Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/143 E. 2023/894 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/143 Esas
KARAR NO: 2023/894
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 01/03/2023
KARAR TARİHİ: 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket aleyhine dava dışı ——— tarafından maliki olduğu ———- plaka sayılı aracın 25.10.2021 tarihinde dava dışı ————- plaka sayılı araç ile karıştığı kazada aracında meydana gelen değer kaybının ———– plaka sayılı aracın trafik sigortasından tazmini amacıyla 23.03.2022 tarihinde ——— Esas numaralı dosya ile ———- başvuru yapıldığını, ———– sayılı kararı ile hatalı şekilde ———– plaka sayılı aracın Müvekkili Şirket nezdinde trafik poliçesi ile sigortalı olduğu değerlendirilerek başvurunun kabulü ile Müvekkili Şirket yönünden dava dışı başvurucu lehine araç değer kaybı bedelinin ödenmesi yönünde hüküm kurulduğunu, ———- yargılamasında dava dışı ———– plaka sayılı aracın trafik Sigortası ile Müvekkili Şirket nezdinde sigortalısı olmadığı yönünde itiraz edilmiş ise de; ———– tarafından hukuka aykırı şekilde itirazların değerlendirilmediğini ve kararın kesinleştiğini, dava dışı başvurucu ———— tarafından ———— sayılı kararı ile Müvekkili Şirket aleyhine bu kez ———-Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili Şirket tarafından kesinleşmiş karar gereği haciz tehdidi altında———— Esas sayılı dosyasına 10.437,33-TL ödeme yapmak zorunda kalındığını, ———plaka sayılı araç kaza tarihinde Davalı ——— şirketi nezdinde trafik poliçesi ile sigortalı olup. Müvekkili Şirket tarafından ödenen değer kaybı bedelinden sorumlu olduğunu, Müvekkili Şirket tarafından “Sigorta Şirketlerinin Birbirlerine Olan Rücu Taleplerinin hızlandırılması Hakkında Protokol” gereği davalı Şirkete yazılı başvuru yapılmış ise de bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine davaya konu ———- Esas sayılı dosyası ile müvekkili Şirket tarafından yapılan 10.437,33-TL ödemenin stopaj ve KDV tevkifatı ile toplam 11.907,11TL için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, arabuluculuk görüşmeleri sonucunda da taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını beyan ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, ———- Esas sayılı dosyasında takip konusu alacağın mevcut olduğunun hükmen tespitini, belirtilen icra dosyasındaki takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, haksız olarak itiraz edilen tutar üzerinden %20’dan az olmayacak oranda icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın ———- plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde, Motorlu Kara Nakil Vasıtaları Mecburi Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi (Trafik) ile sigortalı olduğundan bahisle tazminat talep ettiğini, dava ile ilgili delillerini müvekkili şirkete tebliği gerektiğini, davacı taraf sigorta şirketlerinin birbirlerine olan rücu taleplerinin hızlandırılması hakkında protokole aykırı davranarak davadan önce başvuru yapmadan işbu davayı açtığını, sorumluluğun sadece sigortalının kusuru oranında asıl alacak ile sınırlı olduğunu, kaza tespit tutanağında yazan kaza tarihinin 25.10.2021 olduğunu, müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğu iddia edilen ———- plakalı araç için trafik poliçesi ——–numaralı poliçe numarası ile——— şirketi tarafından tanzim edildiğini, bahse konu aracın ——— Merkezine müzekkere yazılmak suretiyle kaza tarihi itibariyle sigortacısının tespit edilmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın, sigortalının kusurlu olduğunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafından talep edilen hasar miktarının fahiş olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, müvekkili Şirkete davadan önce başvuru yapılmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe sebebiyle değil haksız fiil sebebiyle olduğunu, taraflar arasında ticari bir ilişki mevcut olmadığını, bu sebeple davacı tarafın ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini beyan ile, aleyhe açılan davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde; müvekkil şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti île sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.

RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “KUSUR YÖNÜNDEN: Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü ———– %50 (Yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, Dava konusu araç sürücüsü ———— %50 (Yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, Söz konusu kazaya ait ———– Kaza İhbar Nolu TRAMER kaydında kazaya karışan araç sürücülerinin Komisyon Oybirliği ile sonuçlanan kusur durumu değerlendirmesinde, dava konusu ——— plaka sayılı araç sürücüsünün (%50) kusurlu olduğu, ——— plaka sayılı araç sürücüsünün %50 kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmış olup, TRAMER kusur durumunun tarafımca tespit edilen kusur durumu ile UYUMLU olduğu, görülmüştür. (Kusur oranı ile ilgili sadece teknik görüş bildirilmiş olup; bu husustaki hukuki değerlendirme ve nihai kararın elbette Sayın Mahkemede olduğu) DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN: 25/12/2021 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, dava konusu ———plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, KTK.m.90’da yer alan “trafik sigortası kapsamında ödenen değer kaybı tazminatı, destekten yoksun kalma tazminatı ve sürekli sakatlık tazminatlarına ilişkin hesaplamada dikkate alınacak kriterler ile maddenin uygulanmasına ilişkin ——— düzenleme yapma yetkisi verilen hüküm” Anayasa Mahkemesi tarafından İPTAL edildiği de dikkate alınarak değer kaybı yönünden aşağıdaki yönteme göre sonuç belirlenmiş olup; Serbest Piyasa Koşullarına göre değerlendirmede; Dava konusu ———- plaka sayılı ———- marka/tip, ———– model araçta oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve davalı tarafın tazmin etmesi istenilen toplam değer kaybı tutarının Yargıtay Kararları doğrultusunda (Aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. eIpiyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki onarılmış haldeki 2. eI piyasa rayiç değeri arasındaki fark) kaza tarihi itibariyle “ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle”; serbest piyasa koşullarında 9.000,00 TL olabileceği değerlendirilmiş olup, dava dışı sürücünün kusuruna isabet eden tutar dikkate alındığında; [(9.000,00 TL Değer Kaybı) x %50 kusur oranı] = 4.500,00 TL olabileceği, İTİRAZIN İPTALİ YÖNÜNDEN : Hukuki durumun değerlendirilmesi ve delillerin taktiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere : Davacı – alacaklı ——– şirketi tarafından davalı-borçlu ——— şirketi, aleyhine olarak ———- Esas sayılı icra dosyasın başlatılan icra takibinde, dosya borçlusu tarafından yapılan borca ve faize yapılan itirazın iptali ile 11.790,10 TL. asıl alacak 117,01 TL. işlemiş faizi olmak üzere toplam 11.907,11 TL. üzerinden icra takibinin devamı gerektiği,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, trafık kazası nedeniyle değer kaybı maddi zarardan kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkememizce kusur durumunun tespiti ve davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin tespiti bakımından bilirkişi raporları aldırılmıştır. 05/10/2023 tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle: “Davacı – alacaklı ——– şirketi tarafından davalı-borçlu ——– şirketi, aleyhine olarak ———– Esas sayılı icra dosyasın başlatılan icra takibinde, dosya borçlusu tarafından yapılan borca ve faize yapılan itirazın iptali ile 11.790,10 TL. asıl alacak 117,01 TL. işlemiş faizi olmak üzere toplam 11.907,11 TL. üzerinden icra takibinin devamı gerektiği” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür. İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. ———- esas sayılı icra dosyası fiziken celp edilmiş, davacının 11.790,00 TL asıl alacak 117,01 işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.907,11 TL alacak talebinde bulunduğu, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.Dava dosyasında mevcut ———– numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesine göre mülkiyeti ———– adına kayıtlı ve olay tarihinde ———- sevk ve idaresindeki ———– plakalı araç, davaya konu 25.12.2021 trafik kaza tarihini kapsayan 17.12.2021/2022 tarihleri arası davalı ———- şirketi Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olup, zeyilnameye bakılmaksızın 25.12.2021 olay tarihini kapsayan 01.01.2021 – 31.12.2021 tarihleri arası araç başına teminat limit miktarı (43.000,00) TL., olay başına ise (86.000,00) TL. olduğu tespit edilmiştir. İddia, savunma, trafik kazası tespit tutanağı, icra dosyası, ———— sayılı ———– Dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında; ——— Başkanlığı ——— Sayılı Kararına Göre, ———– plakalı araç işleteni ———–, 25.12.2021 olay tarihi itibariyle, söz konusu ———– plaka aracın ———– numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında ——– şirketi aleyhine olarak karar verildiği, ———— plakalı araç işleteni ————, davaya konu 25.12.2021 olay tarihi itibariyle ———- plakalı aracın ZMMS Poliçecisi ——— şirketi aleyhine yönetmesi gereken davayı, davacı ——— şirketi aleyhine yönelttiği, ———– Başkanlığı Uyuşmazlık Hakemliği’nin, ———– plakalı aracın olay tarihinde ZMMS poliçesi kapsamında sorumlu olan sigorta kuruluşu bakımından yanılgıya düşerek, davanın kesin olarak kabulüne karar verildiği, davacının icra baskısı altında ödemeyi gerçekleştirdiği, davacı yanın iş bu davayı bu nedenle ikame ettiği, anlatılan tüm bu sebepler muvacehesinde bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalar nazara alınarak ———- Esas sayılı icra dosyasın başlatılan icra takibinde, dosya borçlusu tarafından yapılan borca ve faize yapılan itirazın iptali ile 11.790,10 TL. asıl alacak 117,01 TL. işlemiş faizi olmak üzere toplam 11.907,11 TL. üzerinden icra takibinin devamı gerektiği vicdani kanaatine ulaşılmıştır.Alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.Davada hükmolunün miktarın 2023 yılı kesinlik sınırı olan 17.830,00 TL nin altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir. Zira ———– sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” … karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında 2021 yılı istinaf kesinlik sınırı olan 5.880,00 TL’ nin altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tahsilde tekerrür olmamak şartıyla Davanın KABULÜNE, davalı tarafından ——- sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİNE,
2-Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 11.790,10 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 813,37 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 179,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 633,47‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 11.907,11 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL başvuru harcı, 179,90 TL peşin harç toplamı 359,8‬0 TL ile 4.079,50 TL (Bilirkişi Ücreti, Kep Reddiyatı, Posta Masrafı, Elektronik Posta Masrafı) olmak üzere toplam 4.439,3‬0 TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti 3.120,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.02/11/2023