Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/14 E. 2023/962 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/14
KARAR NO : 2023/962

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/01/2023
KARAR TARİHİ : 28/11/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili şirket —– ile davalı borçlu —– Arasında 31/12/2013 başlangıç 31/12/2014 bitiş tarihli—– poliçe numaralı, İşveren Sorumluluk Sigorta Poliçesi düzenlenerek iş bu poliçe primleri müvekkil şirketçe ödenmiştir.Müvekkil şirket sigortalı çalışanlarından —- T.C.Kimlik Numaralı —–, 11/03/2014 tarihinde iş kazası geçirmiş ve davacı müvekkil şirket tarafından 21/03/2014 tarihinde taraflar arasında Akdedilen İşveren Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketine iş kazası bildirimi yapılarak, ilgili evraklar sunulmuştur.İş kazası geçiren müvekkil şirket çalışanı dava dışı—-tarafından 21/07/2015 tarihinde, —-İş mahkemesi —– Sayılı dosyası ile tazminat davası açılmış, iş bu dava tarafımızca vekil sıfatı ile takip edilmiş, yapılan yargılama sonrasında,—–. Sayılı, 27/11/2020 tarihli karar ile sonuçlanmıştır. Gerekçeli kararın 31/01/2021 tarihinde tebliği üzerine, 04/02/2021 tarihinde davalı sigorta şirketine davanın sonuçlandığına ilişkin tekrar bildirim yapılarak gerekçeli karar iletilmiştir.4—–İş Mahkemesi —- Sayılı ve 27/11/2020 tarihli kararı, dava dışı —– tarafından—–.İcra Müdürlüğü —–Sayılı dosyası üzerinden ilamlı icra takibine konu edilmiş, bunun üzerine tarafımızca takip konusu mahkeme ilamına ilişkin Tehir-i icra talepli olarak istinaf başvuru yapılmış, dosya borcu teminat olarak icra dosyasına ödenmiş ve —– Bölge Adliye Mahkemesi —-Hukuk Dairesi’nin —-. Sayılı dosyası üzerinden, 23/03/2021 tarihinde karar kesinleşinceye kadar Tehiri İcra kararı verilerek —-. Sayılı icra takibi durdurulmuştur. Dava dışı —— tarafından Bilirkişi Raporuna Binaen ayrıca Bakıcı Gideri talebiyle —-İcra Müdürlüğü —–Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmıştır. davamızın kabulü ile davalı borçlu —– SİGORTA ŞİRKETİ ’nin kötü niyetli ve haksız itirazlarının iptaline ve durdurulan icra takibinin devamına, davalının %20 ‘ den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava, zamanaşımı süresi içerisinde açılmamış ve tarafımızca da zamanaşımı def’inde bulunulmuş olmakla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine; Somut olayda davacı şirket ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemiş olup, ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmemesi sebebi ile ispat külfeti davacı tarafa geçmiş olacağından ve davacı taraf da hasarın teminat kapsamında olduğunu ispat edemediğinden davanın reddine; Yine, davacı şirket, ihbar yükümlülüğünü doğru bir biçimde yerine getirmemiş, 6102 sayılı Kanunun 1446 ve devam eden maddeleri ile poliçe genel ve özel şartlarına aykırı hareket etmiş olduğundan, salt bu nedenle dahi davanın reddine; Poliçe Genel ve Özel Şartları gereği; 6331 sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanununa uygun olarak bir iş güvenliği uzmanı çalıştırılmadığının veya iş sağlığı ve güvenliği hususunda bakanlıkça yetkilendirilen bir ortak sağlık güvenlik biriminden hizmet alınıp alınmadığının yahut firmanın iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmadığının tespiti durumunda davanın reddine; İddia olunan hasarın poliçede belirtilen riziko adresinde gerçekleşmiş olduğunun tespiti durumunda da davanın reddine; Poliçe Genel Şartlarının 9’uncu maddesi gereği, sigortacının sarih muvafakati olmadıkça, sigorta ettiren tazminat talebini kısmen veya tamamen kabule mezun olmadığı gibi, zarar görenlere herhangi bir tazminat tediyesinde de bulunamayacağından ve davacının bu madde metnine aykırı olarak müvekkil sigorta şirketinden muavafakat almaksızın yaptığı ödemeler nedeniyle müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceğinden, yine davanın reddine; Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir anlığına aksi kanıya varılsa dahi; Davacı şirket, 6102 sayılı Kanunun 1446 ve devam eden maddeleri ile Poliçe Genel ve Özel Şartlarına uygun bir biçimde hasarı ihbar edip, riziko ve devam eden olgular hakkında müvekkil sigorta şirketi bilgilendirmediğinden, talep edilen miktardan makul tutarda bir indirim yapılmasına; Müvekkili sigorta şirketinin sorumluğunun davacı şirketin kusuru nispetinde olabileceğinin göz önünde bulundurulmasına; Müvekkili şirketin usulünce temerrüde düşürülmemiş olması sebebiyle davacının takip öncesinde faiz talep edemeyeceği hususunun dikkate alınmasına; Keza her halükarda alacak yargılamayı gerektirdiğinden ve likit de olmadığından davacının icra inkâr tazminatı taleplerinin de reddine; Neticede davanın usul ve esas bakımından reddine; Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Poliçeler, Ödeme belgeleri, —–İcra Dairesinin —- esas sayılı icra dosya sureti, —-. İş Mahkemesinin —– esas sayılı dosya sureti, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
07.03.2023 tarihli ara karar ile dosyanın sigorta bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 27.04.2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Sigorta Uzmanı —–bilirkişi raporunda özetle; 25.04.2017 ve 17.08.2017 tarihli bilirkişi raporlarında kusur oranlarının; a) Davacı —– kazanın meydana gelmesinde %50(YÜZDE ELLİ) oranında KUSURLU OLDUĞU, Dava dışı iş sahibi—–kazanın meydana gelmesinde %20(YÜZDE YİRMİ) oranında KUSURLU OLDUĞU, Dava dışı kazalı —–kazanın meydana gelmesinde %30(YÜZDE OTUZ) oranında KUSURLU OLDUĞU, şeklinde belirlendiği; 11.03.2014 tarihinde meydana gelen iş kazası neticesinde dava dışı —– maluliyet oranının—– Üst Kurulu tarafından %8,3 (yüzdesekizvirgülüç) olarak hesaplandığı; Kusur oranlarından arındırılmış 28.07.2020 tarihli maluliyet zararı aktüerya hesabı bilirkişi raporunda Geçici İş Göremezlik Zararının 8.175,47-TL, Maluliyet Zararının 133.773,98-TL, Bakıcı Giderleri Zararının 2.142,00-TL tutarlarında olmak üzere toplam zararın 144.091,45-TL tutarında olacağı; 11.03.2014 tarihinde gerçekleşen, görevli olarak gönderildiği şantiyede gerçekleşen iş kazası sebebi dava dışı—– maruz kaldığı bedeni zarardan işveren olarak davacı —–kusuru nispetinde, %50 oranındaki kısmından sorumlu olduğu; Davalı—– Şirketi tarafından, davacı —– hizmet akdi ile bağlı olarak Sosyal Sigortalar Kanununa tabi çalışan personeli için İşveren Sorumluluk Sigortası Genel Şartları kapsamında meydana gelecek rizikoların teminat altına alınması maksadıyla 31.12.2013 başlangıç 31.12.2014 bitiş tarihlerini kapsayacak şekilde, İşveren Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile poliçe üzerinde yazılı özel şart hükümleri ve klozlar kapsamında gerçekleşecek rizikolara karşı —- numaralı İşveren Sorumluluk Sigorta Poliçesinin tanzim edildiği; 11.03.2014 tarihinde meydana gelen iş kazasının poliçenin başlangıç ve bitiş tarihleri arasındaki vadesinde gerçekleştiği, Kazanın gerçekleştiği 11.03.2014 tarihi itibariyle dava dışı —-, sürekli sakatlığa maruz kalması neticesinde meydana gelen zararın davacı ——kusuru nispetindeki %50(yüzde elli) oranındaki, kısmının 72.045,73-TL olacağı,—– İş Mahkemesi —–Esas numaralı dosyası kapsamında davacı —— 18.000-TL tutarında manevi tazminata hükmedildiği; Davalı —- Sigorta Şirketi tarafından sigortacı sıfatı ile düzenlenen —– numaralı İşveren Sorumluluk Sigorta Poliçesinde genel şartlar ve poliçede belirtilen teminatlar kapsamında gerçekleşecek rizikolara karşı SİGORTA TEMİNAT LİMİTLERİ başlığı altında bulunan Kişi Başına Bedeni ve Manevi tazminat limitinin toplam 500.000-TL olarak belirlendiği; davalı —– Sigorta Şirketi ‘nin, poliçe teminat limiti tutarına kadar gerçekleşen tazminat tutarından sorumlu olduğu; artan bakiyeden sorumlu olmayacağı; T.C. —-İş Mahkemesi —– Esas numaralı dosyası kapsamında alınan karardaki tazminat hesabının davacı—–%70(yüzde yetmiş) oranında kusur atfedilerek yapıldığı; Dava dışı —– iş kazası geçirmesi suretiyle 11.03.2014 tarihinde meydana gelen maluliyet hasarı ile manevi tazminat talebinin, İşveren Sorumluluk Sigortası Genel Şartları kapsamında davalı —- Şirketi tarafından sigortacı sıfatı ile düzenlenen —– numaralı İşveren Sorumluluk Sigorta Poliçesi teminat, kloz hüküm ve özel şartları gereği, görevle gönderme kapsamında olduğu gerçekleşen zararın poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile teminat kapsamında olduğu; Meydana gelen mezkûr hadise neticesinde ihbar yükümlülüğünde meydan gelen 5(beş) günlük bir gecikmenin ödenecek tazminatta veya bedelde artışa sebebiyet verecek herhangi bir katkısının olmayacağı şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, işveren sorumluluk sigorta poliçesine dayalı alacak istemine yönelik başlatılan icra takibine yapılan vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine yöneliktir.
Mahkememizce çözülmesi gereken uyuşmazlık, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı ve icra inkar tazminatını hak edip etmediği, davalının borca itirazının yerinde olup olmadığı, davacı tarafın yapmış olduğu ödemeyi poliçe kapsamında davalıdan talep edip edemeyeceği, yapılan ödemenin sigorta teminatı kapsamında olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dava dilekçesi ve ekinde sunulan belge ve bilgilerden, temin edilen —–İş Mahkemesi’nin —–Esas sayılı yazı cevabı,—-İcra Müdürlüğü’nün yazı cevabı, —–.İcra Müdürlüğü’nün yazı cevabı, taraflarca sunulan belgelerden; taraflar arasında 31/12/2013 ile 31/12/2014 tarihleri arasında İşveren Sorumluluk Poliçesi tanzim edildiği, riziko konusu olayın dava dışı —– davacı —– bağlı olarak —- Kurumuna kayıtlı işçi statüsünde çalıştığı, 11.03.2014 tarihinde saat 09:15’te görev ile gönderildiği dava dışı —–ait spor salonunun çelik dökme işinde çalıştığı sırada kabloyu kesmek amacıyla çalıştığı kurtarıcıya bağlı sepetini terk ederek, çelik çatı makasına çıktığı sırada güvenlik kemerini uygun yere bağlamadığı, bu suretle çalışmaya devam ettiği ve yüke dayanıksız bir kaplamaya basması suretiyle kayması neticesinde yaklaşık 5 metre yüksekten beton zemine düşmesi suretiyle yaralanmalı iş kazası meydana geldiği, yargılamanın —–.İş Mahkemesi’nin —– Esas sayılı dava dosyasında yapıldığı ve mahkeme verilen kararın kesinleştiği, belirtilen dava dosyasına istinaden davacı yanca 252.717,09 TL icra dosyasına, 23/03/2021 tarihinde 5.864,34 TL karar ve ilam harcı, 04/02/2021 tarihinde 2.283,80 TL istinaf başvuru harcı, 3.184,74 TL bakıcı gideri alacağı bakımından icra dosyasına ödeme yaptığı, davacının talebine konu 5.993,18 TL istinaf karar harcının dava tarihinden sonra ödendiği, yine davacının talebine konu iş mahkemesi dava dosyasına ödenen 200,00 TL gider avansı bakımından belirtilen dosyada reddiyat çıkışı bulunmadığı ve bakiye gider avansının davacı yana iade edildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafından davalı sigorta şirketine 0/06/2022 tarihinde başvuru yapıldığı ve 45 gün sonra 24/07/2022 tarihinde davalının temerrüte düştüğü, icra takibinde işlemiş faizin talep ediliği ve dava konusu yapıldığından temerrüt tarihi ve takip tarihi 23/11/2022 tarihleri arasında işlemiş faizin (%15,75avans faizi üzerinden) mahkememizce hesaplandığında 13.978,15 TL yaptığı, işlemiş faiz bakımından taleple bağlılık ilkesi gereğince hareket ediliği, davacının talebine konu 5.993,18 TL istinaf karar harcının dava tarihinden sonra ödenmesi ve iş mahkemesi dava dosyasına ödenen 200,00 TL gider avansı bakımından reddiyat çıkışı bulunmadığından davacının bu talepleri bakımından istemin icra tarihi itibariyle yerinde olmadığı,
Zamanaşımı defi bakımından; TTK 1482 maddesinde “Sigortacıya yöneltilecek tazminat istemleri, sigorta konusu olaydan itibaren on yılda zamanaşımına uğrar.” şeklinde düzenlendiği, riziko olayın 11.03.2014 tarihinde meydana geldiği ve icra takibinin 23/11/2022 tarihinde yapıldığı görülmekle, zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı,
Poliçe hükümleri özel şartlarına göre incelendiğinde davalı vekilinin cevap dilekçesinde belirtmesi ve rapora karşı itiraz etmesi üzerine; davacı yana kazanın meydana geldiği iş yerine ilişkin risk değerlendirme raporu, işçiye verilen iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerine ilişkin belgeleri, iş güvenliği uzmanı çalıştırdığına ilişkin belgeleri veya sağlık güvenlik birimi tarafından alınan hizmete ilişkin belgeleri sunması için süre verildiği, davacı tarafça sunulan belgelerin incelendiğinde özel şartların yerine getirildiği, davacı tarafından sigorta sözleşmesine aracılık eden acenteye ihbar etmesi nedeniyle ihbar yükümlüğünü yerine getirdiği, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, riziko konusu olayın poliçe teminatı kapsamında olduğunu sonuç ve kanaatine varılarak, icra takibi itibariyle davacının davalıdan 252.717,09 TL icra dosyasına yapılan ödeme, 23/03/2021 tarihinde 5.864,34 TL karar ve ilam harcı, 04/02/2021 tarihinde 2.283,80 TL istinaf başvuru harcı, 3.184,74 TL bakıcı gideri alacağı bakımından icra dosyasına yapılan ödeme olmak üzere toplam 264.049,97 TL asıl alacak ve 6.646,87 TL işlemiş faiz olarak alacaklı olduğundan davanın kısmen kabulüne ve alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından —– İcra Dairesinin —–sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 264.049,97 TL asıl alacak ve 6.646,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 270.696,84 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz İŞLETİLMESİNE,
3-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 52.809,99 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 270.696,84′ TL’lik kısım yönünden alınması gereken 18.491,30 TL harçtan peşin alınan 3.344,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.147,16 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 42.604,53 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 6.193,18 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 179,90 TL başvuru harcı, 3.344,14 TL peşin harç , 1.750,00 TL bilirkişi ücreti ve 88,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.021,24 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.976,03 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
8-Kabul red oranına göre belirlenen 3.050,22 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 69,78 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.