Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/117 E. 2023/974 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/117
KARAR NO : 2023/974

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA: Davacı vekili 04/11/2020 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu çekin müvekkil şirketin hiçbir ilgisinin bulunmadığı —-. İcra müdürlüğünün dosyasında yazılan talimat ile—-İcra müdürlüğünün —- talimat sayılı dosyasından yapılan istihkaklı haciz nedeniyle icra ve fabrikanın makinelerinin muhafaza altına alınacağı, icra tehditi altında alındığını, alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek —-. İcra müdürlüğünün—- Esas sayılı dosyasında icra takibine konu çek yönünden borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının yerinde olmadığını, —- İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı dosya borcuna mahsuben söz konusu çekin verildiğini, protokol tarihinin 26/02/2019, icra takibinin 03/04/2019 tarihi olduğunu, icra takibinin davacı tarafından itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, davacının işbu davada ileri sürdüğü iddialarını yaklaşık 2 yıla yakın süre geçmesine rağmen bu tarihe kadar dile getirmediği, haksız açılan davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın, —–. İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyasında takibe konu çek yönünden borçlu olunmadığının tespitine ilişkin İİK’nın 72/3’e göre açılan menfi tespit davasıdır.—–. İcra Hukuk Mahkemesinin —– Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden celp edildiği görüldü.Mahkememizce verilen 25/03/2021 tarih ve —- Esas —–Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, —– BAM —-. Hukuk Dairesinin 19/01/2023 tarih ve—–Esas —– Karar sayılı kaldırma kararı ile dosyamızın yukarıdaki esas kaydı yapılmıştır.
Bozma kararında özetle; ” 26/01/2021 tarihli —– nolu celsede eksik harcın ikmali için 492 Sayılı Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince harç ikmali için bir sonraki celseye kadar kesin süre verildiği, davacı vekili tarafından 2. celse tarihi ile aynı tarih ancak duruşma saatinden öncesinde dilekçe ibraz edilerek adli yardım talebinde bulunulduğu, mahkemece adli yardım talebinin kabulü veya reddi yönünde herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın, 25/03/2021 tarihli ara kararı ile dosyanın harç yatırılmadığı gerekçesiyle dosyanın yenileneceğine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi hukuken yerinde değildir. 6100 Sayılı HMK’nın 334. ve devamı maddelerinde adli yardıma ilişkin hükümler düzenlenmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 335. maddede adli yardımın kapsamı düzenlenmiş olup tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici muafiyet sağlanmıştır. HMK’nın 337. maddesinde adli yardım talebinin incelenmesi usulü düzenlenmiştir. Mahkemece adli yardım talebi değerlendirmeden ve buna ilişkin prosedür işletilmeden harç yatırılmadığı gerekçesiyle davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmesi akabinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hukuken yerinde değildir.
Tüm bu nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, adli yardım talebinin değerlendirildikten sonra hüküm kurulması için dosyanın ait olduğu mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” denmiştir
Mahkememizce 10.03.2023 tarihli ara karar ile adli yardım talebinin reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı tarafça —–İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı icra takibine konu 29/03/2019 vade tarihli, 424.000 bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığı ve çekin icra tehdidi altında alındığı iddiasıyla dava ikame edilmiştir.
Menfi tespit davası, 2004 Sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Menfî tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer; fakat takibe konu çek, kambiyo senedi vasfında olup illetten mücerret olduğu, bu durumda çek nedeni ile borçlu olunmadığına dair ispat yükümlülüğünün davacıya ait bulunduğu, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davacı borçlunun, takip ve dava konusu edilen çekten dolayı borçlu olmadığını yazılı delille kanıtlaması gerekmekte olup, buna ilişkin bir delilin dosya içerisinde yer almadığı, her ne kadar davacı vekilince dava konusu çekin icra tehdidi altında muhafazayı durdurma amacıyla verildiği iddia edilmiş ise de taraflar arasında dava dışı icra dosyası borçlusu —- borcuna kefil olma mahiyetinde davacının 26.02.2019 tarihli protokol düzenlendiği ve bu doğrultuda dava konusu çekin davalıya davacı tarafından rızaen verildiği kaldı ki icra dosyasında herhangi bir muhafaza tedbiri uygulanmayıp yediemin olarak eşyaların tarafa bırakıldığı bununla birlikte—– İcra Hukuk Mahkemesi —-Esas—- Karar sayılı dosyada istihkak iddiasının yerinde görülmeyerek takibin devamında karar verildiği de dikkate alındığında ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.Yasal şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3- Peşin alınan 54,40 TL harç ile 7.186,46 TL tamamlama harcının toplamı olan 7.240,86 TL’den alınması gerekli 269,85 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 6.971,01‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 65.360,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.