Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/92 E. 2022/462 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/92 Esas
KARAR NO : 2022/462

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/02/2022
KARAR TARİHİ : 07/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma tarafından dava dışı sigortalı —–tarihleri arasında geçerli olmak üzere ——-sıralarında meydana gelen maddi hasarlı zincirleme trafik kazasında, davalı — sürücüsü ve maliki olduğu — nitelikli —müvekkili firma tarafından—seyir halinde bulunan aracın hasar almasına sebebiyet verdiğini, bahsi geçen trafik kazasının oluş şekli ve kazaya sebep olan — kusuru hakkında; maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında kısaca– meydana gelen kazanın incelenmesinde; sürücü—–plakalı araç ile önündeki sürücü——- araca çarpmış, çarpmanın etkisiyle bu araç da önündeki—— plakalı— hasarlı kaza meydana gelmiş olup kazanın oluşumunda sürücü——-2918 sayılı K.T.K.’nin 84/D maddesini ihlal ettiği kanaatine varılmıştır” şeklinde tespitlerde bulunulduğunu, düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına göre önündeki araca arkadan çarpan —%100 kusurlu olduğunu ve — bulunmadığını, Maddi hasarlı trafik kazası— — meydana geldiğini, hasar bedeli, müvekkili firma tarafından sigortalıya— olarak ödendiğini, kusurlu aracın kaza tarihini kapsayan Karayolları—– ödenen tutar için davalıya başvurulduğunu, ancak sonuç alınamadığını, davalı aleyhine— icra takibi başlatıldığını, borçlunun borcu kabul etmediğini, ödeme emrine itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, icra dosyasına yapılan itirazın iptali amacıyla huzurda görülen davanın ikame edilmesi zarureti hâsıl olduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla— sayılı dosyadan başlatılan icra takibine konu alacağın aslı ile ferilerine ilişkin olarak davalı — borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ve icra takibindeki miktar üzerinden takibin devamı ile, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine ve tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça müvekkili aleyhine — dosyası ile “Takip borçlusunun maliki ve sürücüsü olduğu — tarihinde— — olduğu esnada müvekkil şirket — sigortalı bulunan—— plaka sayılı araca %100 kusurlu şekilde çarpması neticesinde sigortalı araçta meydana gelen hasarların karşılanması amacıyla müvekkil şirket tarafından ödenen –. Hasar tazminatının TTK.1472. maddesi hükmü uyarınca rücuen tazmini istemidir.” açıklamasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkiline ait—- sayılı araçlar arasında—— kazası meydana geldiğini, kusur oranını kabul etmediklerini, meydana gelen kazaya üç araç karıştığını, hangi araç sürücüsünün ne oranda kusurlu olduğunun tespit edilmediğini, müvekkilinin kazada %100 kusurlu olduğu iddiasına dayalı olarak talepte bulunulamayacağını, ödeme emrinde 14.04.2021 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle alacaklı sigorta şirketi nezdinde— plaka sayılı araçta 25.439,40 TL. hasar meydana geldiği ve bu bedelin —tarafından ödendiği belirtilmiş ise de, araçta meydana gelen hasar bedelinin ne kadar olduğuna ve bu bedelin ödendiğine dair ödeme emri ekinde herhangi bir belge eklenmediğini, — plakalı araçta meydana gelen hasara ilişkin inceleme yaptırıldığını, yaptırılan inceleme neticesinde, davacı sigorta şirketince sunulan belgelerde uzun bir liste halinde yazılan hasarların büyük bir bölümünün müvekkilinin karıştığı 14.04.2021 tarihindeki kazada meydana gelmiş olmasının mümkün olmadığının tespit edildiğini beyan ile, tamamen haksız ve mesnetsiz olan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “14/04/2021 tarihinde meydana gelen ve dava konusu —- plaka sayılı aracın hasarı ile neticelenen trafik kazasında; KUSUR YÖNÜNDEN: Davalı sürücü (— plaka sayılı araç sürücüsü)—-%100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Dava dışı sürücü (—– plaka sayılı araç sürücüsü) — kusursuz olduğu, Dava konusu araç sürücüsü — kusursuz olduğu, —– Tespitleri içeren Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağındaki sürücülerin kusur durumu ile ilgili değerlendirme ile tarafımızca tespit edilen kusur durumunun uyumlu olduğu, HASAR YÖNÜNDEN: —- tarihinde meydana gelen kaza sonucu oluşan hasara ilişkin tespitlerin, —– plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, Hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, Dava konusu —- model araçta meydana gelen toplam hasar tutarının KDV dahil 25.439,40 TL olabileceği, hesaplanan tutarın serbest piyasa koşullarında günün rayicine ve dosya kapsamına uygun olduğu,—- YÖNÜNDEN: 1. Seçenek: Davaya konu alacakta davacı yanın yasal faiz talebinde bulunabileceği durumuna göre, temerrüt tarihinden (ödeme tarihinden) itibaren 02.12.2021 icra takip tarihine kadar geçen dönem içiresinde yasal faiz hesabı yapılarak icra takip tarihi itibariyle alacak miktarı tespit edildiği, 1. Seçeneğin kabulü halinde : Davacı – alacaklı——-sayılı dosyasından yapılan icra takibinde, dosya borçlu tarafından faize yapılan itirazın kısmen iptali ile 25.439,40 TL. asıl alacak 1.108,57 TL. işlemiş yasal faizi olmak üzere toplam 26.547,97 TL. üzerinden icra takibinin devamı gerektiği, 2. Seçenek: Davaya konu alacakta davacı yanın ticari avans faiz talebinde bulunabileceği durumuna göre, temerrüt tarihinden (ödeme tarihinden) itibaren 02.12.2021 icra takip tarihine kadar geçen dönem içiresinde avans faizi hesabı yapılarak icra takip tarihi itibariyle alacak miktarı tespit edildiği, 2. Seçeneğin kabulü halinde : Davacı – alacaklı ——– borçlusu — aleyhine ——sayılı dosyasından yapılan icra takibinde, dosya borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile 25.439,40 TL. asıl alacak 1.914,58 TL. işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 27.353,98 TL. üzerinden icra takibinin devamı gerektiği,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, sigortacının sigortalısına ödediği tazminat bedelinin kusurlu 3. kişiye karşı açmış olduğu rücu alacağına dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
—- esas sayılı icra dosyasının incelemesinde; alacaklı —–tarihinde borçlu adına kayıtlı araçla kusurlu olarak şirketin kasko sigortalısı olduğu araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğinden bahisle toplam 27.353,98 TL için ilamsız takipte bulunulduğu, borçlunun süresinde borca itiraz ettiği ve takibin durduğu davacı tarafından davalıya karşı açılmış rucüen tazminat davası olduğu, mahkememizce bilirkişi raporu tanzim ettirilerek kusur ve zararın tespit edildiği, davalının esasa karşı ileri sürmüş olduğu beyanların yerinde olmadığı hususları hep bir arada değerlendirilerek 20/06/2022 tarihli denetime açık hükme esas alınabilecek şekilde hazırlanmış (1 nolu seçenekteki tespitler ile birlikte) bilirkişi raporundaki tespitler nazara alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, davacı – alacaklı—- tarafından dosya borçlusu—— Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinde, dosya borçlu tarafından borca ve faize yapılan itirazın iptali ile 25.439,40 TL. asıl alacak 1.108,57 TL. işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 26.547,97 TL. üzerinden icra takibinin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacının alacağının likid olmadığı kanaati ile icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir. ——- karar sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Genel bir— alacaktır” —–, alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez.
Somut olayda; davaya konu uyuşmazlıkta tarafların kusurunun belirlenmesi gerektirdiğinden alacağın likit olmadığı, bu nedenle davacı kurumun istinafının yerinde olmadığı, aracında davalı —- tarafından sigortalı olduğundan davalınında istinafı da yerinde görülmemekle istinaf istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” şeklinde karar verildiği görülmüştür. Sonuç olarak davaya konu uyuşmazlıkta tarafların kusurunun belirlenmesi gerektirdiğinden alacağın likit olmadığı değerlendirilerek icra inkar tazminat talebi reddedilmiştir.
—-kararında “Davacıların –yolcusu olduğu, davalı ——poliçesi ile sigortalı araç— nitelikte değil hususi araç olup, asıl zarar verenden istenilemeyecek ticari temerrüt faizinin, onun sorumluluğunu üstlenen davalı— istenemeyeceği, dolayısıyla bu aracın haksız eyleminin de TTK.’nın 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına, bu durumda da davalıya—- aracın işleteninden ancak yasal faiz istenebileceğine, kazaya karışan aracın işleteninin hukuki sorumluluğunu üzerine alan davalı — ancak aynı oranda temerrüt faizi istenebileceğine göre, davalı —-bakımından istem gibi avans faizine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde açıklamalara yer verildiği, — sorumluluğunun haksız fiil sorumluluğuna ilişkin olduğu, bu nedenle davalı yan temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olduğu anlaşılmakla bilirkişi heyetinin 20/06/2022 tarihli bilirkişi raporundaki yasal faiz hesaplamasına dayalı 1 nolu seçenek esas alınmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalılar tarafından —- sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak miktarı 25.439,40 asıl alacak ve — faiz olmak üzere toplam 26.547,97 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İcra İnkar tazminatına ilişkin talebin alacak likit bulunmadığından reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.813,49 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 330,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.483,12‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 330,37 TL peşin harç toplamı 411,07‬ TL ile 1.383,95 TL ( Bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere gideri, dosya ücreti ve dosyadaki diğer masraflar) olmak üzere toplam 1.795,02‬ TL yargılama giderinden davanın kabul 0,97 ve red 0,03 oranına göre hesaplanan 1.741,16 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6—- oranına göre 1.227,6‬ TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7—– oranına göre 39,6‬0 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—— davanın kabul edilen miktarı üzerinden 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 806,01 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.