ile ilgili kullanıcı lisansı verilmesinden kaynaklı olarak düzenlenmiş olduğunu, başkaca herhangi bir hizmet almasına gerek olmaksızın sözleşme başlangıcında peşin olarak ödemesi gereken tutarı içermekte olduğunu, davalı da bu hususu bilerek sözleşmeye imza attığından faturaya itiraz etmemiş olduğunu, dahası davacı firma çalışanları ile yaptığı yazışmalarda, bu tutarı ödemesi gerektiğini kendisi de kabul etmiş olduğunu, yazışmaları ekte sunulduğunu, Sözleşmenin “Ödeme Koşulları” başlıklı 10.1. Maddesinde; “ödeme süresinin, faturanın lisans sahibine iletildiği tarihten itibaren en geç 30 İŞ GÜNÜ İÇİNDE OLACAĞI” belirlenmiş olduğunu, İşbu madde hükmü gereğince davalı firma 27.07.2021 t.li 758 no.lu 37.500,00 TL+ KDV tutarındaki fatura bedelini 30 iş günü içerisinde ödemesi gerekir iken, ödeme yapmaya yanaşmamış olduğunu, hal böyle olunca hakkında icra takibi başlatılmış olduğunu, davalının ödeme emri içeriğinde yer alan ——- no.lu fatura alacağına yapmış olduğu itiraz haksız ve hukuki mesnetten yoksun bir itiraz olmakla, Sayın Mahkemenizce iptaline ve takibin devamına karar verilmesini arz ve talep etmekte olduğunu, Ödeme emrinde yer alan 12.500 TL + KDV bedelli ——– nolu fatura ise, davalıya kullanım lisansı verilen ——– ürününe, davalının kişisel talebi üzerine eklenen yazılımın içeriğinde kendiliğinden mevcut olmayan içeriklerden – kaynaklı danışmanlık hizmet bedelinin faturası olduğunu, Davalı firmanın talepleri doğrultusunda öncesinde onay alınmış ve aşağıdaki çalışmalar tamamlanmış olduğunu, Çalışma Kapsamı 1: Ödeme anında kart sahibinin ——- numarası ilgili ekrandan alınıp onay SMS bilgilendirmesi sağlanması, SMS ile iletilen kod ekrana girilip ödeme işleminin tamamlanmasının sağlanması. Çalışma Kapsamı 2: B2B ekranındaki online ödeme butonuna basıldığında ilgili bayinin otomatik olarak ——– uygulamasına girişinin sağlanabilmesi. Bu çalışmaların tamamlanmasından sonra bahsi geçen fatura düzenlenmiş ve davalı firmaya gönderilmiş olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9.8. m.’de “kapsam dışı danışmanlık hizmetleri ve bakım kapsamında olmayan geliştirme talepleri ayrıca faturalanacaktır ve Adam/Gün ücreti KDV hariç olarak 1.500,0 TL+ KDV’dir.” ifadesine yer verilmiş olduğunu, ——- no.lu fatura işbu madde hükmü kapsamında adam/gün ücreti hesabı ile düzenlenmiş bir fatura olduğunu, davalı taraf bu faturanın da ödemesini yapmamış olduğunu, hal böyle olunca hakkında icra takibi başlatılmış olduğunu, davalının ödeme emri içeriğinde yer alan ——– no.lu fatura alacağına yapmış olduğu itiraz da haksız ve hukuki mesnetten yoksun bir itiraz olmakla, Sayın Mahkemenizce iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ettiklerini, Davalı-borçlu şirketin icra takibine itirazı -yukarıdaki faturalar yönünden- davacı şirketin alacağını sürüncemede bırakma amacına yönelik bir itiraz olduğunu, davacı şirketin icra takibine konu alacağı gerek nitelik, gerekse de miktar itibariyle gerçek bir alacak olup, davacı şirket tarafından oluşturulan faturalarda da aynen yer almakta olduğunu, davalı taraf aleyhine bu faturalar yönünden icra inkar tazminatına da hükmedilmesini arz ve talep ettiklerini, İcra takibine her ne kadar ——– no.lu ve KDV dahil toplam 14.750 TL tutarlı faturayı da dahil etmiş olduğunu, davacı ve arabuluculuk sürecinde karşı tarafla yapılan görüşmelerde bu faturadan kaynaklı bir dava açılmaması gerektiği kanaatine vardıklarından, işbu fatura bedeli ile ilgili huzurdaki davada bir talepte bulunmadıklarını, bu sebeple de, yalnızca —— ve ——- no.lu faturaların ana parası ve takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarı toplamı olan 68.301,59 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmesini arz ve talep etmekte olduklarını, şeklinde beyan etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlık konusu fatura alacağı iddiası, taraflarca akdedilen sözleşmeye dayanmakta olduğunu, karşı yanca, sözleşmede kararlaştırılan sürede proje teslimi gerçekleştirilmediğinden; davalı şirketçe, ifası gerekli herhangi borç bulunmadığından; hizmet sağlanmayıp, tamamlanmış ticari alışverişten söz edilemeyeceğinden; bir kısım haksız fatura alacak iddiasından dahi, arabuluculuk nezdinde vazgeçildiğinden; borca ve fer’ilerine itiraz haklılık celp ettiğinden dava reddedilmesi gerektiğini, Taraflar arasında 9.07.21.T.li “Sanal Pos Lisans Danışmanlık ve Bakım Sözleşmesi” akdedilmiş olduğunu, işbu sözleşmenin m: 3.1 hükmü uyarınca, davacı taraf, sözleşme konusu sanal pos lisansını, kendi amaçları için ve kendi işlerinde kullanmak üzere davalı şirkete vermiş olduğunu, Bahse konu sözleşmenin m: 5.2 hükmü ile kararlaştırıldığı üzere; davacı, yazılım ürünlerinin dokümanlarına uygun olarak saptanmış donanıma yüklenebilecek şekilde, sözleşmenin imzalanmasını müteakiben 8 hafta içinde teslim etmeyi taahhüt etmiş olduğunu, projenin tüm isterleri ve geliştirme talepleri ile beraber en geç “01.09.2021”de teslim edileceğini kabul etmiş olduğunu, ancak; tüm ihtarlara rağmen proje, zamanında teslim edilmediğinden; davacı, temerrüde düştüğünden; sözleşme konusu hizmet gereği gibi ifa edilmeyip, sürüncemeye itildiğinden; tamamlanmış ticari alışverişin na-mevcudiyetinden haksız dava reddedilmesi gerektiğini, İddiaların aksine; davalı şirketin, ifa edilecek borcu bulunmamakta olduğunu, Davacı şirketin anlaşmaya aykırı tutumu neticesinde, sözleşmenin sona erdirildiği açık olmakla beraber; yapılan yazışmalarda görülebileceği üzere, ——– kayıtları kaldırılmış, herhangi cari hesap açığı bırakılmamış olduğunu, ayrıca; davacı şirketin gerçeğe aykırı düzenlediği faturalara dair davalıdan iade faturası istemesi de söz konusu durumu kanıtlar nitelikte olduğunu, ——- no’lu fatura hk: 27.07.2021 tarihli ilgili faturanın asılsız olduğu; hem dava öncesi şirket yazışmalarında hem de haksız davanın ikamesinde kabul edilmiş olduğunu, zira; davacı öncesinde iade faturası talep ettiği işbu faturayı icra takip talebine dahil ederken asılsız faturaya dair hususları huzurdaki davaya dahil etmemiş olduğunu, arabuluculuk sürecinde de faturanın gerçeği yansıtmadığını kabul etmiş olduğunu, iş bu faturanın gerçeğe aykırı olduğu davacı şirketin de kabulünde olmakla beraber; haricindeki faturalar da taraflar arasındaki anlaşmaya uygun ve ifa gerektirir mahiyette olmadığını,——– no’lu fatura hk: Haksız davaya konu işbu fatura alacağı; proje başlangıç bedeli iddiasına dayalı olarak adlandırılmakta olduğunu, ilgili alacak için düzenlenen faturanın tarihi 27.07.2021 olmakla beraber; taraflar arasında akdedilmiş sözleşmenin m:10.1 hükmü uyarınca ödeme süresi faturanın davalı şirkete iletildiği tarihten itibaren en geç 30 iş günü olarak kararlaştırılmış olduğunu, İşbu tarihler göz önüne alındığında proje başlangıç bedelinin vadesinin 08.09.21’de son bulabilmesi için; davacının projeyi 01.09.21’de teslim etmiş olması gerekli olduğunu, lakin; projeyi kararlaştırılan sürede teslim etmeyen davacı, kendi temerrüt durumunu sümen altı ederek haksız davayı ikame etmiş olduğunu, belirlenen tarihte projeye başlamamış olan davacının proje başlangıç bedeli talebi, dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, binaenaleyh; davalı sözleşmeye aykırı davranmadığı gibi, ortada davalıya ifa edilmesi gereken borç bulunmamakta olduğunu, Uyuşmazlık konusu davada; sözleşmede projenin en geç 01.09.2021 tarihinde “tüm isterleri ve geliştirme talepleri ile beraber” teslim edileceği taahhüt edilmiş iken; projenin tamamlanmadığı, gerçeğe aykırı 512 No’lu faturanın tanzim tarihi ile de ortaya koyulmuş olduğunu, nitekim; 22.09.2022’de alınmamış, tamamlanmamış hizmete dair adam/gün ücreti hesabı iddiasına dayalı fatura düzenlenmiş olduğunu, ilgili tarihler nazara alındığında düzenlenen faturanın gerçeği yansıtmadığı ve huzurdaki haksız davanın reddinin gerektiği izahtan vareste olduğunu, Davacının, uyuşmazlık konusu faturaların takip tarihine kadar işlemiş faiz talebi de mesnetsiz olup; hukuka aykırı dava reddolunması gerektiğini, Şeklinde beyan edildiği görülmektedir.

DELİLLER:——-, ——- ve ——– Vergi Dairesinden, Davacı ——– Şirketi ——– Şubesi Davalı ——– Şirketi arasındaki 2021-2022 yılına ilişkin mal ve hizmet alımına ilişkin BA/BS formlarının celp edildiği görüldü. Bilirkişi Heyet Raporunda Özetle; ” Teknik inceleme neticesinde:1) Dosya kapsamında ve yerinde yapılan incelemede teknik açıdan yapılan değerlendirmeler neticesinde; Projenin davacı tarafından proje aşamalarının “1. Talepleri Doğru Belirleme, 2. Planlama ve Proje Analizi, 3. Tasarım ve 4. Kodlama” 4. aşamaya kadar projenin yapılmış olduğu “5. Test & Entegrasyon” aşamasına kadar tüm aşamaları tamamlamış olduğu ve bu durumun “17 Ağustos 2022” tarihinde taraflar arasında yapılmış mail içeriklerinde de anlaşıldığı , genel olarak dava konusu yazılımın davacı tarafından yazılımsal olarak davalının özel talepleri dahil eksiksiz olarak tamamlanmış olduğu,2) Projenin sözleşmede taahhüt edilen süre içinde tamamlanamamasının ise; dosyada yapılan detaylı kontrollerde taraflar arasında yapılan mail yazışmalarında ve yerinde yapılan incelemeler neticesinde; davalı tarafın davaya konu sistem için gerek sistemin hızlı ilerleyebilmesi için sistemin işleyişi hakkında davacının davalıya sordukları sorulara geç dönmeleri, gerekse davalının yeni taleplerini davacıya geç bildirmeleri nedeniyle sürecin uzamasına sebep olduğu anlaşıldığı, bu nedenle davalının projedeki sorumluluğunu sözleşmede tamamlanması ön görülen tarih içinde tam olarak yerine getiremediği ve bu nedenle sistemin gecikmeye sebebiyet verdiği,D. Borçlar mevzuatına yönelik inceleme neticesinde:1)Taraflar arasında 09.07.2021 tarihinde, adi yazılı şekilde “——— Sanal Pos Lisans Danışmanlık ve Bakım Sözleşmesi”nin kurulduğu; sözleşmenin 3.1 maddesinde davalının “lisans sahibi’, davacının ise “firma” olarak anıldığı; sözleşmeye göre davacının, sanal pos isimli yazılımı kullanma lisansını, kullanmak ve her yıl yenilemek kaydı ile davalıya vermiş olduğunun kararlaştırıldığı,2)Sözleşmenin “Fiyatlar’ başlıklı 9.1 maddesinde sanal pos lisansının proje başlangıç bedelinin 37.500TL+ KDV, aylık lisans kullanım bedelinin ise 2.500TL+KDV olduğunun kararlaştırıldığı,3)Sözleşmenin 9.4 maddesinde proje başlangıç bedelinin sözleşme imzalanmasına müteakiben bir kez, aylık kullanım bedelinin ise sistemin canlı geçişinin tamamlanmasına müteakiben her ay faturalandırılacağının kararlaştırıldığı,4)Sözleşmenin 10.1 maddesinde ödeme süresinin, faturanın davalıya iletildiği tarihten itibaren en geç 30 iş günü olduğunun; 10.2 maddesinde ise proje bedelinin, sözleşmenin imzalanmasını takiben faturalandırılacağının, aylık bedellerin ise proje geçişi ile birlikte aylık olarak faturalandırılacağının kararlaştırıldığı,5)Davacı tarafından icra takibine konu edilen “14.750TL. bedelli, 27/07/2021 tarihli, ——–numaralı faturanın” huzurdaki itirazın iptaline konu EDİLMEDİĞİ;6)Huzurdaki itirazın iptali davasında sadece icra takibine konu edilen 44.250TL. bedelli, 27/07/2021 tarihli, ——– numaralı faturanın sözleşmenin 9.1 ve 9.4 maddesi uyarınca bir kez ödeneceği kararlaştırılan “sanal pos lisansının proje başlangıç bedeli” olarak; 14.750TL. bedelli, 22/09/2022 tarihli, ——– numaralı faturanın sözleşmenin 9.81 maddesi uyarınca “davalıya kullanım lisansı verilen sanal pos ürününe davalının kişisel talebi üzerine eklenen yazılımın içeriğinde kendiliğinden mevcut olmayan içeriklerden kaynaklı danışmanlık bedeli” olarak; istenilen bedellerin ve faizlerin konu EDİLDİĞİ;7)Sözleşmenin 9.1, 9.4 ve 10.3 maddelerinde, proje başlangıcında davalı tarafça davacıya 37.500TL+ KDV’nin ödeneceği açıkça kararlaştırıldığından davacı tarafça düzenlenerek davalıya iletilen “44.250TL. bedelli, 27/07/2021 tarihli, ——– numaralı fatura” bedelini davalının ödeme borcu altında olduğu kanaatine varıldığı; takdirin, elbette Sayın Mahkeme’ye ait olduğu,8)14.750TL. bedelli, 22/09/2022 tarihli, ——— numaralı faturanın, sözleşmenin 9.8 maddesi uyarınca “davalıya kullanım lisansı verilen sanal pos ürününe davalının kişisel talebi üzerine eklenen yazılımın içeriğinde kendiliğinden mevcut olmayan içeriklerden kaynaklı danışmanlık bedeli” olarak düzenlendiği görülmekle teknik inceleme neticesinde davacının fatura bedeli kadar iş yaptığı kanaatine varıldığından davacının bu fatura bedeli yönünden alacaklı olduğu kanaatine varıldığı; takdirin, elbette Sayın Mahkeme’ye ait olduğu,9)Faizin aşağıdaki mali inceleme kısmında değerlendirildiği,E. Mali inceleme neticesinde:1)Davacı ve davalı tarafından incelemeye sunulan 2021, 2022 yıllarına ait tüm ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 64 hükmü uyarınca açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 64/5 hükmüne göre bulunması gereken kapanış (görüldü) tasdikinin mevcut olduğu görüldüğünden, tarafların 2021, 2022 yıllarına ait tüm ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğundan delil olma özelliğini haiz olduğu,2)Taraflar arasında ticari ilişkinin 27/07/2021 tarihinde ——– nolu fatura ile başladığı, davacı tarafından davalıya 2 adet fatura düzenlendiği 31/12/2021 tarih itibariyle davacının davalıdan 59.000,00TL alacaklı olarak gözüküp, bakiye tutarının 2022 yılına devrettiği 2022 yılında davacı tarafından davalıya KDV dahil 88.500,00TL tutarında 2 adet fatura düzenlendiği, davalı yan tarafından da davacı yana KDV dahil 73.750,00TL tutarında 1 adet fatura düzenlendiği, 12/12/2022 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 73.750,00TL alacaklı göründüğü,3)Detaylı açıklamaları raporumuzun faiz kısmında olmak üzere; davacı yanın talep edebileceği temerrüt faiz tutarının 9.089,07TL.+212,92TL.= 9.302,65TL. Olduğu,” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür. ” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, faturaya dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak ——— Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, davacı yanca icra takibine konu edilen ——- ve ——- numaralı faturalar ve belirtilen faturalara ilişkin işlemiş faizin , itirazın iptali davasına konusu yapıldığı, taraflar arasında 09/07/2021 tarihli Sanal Pos Lisans Danışmanlık ve Bakım Sözleşmesinin bulunduğu, davacı tarafından Sanal Pos Lisans Danışmanlık ve Bakım Sözleşmesininden kaynaklanan fatura alacağının tahsili talep edildiği, davalı tarafça cevap dilekçesinde sözleşmede kararlaştırılan sürede proje tesliminin gerçekleştirilmediği, hizmetin gereği gibi ifa edilmediği, davacının temerrüte düştüğünü ve tamamlanmış ticari alışverişten bahsedilemeyeceği savunmasında bulunmuş, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde tarafların ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı şirketin davalı şirkete mal veya hizmet satışı yaptığı bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan ettikleri BA-BS formların birbiri ile örtüştüğü, davalı yanca faturalara 8 sekiz günlük yasal sürede itiraz edilmediği, takip tarihi itibariyle taraf defterlerine göre davacının davalıdan 73.750,00 TL alacaklı göründüğü anlaşılmıştır.——— sayılı ilamında belirtildiği üzere ——– sayılı ilamında açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Diğer anlatımla, fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani, faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi TTK’nın 23. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır. Buna göre; fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili olarak düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. TTK’nın 23. maddesinin 2 ve 3. fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karinedir. İkinci fıkra gereği sekiz gün içinde faturaya itiraz edilmesi durumunda fatura münderecatının doğru olduğunu faturayı düzenleyen tacirin ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura değildir. Bu belge, belki icap olarak kabul edilebilir ki, buna itiraz edilmemesi, anılan 23/2. madde hükmü anlamında sonuç doğurmaz. Öte yandan, sadece faturanın tebliğ edilmiş olması akdi ilişkinin varlığını ispatlamaz. Karşı tarafın akdi ilişkiyi inkâr etmesi halinde tacir, öncelikle akdi ilişkiyi başkaca delillerle ispatlamalıdır. Akdi ilişkinin ispatlanamaması halinde faturanın anılan fonksiyonundan yararlanma imkanı yoktur. Faturanın ispat aracı olması, ancak niteliği gereği faturaya geçirilmesi gereken bilgiler (olağan içerik) hakkında geçerlidir. Sözleşmenin ifa safhasıyla ilgili olarak düzenlenen faturanın şekli ve kapsamının ne olması gerektiği konusunda, Türk Ticaret Kanunu’nda özel bir hüküm bulunmamakta, anılan yasanın 23. maddesinde neyi ifade ettiği açıklanmaksızın faturanın münderecatından söz edilmektedir. Faturanın zorunlu içeriği ve şekil şartlarına ilişkin ayrıntılı düzenleme Vergi Usul Kanunu’nda yer almaktadır. Faturanın olağan içeriği, akdin ifası ile ilgili hususlarla sınırlıdır (VUK.m.230). Dolayısıyla, faturanın içeriği, faturanın bu temel niteliğine uygun olmadığı taktirde, sekiz günlük itiraz süresinin geçirilmesi bu hususları yazılı delil haline getirmez. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturanın karşı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiğini kanıtlama yükümlülüğü faturayı gönderen tarafta olup, faturayı gönderenin bu hususu kanıtlaması halinde, bu kez, TTK’nın 23/2. maddesinde yazılı 8 günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz ve iade ettiğini kanıtlama yükümlülüğü ise, karşı tarafa aittir. TTK’nın 23/2. maddesi uyarınca tebliğe rağmen faturayı süresinde itiraz ve iade etmeyerek, ticari defterlerine borç kaydeden tacir, fatura münderecatını aynen kabul etmiş ve faturayı gönderen taraf, faturaya dayalı bu alacağının varlığını HMK’nın 222. maddesi (TTK’nın 84. ve 85. maddeleri) uyarınca ispatlamış olur. Buna göre takibe dayanak yapılan faturanın sözleşmeye istinaden düzenlendiği, davacının sözleşmedeki edimini ifa ettiği gözetildiğinde emsal yargıtay kararında belirtildiği üzere, sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olacaktır. 09/07/2021 tarihli Sanal Pos Lisans Danışmanlık ve Bakım Sözleşmesinin 5/2.maddesine göre 8 haftalık teslim süresi öngörüldüğü kararlaştırılmış ise de bilirkişi raporundaki teknik incelemede mail içeriğinden 17/08/2022 tarihinde eksiksiz olarak sistemin yazılımsal olarak tamamlandığı, davalının da kabulünde olduğu, davalının düzenlenen faturalara itiraz etmediği, ticari defterine işlediği ve yine form BA-BS beyannamelerinden davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu, davalının süresinde tamamlanmadığından davacının temerrüte düştüğü itirazının ise hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve diğer itirazlarının yerinde görülmediği, işlemiş faiz bakımından sözleşmenin 10/1.maddesinde ödeme süresi belirlenmiş olması gözetildiğinde işlemiş faiz talebinin ve bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın denetime elverişli olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 59.000 TL asıl alacak ve 9.301,59 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 68.301,59‬ TL alacaklı olduğunun sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne, davalının yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından ——- sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 59.000 TL asıl alacak ve 9.301,59 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 68.301,59‬ TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
3-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 11.800,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 4.665,68 TL harçtan, peşin yatırılan 736,13 TL harcın düşümü ile geri kalan 3.929,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan 736,13 TL Peşin harç ve 179,90 TL başvurma harcı 8.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 82,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 8.998,03‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
9-1.560,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/09/2023