Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/981 E. 2023/806 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/981 Esas
KARAR NO: 2023/806
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 31/01/2022
KARAR TARİHİ: 05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı ——– Şirketi tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanan, sigortalısının ve malikinin ——— olduğu, kaza anında sürücüsünün ——— olduğu ——– Plakalı çekici ve çekiciye bağlı olan ——— plakalı tentene kasalı yarı romörk; ——— Sokaktan gelip ——– Caddesinden ——– Karayolu istikametine seyir halinde iken ——— Sokak ile ——— Caddesinin kesiştiği kavşaktan dönmek istediği esnada ——– Sokakta park halinde olan ——— Plakalı otomobile, çekiciye bağlı olan ——— plakalı ——– arka sağ köşe kısmını sürtmesi sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın ardından ——– Plakalı çekici ve çekiciye bağlı olan ——– plakalı tentene kasalı yarı romörk plakalı araç olay yerini terk etmiş ve olaya ilişkin ——— Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonrası ——— sayısıyla karara çıkmış olup davalı aleyhine tazminata hükmedildiğini, ——— Esaslı dosyada alınan 24.06.2019 Tarihli Bilirkişi Raporunda Davalı ——— maliki olduğu aracın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu sebeple davalı hükmedilen tazminatı ödeyerek ——— başvurarak müvekkili şirkete kendisinin ödemiş olduğu tazminatı rücu ettiğini, ——— ise tanık beyanlarını incelemeden, sigortalı ——– maliki olduğu aracın sürücüsünün olay yerini terk ettiğini dikkate almadan, tazminatın poliçe kapsamında olduğunu değerlendirerek müvekkili şirketçe ödenmesine karar verildiğini, müvekkili şirket tazminatı ödemiş olup ödenen bu tazminatı sigortalıya rücu etme gereği hasıl olduğunu, davalı sigortalı araç sürücüsü ——— kaza sonrası derhal olay yerini terk ederek kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davrandığını, buna ilişkin tanık beyanları da mevcut olduğunu, tanık ———: her iki tarafı da tanımadığını, kaza anını gördüğünü, sabah evden işe gitmek üzere biraz önce tanık olarak dinlenen yeğenini evden aldığını ve işe gitmek üzere yola çıktıklarını, olay yerine geldiklerinde Tır ın sokaktan bulundukları caddeye çıkmak istediğini, manevra yaptığını, Tır ın tek hamlede caddeye dönemeyeceğini anlayınca durdurduğunu, Tır ın geçmesini beklediğini, beklerken Tır ın manevrasını takip ettiğini, Tır ın arkasındaki ——— park halindeki ——– ——– marka araca yaklaştığında vuracağını anladığını, kornaya bastığını, Tır Şoförünü uyarmak istediğini, Tır ın manevraya devam ettiğini, durmadığını, tekrar bir kaç sefer daha durması için komaya bastığını, durmayarak devam ettiğini ve park halindeki ——— ——— marka araca vurduğunu, vurduğunu bizzat gördüğünü, ———- sağ arka kapısından ve çamurluktan vurduğunu, kaza yerine Tır ın ——— uzaklığı mesafesinde olduğunu, yanındaki yeğenine Tır ın plakasını yaz dediğini, yeğeninin araçta kalem bulamayınca acele ile telefondan fotoğrafını çektiğini, akşam iş dönüşünde yeğeni ile beraber çarpılan aracı merak ettiklerinden olayın olduğu sokağa gittiklerini, araç kaza yaptığı durumdan ters durduğunu, arabanın başında birinin beklediğini, şuan duruşmada olan davacı olan kişiye/bekleyen kişiye sorduğunu, aracınızda vuruk, hasar var mi diye sorduğunu, o da bana “hasar var” dediğini ve direk “kazayı gördünüz mü” diye sorduğunu, gördüklerini söylediklerini, bunun üzerine plakayı aldınız mı diye sorduğunu, aldıklarını söylediğini ve çekilen fotoğrafı bu kişiye attıklarını olay esnasında kalem bulamadıkları için fotoğraf çektiklerini, Tır ın çok yavaş gittiğinden ve zaten yol dolu olduğundan yavaş gitmek zorunda kaldığından fotoğrafı net çekecek kadar zamanlarının olduğunu, ayrıca içinde bulundukları aracın farı kaza yapan tırın arka tarafını aydınlattığı için net bir fotoğraf olduğunu beyan ettiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından meydana gelen zararlar karşılanarak 20.366,13 TL hasar tazminatı ödendiğini beyan ile, ———- E. sayılı dosyasına yapılan takibe yönelik davalı-borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamını, davalı borçlunun kötü niyetli ve haksız itirazda bulunması nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra-inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili aleyhine davacı ———– Şirketi tarafından 22.08.2021 tarihinde ———- Esas sayılı icra dosyası ile 20.657,39 TL tutarlı takip başlatıldığını, ilgili ödeme emri 25.11.2021 tarihinde tebellüğ edilmiş, 30.11.2021 tarihinde de borca itiraz edildiğini, görevsizlik nedeniyle gelen önceki mahkemedeki bütün cevap, beyan ve itirazları ise öncelikle aynen tekrar ettiklerini, öncelikle yetki ve görev yönlerinden davanın reddini talep ettiklerini, harçların eksik yatırılmış bulunması açısından davaya itiraz ettiklerini ve bu yönden de davanın reddini talep ettiklerini, davaya konu talep zamanaşımına uğradığından, zamanaşımı nedeniyle davanın reddini de talep ettiklerini, müvekkiline ait ——— plakalı çekici aracın 30.01.2017 başlangıç ve 30.01.2018 bitiş tarihli ———- no’lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta poliçesi ve ekindeki Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi “Genişletilmiş” Kasko davacı Sigorta şirketince sigortalanmış bulunduğunu, açıkça bilindiği üzere çeken aracın ) trafik sigortası araca bağlı çekilen römork, yarı römork veya çekilen diğer bir aracın neden olduğu zararları da kapsadığını, 15.03.2017 tarihinde müvekkiline karşı ———- Mahkemesinde davacı ———- tarafından ———- Esas sayılı ve maddi hasarlı trafik kazası nedenli bir tazminat davası açıldığını, bu dava 29.03.2017 tarihinde ——— Karar no ile görevsizlik nedeniyle reddedilmiş, ardından dosya görevli ——— Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gelmiş olduğunu, dosyanın buradaki numarasının ———– Esas olduğunu, bu dosya 22.10.2019 tarihinde ———– Karar numarası ile karara bağlandığını, söz konusu davanın devam etmekte olduğu süreç içerisinde davanın konusunu huzurdaki davanın davacısı olan sigorta şirketince sigortalanmış bulunan ———- plakalı çekici araç oluşturduğu için davanın sigorta şirketine de ihbar edilmesi sağlandığını, huzurdaki davanın davacısı bulunan sigorta şirketi de ilgili davaya karşı itiraz dilekçeleri sunmak suretiyle itirazda bulunduğunu, davanın reddini talep ettiğini, tazminat konusundaki davadaki davacı tanığı ———-, ifadesinde ——— çalıştığı için ———- istikametine doğru gitmek üzere yola çıktıklarını, kaza yapılan yere geldiklerinde tırın ara sokaktan ana caddeye çıkmak üzere manevra yaptığını, kaza olmadan önce tır şoförünü korna ve selektör yaparak uyardıklarını, çünkü tır ——— dolayı manevra yapamayacağını/kurtarmayacağını, ikaz etmelerine rağmen tır şoförünün YA DUYMADIĞINI ya da dikkate almadığını manevraya devam ettiğini ve olayın meydana geldiğini söylediğini, davacı tanığı ——— da ifadesinde müvekkiline ait Tır’ın çok yavaş bir şekilde hareket ettiğini, kaçmaya da çalışmadığını söylediğini, Bilirkişi de raporunda “Tarafımca keşif esnasında yapılan incelemede ——— Caddesi ile ——— Sokak kavşağında Sürücü ———- sağa dönüş yaptığı esnada yola yeteri kadar dikkatini vermediği, kullanmış olduğu aracın arkasında bağlı olan ——– arka kısmı ile yolun sol tarafında park halinde olan araca çarpması sonucu kazaya sebebiyet vermiştir.” Belirttiğini, tanıkların söyledikleri de dikkate alındığında müvekkiline ait aracı kullanan şoförün, buna bağlı olarak da müvekkilinin kasıtlı ve ağır kusurlu olmasından söz edebilmek mümkün olmadığını, davacı taraf ilgili dosyada Bilirkişi Raporunda Davalı ———- maliki olduğu aracın %100 kusurlu (yani tam kusurlu) olduğunun tespit edilmiş olduğunu söylediğini, Bilirkişi konu ile ilgili olarak “Davalı ———- Şirketinin Sigortalısı ve Davalı ———- maliki olduğu – ———- – Plakalı araç sürücüsü ——– 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84. maddesindeki sürücülere ait asli kusurlardan madde 12 kuralını ihlal ettiği için kusur yönünden %100 ( yüzde yüz ) kusurlu olduğu” şeklinde tespitte bulunduğunu, davalının ağır kusurundan ve kasta yakın kusurundan söz etmek de mevzu bahis olmayacağını, olayda herhangi bir bedeni hasar olmadığını, dosya kapsamındaki ———– Esas sayılı dosyasındaki tanık anlatımlarında TIR’ın manevra sırasında davacıya ait ——— marka aracı görmeyerek çarpma ihtimali mevcut olduğu, sürücünün olay yerini sigorta teminatına girmeyen bir olay nedeniyle olay yerini terk ettiğine dair somut bir bilgi yada iddianın dosya kapsamından tespit edilememiş olması nedeniyle meydana gelen kazanın ZMMS teminatı kapsamında olduğu kanaatine varıldığını, Sonuç olarak ——— yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde” Başvurunun kısmen kabulü ile 16.617,32 TL’nin davalı ——— şirketinden alınarak başvurana verilmesine, yargılama giderlerinin kabul/red oranına göre 343,75 TL’nin ——–Şirketi’nden alınarak başvurana verilmesine” dair 22.04.2021 tarihinde karar verildiğini, bunun ardından da müvekkilce sigorta şirketine yapılan ödeme başvurularından oldukça uzun bir süre yanıt alınamaması üzerine——— Esas sayılı dosyası ile kendilerine karşı icra yoluna girişilmiş ve bu bedel ancak bu aşamada sigorta şirketince sigortalıya ödenmek zorunda kalındığını, sonrasında ise sigorta şirketince müvekkiline karşı——— Esas no’lu dosyasıyla haksız bir icra takibi başlatarak, daha önce yasal zorunluluk altında ödemiş bulundukları bedeli müvekkiline rücu ettikleri iddiasıyla geri almaya çalıştıklarını, takibe süresi içerisinde haklı olarak itiraz ettiklerini, kendilerinin ise, bu kez müvekkiline karşı huzurdaki itirazın iptali davasını açtıklarını beyan ile, davacının taleplerinin zamanaşımı ve belirttikleri diğer nedenler dolayısıyla öncelikle usul açısından reddini, dosyanın incelemeye geçilmesi halinde ise haksız ve mesnetsiz İtirazın İptali Davasının Reddini, davacının itirazı tamamen kötü niyetli olduğundan ve bu durum çok açık olduğundan kendisinin % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;KUSUR YÖNÜNDEN: Dava konusu park halindeki aracın etkenliğinin-kusurunun bulunmadığı, Davalının maliki olduğu araç sürücüsü ——— %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, HASAR YÖNÜNDEN: 06/02/2017 tarihinde meydana gelen kazaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, ——– plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, Dava konusu ——– plaka sayılı ——— marka/tip, ——— model araçta meydana gelen toplam hasar tutarının (KDV dahil) 4.146,24 TL olabileceği, söz konusu hasar tutarının kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında hasarın şekline, günün rayicine ve dosya kapsamına uygun olabileceği, (4.146,24 TL Hasar Tutarı x %100 Kusur oranı) 4.146,24 TL olabileceği, DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN: Dava konusu ——— plaka sayılı ——— Marka, ——— model araç ile ilgili 06/02/2017 tarihinde meydana gelen olayın oluş şekline ait tespitlerin, dava konusu ———- plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, Değer Kaybı Hesaplamasında; Dava konusu ——— plaka sayılı aracın modeli, yaşı, km’si, kullanılmıştık düzeyi, aracın hasar geçmişinin incelenmesinde dava konusu kazadan öncesine ait sisteme kayıtlı hasar kaydının bulunmadığı hususu, parça-malzeme-işçilik kalemlerinin şekli-niteliği, 06/02/2017 tarihli kaza sonucu araçta oluşan hasara ait hasar fotoğraflarındaki hasarın şekli-niteliği ve dava konusu kaza nedeniyle de TRAMER hasar sorgusunda hasar kavdı bulunması hususları da dikkate alınarak Yargıtay Kararları* doğmltusunda değerlendirilmiştir) KTK.m.90’da yer alan “trafik sigortası kapsamında ödenen değer kaybı tazminatı, destekten yoksun kalma tazminatı ve sürekli sakatlık tazminatlarına ilişkin hesaplamada dikkate alınacak kriterler ile maddenin uygulanmasına ilişkin ———– düzenleme yapma yetkisi verilen hüküm” Anayasa Mahkemesi tarafından İPTAL edildiği de dikkate alınarak değer kaybı yönünden aşağıdaki yönteme göre sonuç belirlenmiş olup; Serbest Piyasa Koşullarına göre değerlendirmede; Dava konusu ——— plaka sayılı ——— Marka, ——– model aracında oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve davalının tazmin etmesi istenilen toplam değer kaybı tutarının (Aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki onarılmış haldeki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark) kaza tarihi itibariyle “ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle”: serbest piyasa koşullarında 3.000,00 TL olabileceği hesaplanmış olup, sürücünün kusur oranı da dikkate alındığında; (3.000,00 TL Değer Kaybı Tutarı x %100 Kusur oranı) 3.000,00 TL olabileceği, RÜCU ALACAĞI BAKIMINDAN DEĞERLENDİRME : Davaya konu ihtilaf, ——— plakalı araç sürücüsünün 06.02.2017 tarihli trafik kazası sonucu olay yerini tekr etmesi nedeniyle, davaya konu alacağın rücu edilip edilmeyeceği noktasında toplandığı. Davaya konu 06.02.2017 tarihli trafik kazasında ——— plakalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmesine bağlı rücu sebebi olup olmadığına ilişkin husus, davacı ——– Şirketi ile davalı ———– arasında görülün ——— Sayılı Kararında tartışılmış; bu yöndeki davacı ——– Şirketi’nin iddiasının reddine ilişkin İtiraz, ———– Sayılı Kararı ile kesin olarak reddine karar verilmiştir. Söz konusu karar 11.05.2022 tarihinde kesinleşmiştir. Sayın Mahkemede iş bu itirazın iptaline talebine ilişkin icra takibi 22.10.2021 tarihinde başlatılmış olup, Sayın Mahkemede iş bu itirazın iptali davası ise 19.12.2022 tarihinde ikame edilmiştir. Bu husustaki hukuki durumun nihai taktir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davaya konu taraflar arasındaki ihtilaf, taraflar bakımından kesinleşen ———- Kararı ile’ kesinleşip kesinleşmedi. Sayın Mahkemede açılan iş bu davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerekip gerekmediği Sayın mahkemeye ait olduğu, İş bu davada, davacı vanııı. davalı vaııdan rüeu hakkının bulunduğunun kabulü halinde : Davacı – alacaklı ———- Şirketi tarafından dosya borçlusu (———- aleyhine olarak 27.10.2021 tarihinde başlatılan ——— Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinde, dosya borçlusu tarafından borca ve faize yapılan itirazın iptali ile 20.366,13 TL. asıl alacak 291,26 TL. işlemiş yasal faizi olmak üzere toplam 20.657,39 TL. üzerinden, icra takibinin devamı gerektiği, alacağa uygulanması gereken faiz nevrin yasal faiz olduğu.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklı (rücuen) maddi tazminat istemine ilişkindir.Tüm dosya kapsamından; Davacı vekilinin, davaya konu trafik kazası nedeniyle, alacağını tahsil amacıyla tahkime başvurduğu, ——–Sayılı Kararında; davacının iddiası olan olay yerini terk hususunda “sürücünün olay yerini sigorta teminatına girmeyen bir olay nedeniyle olay yerini terk ettiğine dair somut bir bilgi ya da iddianın dosya kapsamından tespit edilememiş olması nedeniyle meydana gelen kazanın ZMMS. Poliçesi teminatı kapsamında olduğu kanaatine varılmıştır. ” şeklinde gerekçelere yer verilerek talebin reddine karar verildiği, ——–Kararına göre, ——— Sayılı Kararına karşı davalı ——– Şirketi’nin itirazının KESİN olarak reddine karar verildiği görülmüştür.Safahatta deliller toplanmış, poliçe ve hasar dosyası celbedilmiş, bilirkişi raporu aldırılmıştır.Benzer konuya ilişkin ——– sayılı ilamında; ” Somut olayda, davacıların, davaya konu trafik kazası nedeniyle, ———- sayılı başvuru ile destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunduğu, ——– sayılı karar ile de sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından bahisle başvurunun reddine karar verildiği, işbu karara yönelik itirazın da ——— sayılı kararı ile kesin olarak reddine karar verildiği görülmektedir. Hakem Heyetinin esasa girerek vermiş olduğu ilgili kararı, tarafları, konusu ve sebepleri aynı olduğundan işbu dosyada davacı ile davalı sigorta şirketi arasında kesin hüküm teşkil ettiğinden ötürü yazılı şekilde karar verilmiş olmasında usule aykırılık bulunmamaktadır. Bir an için belirsiz alacak olarak yapılan ———– başvurusunun kesin olarak verilmesinin usule aykırı, giderek Sigortacılık Yasasının 30/12. maddesi uyarınca kararın temyize tabi olduğu ve bu nedenle kesinleşmediği hususunun ileri sürülebileceği düşünülebilirse de; bu durumda da usul hükümlerine göre dava şartı teşkil eden derdestlik yönünden dahi davanın dinlenebilir olmadığı görülmektedir.” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında somut olayda 22.04.2021 tarih ve ———E. sayılı başvurusu incelenen dosya kapsamında Hakem Heyetinin esasa girerek vermiş olduğu ilgili kararı, tarafları, hasar tazminatı konusu ve sebepleri aynı olduğu, talebin reddedildiği, verilen kararın ———-sayılı kararı dosyasında incelenerek itirazın kesin olarak reddedildiği, anlaşılmakla———- sayılı ilamı nazara alınarak usul hükümlerine göre dava şartı teşkil eden kesin hüküm yönünden davanın dinlenebilir olmadığı vicdani kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı kanunun 114/1-i,115/2 madde ve fıkraları uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 249,49 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 20,36‬ TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 35,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-800,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki(2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. Maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. Maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK ‘nın 344.maddesi) suretiyle, ———– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı . 05/10/2023