Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/11 E. 2023/720 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/11 Esas
KARAR NO:2023/720
DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:03/08/2022
KARAR TARİHİ:14/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının tüzel kişi olduğunu ve aynı zamanda müvekkilinin sigortalısı olduğunu, dava konusu poliçe ile sigortalanan —– plakalı aracın kullanım şeklinin ise hususi olduğunu, davalının her ne kadar tüzel kişi olsa da tüketici komunda bulunduğunu, davalı şirket ait —- plakalı aracın müvekkili şirketçe —— poliçede yer alan teminatlar kapsamında, poliçe limitleri miktarınca sigorta güvencesi altına alındığını, müvekkilinin teminat altına alınan aracının karıştığı kaza neticesinde tek taraflı, ölümlü, maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkili şirketçe sigortalı araçta yolucu komununda olan (kaza anında yaya) ve mezkur kazaya sebebiyle vefat eden—– desteğinden yoksun kalan 3.kişilerin zararın giderildiğini, 3.kişiler vekili——- tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili şirket tarafından sigortalı bulunan araç sürücüsünün kaza anında yasal sınırın üzerinde (1,65 promil) alkollü olduğunu, arayı çalışır halde doğru vitese takmadan, gerekli tedbirleri almadan terk etmesi sebebiyle de kazanın gerçekleşmesinde ağır kusurlu olduğunu, ödenen sigorta bedelinin rücu şartlarının gerçekleştiğini, 424.513,00 TL’nin ödenmesi için davalıya rücu mektubu gönderildiğini, ancak olumsuz cevap alındığını, daha sonra müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine —— sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı ile takibin durduğunu, netice olarak; davanın kabulü ile takibe itirazın iptalini ve takibin devamını, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 26/01/2021 tarihinde meydana gelen olayda; Davacı tarafa sigortalı, davalı tarafın maliki olduğu araç sürücüsü (—–plaka sayılı araç sürücüsü) dava dışı —- %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,Maktul ——yol kenarında kanal içerisinde tuvalet ihtiyacını giderdiği sırada, hareket ederek devrilen aracın altında kaldığı ve yaya konumunda bulunduğuda dikkate alındığında, kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, (Kusur oranı ile ilgili sadece teknik görüş bildirilmiş olup; bu husustaki hukuki değerlendirme ve nihai kararın elbette Sayın Mahkemede olduğu), Yasal sınırın 3 kat üzerinde 1.65 promil alkollü ve güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiş olan ——-, kazada tam ve asli kusurlu olduğundan, kazanın oluşumuna etki edecek ,yol,hava durumu v.s gibi başkaca bir sebep de olmadığından , kazanın münhasıran alkol etkisinde olduğu, Hukuki durumun nihai taktir ve değerlendirmesi Sayın Mahkeme’ye ait olmak alacaklı —– tarafından dosya borçlusu—- aleyhine olarak ——– sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde; dosya borçlusu tarafından borca ve faize yapılan itirazın iptali ile 424.513,00 TL. asıl alacak ve 8.792,65 TL. işlemiş yasal faizi olmak üzere toplam 433.305,65 TL. üzerinden icra takibinin devamı gerektiği.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/1-2. maddesi “[1] Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. [2] Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü amirdir.Dosyanın ve ekli icra dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu şirket tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
——– sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış olup incelenmesinde; şirketin davalı şirket aleyhine 424.513,00 TL asıl alacak ve 8.792,65 TL işlemiş avans faiz olmak üzere 433.305,65 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, itiraz üzerine açılan iş bu davada asıl alacak olan 424.513,00 TL üzerinden davanın ikame edildiği görülmüştür.———- karar sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; “Davacı vekili, müvekkilinin trafik sigortacısı olduğu davalıya ait aracın karıştığı trafik kazası sebebiyle vefat eden dava dışı yolcu için ödeme yapıldığını, sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz olduğunu ve istiap haddinin aşıldığını, rücu haklarının doğduğunu belirterek, başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, icra İnkar tazminatına ilişkin talebin alacak likit bulunmadığından reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA” şeklindeki açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmıştır.26/01/2021 tarihinde, saat 20.30 sıralarında, davalının maliki olduğu araç sürücüsü ——– plaka sayılı —– marka araç ile yerleşim yerinde gece vakti aydınlatma bulunan bölünmüş yolda seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde araç içerisinde yolcu konumunda bulunan —– tuvalet ihtiyacını gidermek için yolun sağındaki bankette aracın durduğu, araçtan inen —– banket yanındaki kanalda tuvalet ihtiyacını giderdiği sırada, sürücü —– tuvalet ihtiyacı için araçtan inerek aracın arka kısmından dolaştığı sırada, çalışır durumdaki aracın hareket ederek sağ yan kısmı üzerine kanala devrilmesi sonucu, kanal içerisindeki —- devrilen aracın altında kalarak ölümü ile neticelenen dava konusu trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır. Söz konusu olay ile ilgili —— ceza dosyası kapsamında; Sanık ——- taksirle ölüme neden olma suçundan 2 yıl 16 ay hapis cezası verildiği, hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır.14/08/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda kazaya sebebiyet veren sürücü —— 1,65 promil alkollü olmasından kaynaklı kazanın münhasıran alkol etkisinde meydana geldiği yönünde tespit ve değerlendirmelere yer verildiği görülmüştür.
Bu itibarla, davacı şirkete sigortalı olan davalı ——-plakalı aracın (sürücüsünün alkollü olması nedeniyle) kaza yapması sonucu vefat eden —– yakınlarına davacı sigorta şirketinin 424.513,00 TL’lik destekten yoksun kalma tazminat ödemesi yaptığı, yaşanan kazada sürücü ——- tam kusurlu olduğu, bu hususların yukarıda belirtilen 14/08/2023 tarihli bilirkişi heyet raporu, makbuzlar ve tüm dosya kapsamına göre sabit olduğu, davacı şirketin Borçlar Kanunu kapsamında davalı şirkete rücu hakkının bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.İş bu bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun olup yargı denetimine de açık bulunduğundan mahkememizce de itibar edilerek hükme esas alınmış itirazın iptaline takibin devamına icra inkar tazminatına ilişkin talebin alacak likit olmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
2-Davalı borçlunun———– Sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 424.513,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
3-İcra İnkar tazminatına ilişkin talebin alacak likit bulunmadığından reddine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 28.998,48 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 7.249,63 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21.748,85‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 62.431,82 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 7.249,63 TL peşin harç toplamı 7.330,33 TL ile 6.526,00 TL ( Bilirkişi Ücreti, Kep Reddiyatı, Posta Masrafı, Elektronik Posta Masrafı) olmak üzere toplam 13.856,33‬ TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti 800,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde ———— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/09/2023