Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/131 Esas
KARAR NO : 2023/500
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/03/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;24/03/2020 tarihinde, saat 23:30 sularında davalı … üzerine kayıtlı olan ve —- tarafından sevk ve idare edilen—- plakalı araç, kontrolsüz ve % 100 kusurlu olarak—— plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasara yol açtığını, bu nedenle müvekkili şirket tarafından sigortalıya ZMMS sigortası kapsamında, oluşan maddi hasarın karşılığı olarak —– plakalı aracın hasarı sebebiyle ilgili —–26.06.2020 tarihinde 25.800,00 TL ödeme yapıldığını, olay esnasında—– plakalı araç sürücüsü ——0,95 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle davacı … kuruluşu tarafından yapılan ödemenin rücuya tabi olduğunu, davalı ..—– araç kiralama işi ile iştikal ettiğini, dava konusu —— plakalı aracın kiralandığını, bu nedenle dava konusu işin ticari iş niteliğinde iş olduğunu, davalı ile yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde sonuç alınamadığını fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulünü, davalı/borçluların yasal dayanaktan yoksun ve haksız İtirazlarının harca esas değer olarak bildirilen miktar üzerinden iptali ile takibin devamını, davalı/borçluların hakkında alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu —-Plakalı aracın dava dışı —–kiralandığını, bu nedenle olay tarihi itibariyle dava konusu aracın işleteninin dava dışı—– olduğunu, dava konusu hasarla ilgili sorumluluğun ——ait olduğunu, davaya konu olaya ilişkin hasarın rücu için olayın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğinin tespiti gerektiğini, davanın reddini, davacının yasal dayanaktan yoksun ve haksız takibinin iptalini, davacı hakkında alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere haksız takip nedeniyle tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletümesine karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR:Bilirkişi raporunda özetle;”KUSUR YÖNÜNDEN: Dava konusu —– plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı—– kusursuz olduğu, Davacı tarafa sigortalı, davalının maliki olduğu —– plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı —– %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu. HASAR YÖNÜNDEN: 24/03/2020 tarihinde meydana gelen kaza sonucu oluşan hasara ilişkin tespitlerin——plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, Dava konusu —–plaka sayılı —– marka/tip, —— model araçta meydana gelen toplam hasar tutarının serbest piyasa koşullarında kaza tarihi itibariyle 25.800,00 TL olabileceği, ALKOL YÖNÜNDEN :—– plakalı araç sürücüsü —– 24.03.2020 tarihinde yaptığı kaza anında 1,03 promil alkollü olduğu, alkol etkisiyle güvenli araç sürüş yeteneğini kaybettiği, kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiği,RÜCUAN ALACAK VE İTİRAZIN İPTALİ
DAVASİ YÖNÜNDEN :Dava dosyasında mevcut —– Bölge Adliye Mahkemesi ——. Hukuk Dairesi’nin 24.01.2023 tarih ve —– Esas——. Sayılı kararında : “Davaya konu trafik kazası 24.03.2020 tarihinde meydana gelmiştir. Davalı, davacının sigortalısı olup sigorta sözleşmesinin tarafı olduğundan ve ZMS sigortacısı tarafından açılacak rücu davaları da akide karşı açılacağından işin esasına girilerek ka/anın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğinin araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.”* Şeklindedir. Bu itibarla, davacı .—–. tarafından davalı —–aleyhine olarak başlatılan —-. İcra Müdürlüğü —–Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinde, dosya borçlusu tarafından yapılan borca itirazın iptali ile (25.800,00) TL. asıl alacak, (1.151,46) TL. işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam (26.951,46) TL. üzerinden icra takibinin devamı gerektiği.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan davalı adına kayıtlı—— plakalı aracın 24/03/2020 tarihinde ——- plakalı araca çarpması nedeniyle müvekkili şirket tarafından kazada zarar gören üçüncü kişilere 26/06/2020 tarihinde 25.800 TL tazminat ödendiğini, sigortalı aracın sürücüsünün 0.95 promil alkollü olması ve kusurlu olması nedeniyle sigortacının sigortalıya rücu imkanı bulunduğunu, davalının araç kiralama işi ile iştigal ettiğini, davalının uzun süreli kiralama yapmış olduğunun kabulü halinde dahi hukuki sorumluluğun davalı sigortalıda olduğunu, davacı şirketin—–. İcra Müdürlüğünün ——Esas sayılı dosyası ile başlattıkları takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç kiralama işi ile uğraştığını, sigortalı aracın olay tarihini kapsar şekilde dava dışı —–kiralandığını, müvekkilinin işleten sıfatı kalktığından zarardan sorumlu olmadığını, öncelikle davanın pasif husumetten reddini, kabul anlamına gelmemekle birlikte kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğinin tespiti gerektiğini, asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı—– tarafından davalı … aleyhine olarak 13.08.2012 tarihinde başlatılan —- İcra Müdürlüğü —– Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinde, dosya borçlusu tarafından yapılan borca itirazın iptali ile (25.800,00) TL. asıl alacak, (1.151,46) TL. işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam (26.951,46) TL. üzerinden icra takibinin devamını talep ettiği anlaşılmıştır.Bozma öncesi mahkememizin —– esas ve —— karar sayılı ilamı ile; “Bu durumda taraflar arasında uzun süreli ve 3.kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, aracın fiilen teslim edilip edilmediği, ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin Maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle, kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalı … işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları araştırılmış olup, davalı ile dava dışı sürücü —– arasında kira sözleşmesinin bulunuyor olması, kiraya ve kazaya karışan aracın kaza öncesi kabis sistemine bildirilmiş olması, kabis sistemine bildirilen kiracı ismi ile aracı kiralayıp kazaya karışan kişininin aynı kişi olması hususları hep bir arada değerlendirilerek davalının kazaya karışan arac üzerindeki işletenlik sıfatını uzun süreli kira sözleşmesine istinaden devrettiği anlaşılmış olup davalının fiili tasarrufu bulunmadığı vicdani kanaati ile davalı —— yöneltilen davanın usulden reddine karar verilmiştir.” şeklindeki gerekçelere yer verilerek davanın reddine karar verildiği,—- Bölge Adliye Mahkemesi —-. Hukuk Dairesinin —– esas ve—— karar sayılı alımındaki; “Dosyada bulunan 26/12/2019 başlangıç, 26/12/2020 bitiş tarihli zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesine göre sigortalı olarak davalının ismi yer almaktadır.Davaya konu trafik kazası 24/03/2020 tarihinde meydana gelmiştir.Davalı, davacının sigortalısı olup, sigorta sözleşmesinin tarafı olduğundan ve —– sigortacısı tarafından açılacak rücu davaları da akide karşı açılacağından işin esasına girilerek kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğinin araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklindeki gerekçelere istinaden kararın kaldırıldığı, bozma sonrası dosyanın mahkememizin —–esasına kaydedildiği, mezkur istinaf bozma kararına istinaden bilirkişi heyet raporu tanzim ettirildiği, sabık bilirkişi heyet raporunda; “..—-plakalı araç sürücüsü ——24.03.2020 tarihinde yaptığı kaza anında 1,03 promil alkollü olduğu, alkol etkisiyle güvenli araç sürüş yeteneğini kaybettiği, kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiği…
….Bu itibarla, davacı ..—-. tarafından davalı … aleyhine olarak başlatılan —-. İcra Müdürlüğü —— Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinde, dosya borçlusu tarafından yapılan borca itirazın iptali ile (25.800,00) TL. asıl alacak, (1.151,46) TL. işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam (26.951,46) TL. üzerinden icra takibinin devamı gerektiği…” yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 24/03/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi ile dava konusu kaza nedeniyle —–plaka sayılı araçta oluşan zararın davacı … tarafından karşılandığı, davacı … şirketinin kazaya sebebiyet veren mülkiyeti … ait —- plaka sayılı araç sürücüsü —– sevk ve idaresinde (kaza anında) iken alkollü araç kullanımı nedeniyle ödenen tazminata ilişkin rucü davası (itirazın iptali) açtığı, bilirkişi incelemesi neticesinde kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiğinin anlaşıldığı, davacı … ile davalı …sigorta sözleşmesinin tarafı olduğundan ve —- sigortacısı tarafından açılacak rücu davaları da akide karşı açılabileceğine ilişkin —- Bölge Adliye Mahkemesi—–. Hukuk Dairesinin —- esas ve ——-karar sayılı alımı nazara alınarak denetime uygun hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu göz önünde bulundurularak davacının talebi bakımından davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.Davacının alacağının likid olmadığı kanaati ile icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir. Zira —- Bölge Adliye Mahkemesi —– Hukuk Dairesi —-esas ve—— karar sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Genel bir kavram olarak, “likid (ligiude) alacak”; “tutarı belli (muayyen), bilinebilir, hesaplanabilir alacaktır” Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için; ya, alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez.Somut olayda; davaya konu uyuşmazlıkta tarafların kusurunun belirlenmesi gerektirdiğinden alacağın likit olmadığı, bu nedenle davacı kurumun istinafının yerinde olmadığı, aracında davalı … tarafından sigortalı olduğundan davalınında istinafı da yerinde görülmemekle istinaf istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” şeklinde karar verildiği görülmüştür. Sonuç olarak davaya konu uyuşmazlıkta kazaya karışan sürücülerin kusurunun belirlenmesi gerektirdiğinden alacağın likit olmadığı değerlendirilerek icra inkar tazminat talebi reddedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından —–İcra Dairesinin —— sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 25.800,00 TL asıl alacak ve 1.151,46 TL işlemiş faiz olmak üzere 26.951,46 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.841,05 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 460,27 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.380,78 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 460,27 TL peşin harç toplamı 519,57 TL ile 6.844,45 TL (Bilirkişi Ücreti, Kep Reddiyatı, Posta Masrafı, Elektronik Posta Masrafı ve Diğer Masraflar) olmak üzere toplam 7.364,02 TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.