Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/985 E. 2023/1036 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/985 Esas
KARAR NO :2023/1036
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/12/2022
KARAR TARİHİ :19/12/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; Karşı taraf, borca itiraz evrakında herhangi bir borcu olmadığını itiraz etse de eklerde sunduğumuz faturalarda da görülebileceği üzere mallar karşı tarafa satılmış ve teslim edilmiştir, karşı taraftan da bir ödeme gerçekleştirilmemiştir.—- düzenlenme tarihli, ——- bedelli faturada——– görülebileceği üzere işbu faturaya konu menkuller borçlu şahsa satılmış ve teslim edilmiştir. Faturalarda teslim alan şahıs müvekkilimce satın almaya yetkili kişi olduğu bilinmekte olup, davalı şirketin fatura kesim tarih yıllarına göre —–işçi hizmet dökümlerinin istenilerek —– isimli şahsın çalışıp çalışmadığını tespitini sayın mahkemenizden arz ve talep ettiği, Davalı taraf bu borcuna ilişkin herhangi bir ödeme yapmamış, sadece —— banka havale yoluyla göndermiş. Davalı taraf itirazda böyle bir borcu olmadığını iddia etse de dayanak belgeler de açıkça görüleceği üzere satılan mallar karşı tarafa teslim edilmesine rağmen borç ödemeleri gerçekleştirilmemiştir. İtirazın iptalini ve alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi ’talep edilmektedir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine itiraz tarihi ——, arabuluculuk anlaşmama tarihi ——- dava tarihi itibari ile 1 yıllık dava açma süresi dolmuştur. Süresine açılmayan davanın esasa girilmeksizin reddi gerekmektedir. Müvekkili şirket yetkilisi ——- tarafından şirketi zarara uğratan eylemlerde bulunulduğu tespit edildiğinden onaylamış olduğu alacak kayıtlarının sahteliği ihtimali mevcut olup şirket nezdinde gerekli araştırma ve incelemeler yapılmaktadır. Bu sebeple —— Sayılı dosyası iş bu dosyanın sonucunu doğrudan etkileyeceğinden dosyasının bekletici mesele yapılması talebimiz vardır. İcra takibinde alacaklı olduğu iddia eden tarafın alacak kaydı firmanın o dönemki şirket yetkilisi—- isimli kişi tarafından onaylanmıştır. Ancak eski yönetici —– hakkında dolandırıcılık, hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik suçlarının işlendiğinden bahisle savcılık şikayeti yapılmıştır. ——- hakkında ilgili savcılık dosyasından yurt dışına çıkış yasağı verilmiştir. Müvekkili ——— firması yetkilisi ile davacı arasında yapılmış bir yazılı sözleşme olmadığı gibi müvekkili şirket yetkilisi tarafından davacı ile sözleşme yapılmasına ilişkin herhangi bir çalışana verilmiş bir yetki de bulunmamaktadır. Bu kapsamda basiretli tacir gibi davranması gereken tacirin şirket yetkilisi olmayan biri ile müvekkil şirketi borç altına sokma işlemi yapma yetkisine sahip olmayan kişi ile işlem yapması kabul edilemez. Davacının dilekçesinde bahsi geçen mailler ve mesajların müvekile aidiyeti şüpheli olup delil niteliği olmayan ——–kim tarafından düzenlendiği belli olmayan belgelere itiraz ediyoruz. Kaldı ki söz konusu maillerin ve mesajların gerçek olup olmadığı dahi teyit edilememektedir. Müvekkili şirket yetkilileri ile davacı şirket yetkileri arasında bu şekilde yazışmalar yapılmamıştır. Mailleri kabul anlamına gelmemekle birlikte söz konusu yazışmaların muhatabı kişiler, müvekkili şirketi her ne nam ve surette olursa olsun temsil ve ilzama, şirketi borçlandırıcı işlem altına sokmaya, taahhütte bulunmaya yetkili değildir. Yukarıda izah edildiği üzere müvekkilin davacıya, icra takibinde talep edilen şekilde ve tutarda herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Talep edilen tutar haksız ve fahiş olduğu gibi temerrüt faizi talep edilmesi yerinde değildir. Fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile haksız ve mesnetsiz davanın külliyen reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine, davacı aleyhine asıl alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine, aksi kabulde TBK hükümleri gereğinde indirim yapılması, müvekkilinin zararının takas ve mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:——— gelen müzekkere cevabı,—- icra dosya sureti,—-gelen müzekkere cevapları, —-gelen müzekkere cevapları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.—– tarihli ara karar ile dosyanın ——- Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —— tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Talimat Bilirkişi —- raporunda özetle; Dosya kapsamı ve davacı —– ait ticari defter kayıtlarına göre aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir. Davacı ——– ait ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olup, açılış onayları ile yevmiye defterinin kapanış onayı usulüne uygun olarak zamanında yaptırılmış olması nedeni ile TTK 85 md ve HMK 222. maddesi gereğince delil teşkil etme özelliğin taşımaktadır. Davacı —– incelenen ticari defter kayıtlarına göre; 1.755,00 TL geçen yıl devir bakiyesi ile davalı ——- adına düzenlemiş olduğu dava ve takibe konu toplamı —- olan 5 adet E-Arşiv faturası olmak üzere toplam —— alacağına karşılık yapmış olduğu toplamı —– olan 1 adet tahsilat kaydı düşüldüğünde davacı ——— takip tarihi itibariyle ——- alacağı olduğu gözükmektedir. ” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.——-tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 29.05.2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi —–raporunda özetle; raporunun incelenmesi/irdelenmesi neticesinde; A)Defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri tespit edilmek suretiyle HMK 222 maddesi uyarınca lehine delil teşkil edecek vasıfta olup olmadığının, Ticari defterler sahibi lehine delil teşkil etmekte olduğu kanaatine varılmış olup takdir sayın mahkemenindir. B)Tarafların defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı ve miktarı, Takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağı olup olmadığı iki seçenekli olarak mahkemenin takdirine sunulmuştur. 1.Seçenek : Davalı ticari defterlerinin borç alacak tespitinde esas alınmasının kabul edilmesi durumunda Takip tarihi itibariyle davalı tarafın davacı tarafa borcu olmadığı tespit edilmiştir, 2.Seçenek : Davacı tarafından davalı adına düzenlenen davalı taraf kayıtlarında olmayan faturaların mahkemenizce kabul edilmesi durumunda davacı ticari defter kayıtlarına itibar edilmesi gerektiği ,takip tarihi itibariyle 69.207,60 TL davacı tarafın davalı tarafından alacağının olduğu 24.04.2023 tarihli talimat dosyası bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. C) Tarafların defter kayıtları arasında farklılık bulunduğu takdirde müsteminatlarınında incelenmek suretiyle farklılığın neden kaynaklandığı ve hangi tarafın defterindeki kayda değer verilmesinin gerektiği hakkında rapor istenmesine Taraflar Arasındaki Ticari Defter Farklılıkları; davacı tarafından düzenlenen——— nolu faturaların davalı ticari defter kayıtlarına almamasından kaynaklanmaktadır. Davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiğinin mahkemenizce kabul edilmesi durumunda davacı ticari defter kayıtlarına itibar edilmesi gerektiği, Davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmediğinin kabul edilmesi durumunda davalı ticari defterlerine itibar edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, açık hesaba dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde tarafların ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacının kayıtlarına göre 69.207,60 TL alacaklı olduğu, davalı kayıtlarında ise 1 adet faturanın bulunduğu ve borç bakiyesinin olmadığı, davacı tarafından düzenlenen e-f1aturaların davalı kayıtlarında yer almadığı, sevk irsaliyesi yerine geçer ibareli faturada davalının çalışanı olduğu anlaşılan ——- imzasının bulunduğu, davacı tarafından düzenlene faturaların e-arşiv sisteminde kayıtlı olduğu, iptal veya itiraza uğramadığı, davacı tarafından faturaların davalıya tebliğ edildiği, HMK 222.maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtların davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 67.207,60 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının davalıyı takipten önce düşürmediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 67.207,60 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından dava konusu faturaların davalıya tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
Davalı yanın bekletici mesele talebinin değerlendirilmesinde; soruşturma konusu şikayet dilekçesinde ve alınan bilirkişi raporlarda dava konusu faturalardan bahsedilmediği ve dava konusu faturalar bakımından soruşturma yapılmadığı anlaşılmakla davalı yanın bekletici mesele talebi yerinde görülmemiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından ——- sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 67.207,60 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz İŞLETİLMESİNE,
3-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 13.441,52 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 67.207,60 TL lik kısım yönünden alınması gereken 4.590,95 TL harçtan peşin alınan 1.150,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.440,29 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 170,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan toplam 1.150,66 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 3.300,00 TL bilirkişi ücreti ve 137,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.668,36‬ TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 4.656,53 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
9-Takdiren 1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2023