Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/144 E. 2023/752 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/144 Esas
KARAR NO: 2023/752
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/03/2023
KARAR TARİHİ: 26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…Müvekkil şirketin, davalı şirketten muhtelif tarihlere ait satış faturalarına göre 13.475,05 TL alacaklı olduğu, Davalı tarafın aradaki taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan borcu müvekkile ödemediği, alacak nedeniyle; ——– E. sayılı dosyası ile takibe geçildiği ve ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, Borçlunun itiraz dilekçesinde icra takibine konu edilen borca ve tüm ferdilerine itiraz ettiği, borçlunun itirazı üzerine takibin İcra Müdürlüğü tarafından durdurulduğu, müvekkilin, davalı ile arasındaki ticari ilişki kapsamındaki işleri tam ve zamanında, ayıpsız ve noksansız yerine getirmiş olmasına rağmen davalı şirketin müvekkile borçlarını ödemediği, dolayısıyla davalının itirazınin müvekkilin alacağını tahsil etmesine engel olmak çabasından ibaret olduğu, borçlunun itiraz dilekçesinde borcunu 26/05/2021 tarihinden önce ödediğini iddia ettiği, ödeme belgesinin sunulmaması halinde davanın kabulü gerekeceği, arz ve izah edilen nedenlerle; Davalı borçlu şirketin——– E. sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetle yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin devamına, Haksız ve kötü niyetle yapılan itiraz nedeniyle davalı (borçlu) aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini” dava ve talep etmişlerdir.Davalı tarafın dosyamıza sunduğu herhangi bir cevap dilekçesi bulunmamıştır.

DELİLLER:Vergi Dairesinden temin edilen ba-bs formaları, icra dosyası, ticari defter ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.Bilirkişi ——– Raporunda Özetle; “1.Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın 21/11/2022 tarihinde borçlu——– Şti. aleyhine ——– E. sayılı dosyası ile; 13.475,05 TL Muhtelif Faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu,
2.Davacı şirkete ait 2021-2022 yıllarına ait tüm ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,3.Davalı taraf inceleme günü incelemeye katılmamış ve ticari defterleri de sunulmamış olduğundan, davalı taraf defterleri üzerinde davaya konu ihtilafa yönelik olarak bir inceleme gerçekleştirilememiştir.
4.Dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile davacının defterlerinin incelenmesi neticesinde davacı şirket ile davalı ——– Şti. ile arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu,5.Davalı tarafından 2021 yılında davacı tarafından düzenlemiş 5.000,00 TL üzeri 6 adet 9.815,00 TL tutarlı faturayı Ba formlarında beyan ettiği yine_Davacı tarafından 2021 yılında davalıya düzenlemiş olduğu 5.000,00 TL üzeri 6 adet 9.815,00 TL tutarlı faturayı Bs formlarında beyan ettiği,6. Davacının Defter İncelemesi Neticesinde;Davacı yan ile davalı arasındaki ticari ilişkinin 2021 yılı öncesi başladığı, 2021 yılında ticari defterlere ilk kaydın 2020 yılından devir gelen 11.939,90 TL bakiye tutarı olduğu, davacı tarafından 2021 yılında davalıya 15.335,15 TL tutarında 11 adet fatura düzenlediği, faturaların e-arşiv fatura olduğu, davalı tarafından faturalara 8 günlük yasal süre içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada bir belge bulunmadığı, davalı tarafından 2021 yılında davacıya 13.800,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, 31/12/202 tarih itibariyle davacının davalıdan 13.475,05 TL alacaklı göründüğü ve bu tutarın 2022 yılına devrettiği , 2022 yılında davacı tarafından herhangi bir fatura düzenlenmediği, davalı tarafından da herhangi bir ödeme yapılmadığı, 21/11/2022 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 13.475,05 TL alacaklı göründüğü,” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, açık hesaba dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak ——– Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.Somut olayda; davacı davalıdan olan faturadan kaynaklı açık hesaba dayalı alacağının tahsili amacıyla ——– sayılı icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davalı tarafın kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı şirketin davalı şirkete mal veya hizmet satışı yaptığı bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan ettikleri BA-BS formların birbiri ile örtüştüğü, taraflar arasında ticari ilişkinin 2021 yılı öncesinde başladığı, davacı kayıtlarında 13.475,05 TL alacaklı göründüğü, HMK 222.maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtların davalı tarafından eksiksiz sunulmadığı görülerek davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 13.475,05 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürmediği anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 13.475,05TL alacaklı olduğu, form BA-BS beyannamelerinden davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından ——– sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 13.475,05 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
3-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 2.695,01‬ TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 920,41 TL harçtan, peşin yatırılan 179,90 TL harcın düşümü ile geri kalan 740,51 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL Peşin harç ve 179,90 TL başvurma harcı 1.750,00 TL bilirkişi ücreti ve 158‬,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.267,8‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 13.475,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
8- 3.120,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair;6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/09/2023