Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/937 E. 2023/797 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/937 Esas
KARAR NO: 2023/797
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/12/2022
KARAR TARİHİ: 05/10/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA: Davacı vekili 01/12/2022 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı baorçlu ——— şirketine araç kiralma hizmeti karşılığında ——– fatura ile başlayan ——— nolu fatura ile son bulan faturalar düzenlediğini, müvekkili firmanın fatura alacağının tazmini amacıyla davalı borçlu ile bir çok kez görüştüğünü ancak davalı borçlunun ödemeye yanaşmadığını, borcun ödenmemesi üzerine ——— sayılı dosya ile ——– başlatılan takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin alacağının likit olduğunu davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri il dilekçeleri ekindeki Arabuluculuk Son Tutanağı, Sözleşmeler, Bölünme Sözleşmesi, Faturalar, Ticaret Sicili Gazetesi, Vekaletname görülmüştür.Davalı vekilinin İcra Dosyasına itirazı haricinde esas dosyaya sunduğu cevabi bir dilekçesi görülmemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, faturaya dayalı——— Esas sayılı ilamsız takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.Tarafların BA-BS formlarının istenmesi amacıyla ilgili vergi dairelerine müzekkereler yazıldığı ve müzekkerelerimize cevap verildiği görüldü. 23/02/2023 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 24/05/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle; “1.Sayın Mahkemenizin 23.02.2023 tarihli, 1. celsesinin 2 numaralı kararında taraflara ait tüm yasal ticari defterleri ile tüm evrakların bilirkişi incelenmesine esas teşkil etmek üzere hazır edilmesi istenen inceleme günü olarak tayin edilen 31.03.2023 günü saat 10:00’da davalı ——— şirketi hazır bulunmamış, defterlerini dosyaya ibraz etmediği, dava dosyasında ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yer ile inceleme sırasında muhatap alınacak yetkili kişi bildiriminde de bulunmadığı, kayıtlarını ibraz etmeyen tarafın defter ibrazından kaçınmış sayılacakları karşı tarafın delillerini kabul etmiş sayılacakları ve haklarında 28.07.2020 tarihli ———- yayımlanan ———- sayılı kanunun 23. Maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesinin 3. Fıkrası uyarınca ticari defterlerin sunulmaması halinde sunan tarafın kayıtlarına delil olarak dayanılacağı hususundaki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu;2.Davacıların incelenen defterlerinin, TTK. md. 85 ve HMK 222. madde uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu;3.Davacıların incelenen kayıtlarına göre, taraflar arasında açık hesap ilişkisinin bulunduğu, davacı ——— şirketinin takip ve dava tarihleri itibariyle davalı ——— şirketinden 352.903,93 TL alacaklı olduğu;4.Davacı tarafından davalı ——— şirketine kesilmiş e-faturaların, e-Fatura kapsamında GIB platformu üzerinden elektronik ortamda usulune uygun olarak davalıya tebliğ edildiği;5.Davalı yanın, davacı tarafından düzenlenmiş takip ve dava konusu edilen tutara dayanak faturalara 8 gün içinde itiraz ettiğine veya iade faturası düzenlediğine dair dosyada mevcut belge ya da bilginin bulunmadığı;6.Davalı ——— şirketinin 2019 döneminde 25 adet belge ile KDV hariç 189.387 TL tutarında, 2020 döneminde 73 adet belge ile KDV hariç 490.010 TL tutarında, 2021 döneminde 56 adet belge ile 295.860 TL tutarında ——— şirketinden alım yaptığını, yine 2021 döneminde 5 adet belge ile 32.520 TL tutarında ——– şirketinden alım yaptığını Ba Formları ile ——— beyan ettiği;7.Davalı ——— şirketinden kanuni defterleri ve kayıtları incelenemediğinden tarafların defter kayıtları arasında fark konusunda bir görüşün bildirilmeyeceği;” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak ——— Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Her iki ticari defterlerde yer alan kayıtlar birbiri ile uyuşması halinde ticari defterler, içeriğine göre delil vasfına sahip olabilecektir.Taraf ticari defterlerinin incelenmesi için alınan23/05/2023 tarihli raporda davacı kayıtlarına göre davalının 352.903,93 TL borçlu göründüğü anlaşılmıştır. Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için yapılan tebliğe rağmen davalı tarafın kayıtlarını sunmadığı bununla birlikte davalının temin edilen Ba formlarında davacıdan alım yaptığını beyan ettiği görülmekle 7251 sayılı kanunla değişik HMK 222.maddesi uyarınca davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle kabul edilen asıl alacağın yüzde 20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulüne; davalı tarafından ——— Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 352.903,93 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya dair istemin reddine
2-Alacak belirli ve likit olduğundan kabul edilen asıl alacak miktarı olan 352.903,93 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 352.903,93 TL lik kısım yönünden alınması gereken 24.106,86 TL harçtan peşin alınan 6.899,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 17.207,29 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 6.899,57 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 54.935,59 T TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 47,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.547,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.351,29 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Kabul red oranına göre belirlenen 1.397,58 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 202,42 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/10/2023