Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/903 E. 2023/916 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/903 Esas
KARAR NO: 2023/916
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/11/2022
KARAR TARİHİ: 16/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;28/01/2022 tarihinde, müvekkiline ait ——— plakalı araç ile ——– plakalı araç arasında, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait araç kazada %0 ve ——– plakalı araç ise %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında huzurdaki davaya konu kaza sebebiyle hasar oluştuğunu, Sigorta şirketine hasar talebi için başvuru yapılmış olup herhangi bir dönüş olmadığını, kaza sonucu müvekkilinin aracında meydana gelen hasar bakımından uğradığı zarar miktarı tam olarak belirlenemediğini, davaya konu 28/01/2022 tarihli trafik kazası neticesinde müvekkiline ait ——– plakalı araçtaki reel değer kaybı tazminatının belirlenmesi mümkün olmadığını, sulh olma imkanı bulunmadığını beyan ile, HMK 107. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; Müvekkiline ait araçta meydana gelen 100,00-TL hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Hiçbir surette kabul anlamına gelmemek kaydıyla; kazaya karışan ——– plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde ——- poliçe numaralı motorlu araçlar mesleki faaliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının talebinin müvekkil şirketçe karşılanmış olduğundan haksız davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı yanın KDV dahil hesap üzerinden dosyada hüküm kurulması talebinin hatalı olduğunu, başvurucu tarafından müvekkili şirketin yokluğunda yaptırdığı tespitin delil niteliği olmadığını, talep edilmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu beyan ile, yetkisizlik, başvuru yokluğu, zamanaşımı nedeni ile davanın usulden reddine, araçta değer kaybı bulunmadığından davanın reddini, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini masraf ve ücreti vekaletin davacıya tahmilini, talep etmiştir.

RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;”KUSUR YÖNÜNDEN: Davalı tarafa sigortalı sürücü ——– kusursuz olduğu, Dava konusu ——– plaka sayılı ——- marka/tip, ——– model otomobil sürücüsü ——– %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Söz konusu kazaya ait ——— SBM Kaza İhbar Nolu TRAMER kaydındaki kazaya karışan araç sürücülerinin MUTABAKATLA sonuçlanan kusur durumu değerlendirmesi dikkate alındığında; davalı tarafa sigortalı ——– plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz (%0) olduğu, dava konusu ——– plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu olarak tespit edildiği görülmüş olup, TRAMER kusur durumunun tarafımca tespit edilen kusur durumu ile uyumlu olduğu, HASAR YÖNÜNDEN: Dosya kapsamında sürücüsü %100 (yüzde yüz) kusurlu olan dava konusu ——— plaka sayılı ——– marka/tip, ——– model aracın hasarına ilişkin bağımsız sigorta eksperi tarafından araç üzerinde yapılan incelemeleri içeren Ekspertiz Raporu, yine hasar ile ilgili tespitleri içeren Bilirkişi Raporu, hasar onarım fotoğrafları, onarım faturası ve dava konusu aracın hasar geçmişi SBM-TRAMER geçmiş detayı bulunmadığından bu aracın hasarı ile ilgili sorulan hususlarda hesaplama yapılamadığı, SİGORTA SORUMLULUĞU YÖNÜNDEN: Davaya konu 28.Ol.2022 tarihinde meydana gelen trafik kazasının oluşmasında: Davacı ——— adına kayıtlı ——— Plakalı araç sürücüsü ——– % 100 oranında kusurlu olduğu, Davalı ——– şirketi Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı ——— plakalı araç sürücüsü ——— kusursuz olduğu, tespit edilmiştir. Davalı ——— şirketi sigortacısı bulunduğu ——— plakalı araç sürücüsü ——– kusur oranı dahilinde sorumlu olup, davaya konu olayda, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Bu itibarla, kusur sorumluğuna ilişkin olarak illiyet bağı kesilmesi nedeniyle, 28.01.2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu hasar gördüğü bildirilen davacı ——— ait ——— plakalı aracın hasarından veya tespit edilse dahi değer kaybından; davalı ——– şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:Dava; TBK’nın 49.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (hasar kaybı) talebine ilişkindir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya ait ——– plakalı aracın 28/01/2022 tarihli trafik kazası neticesinde hasar kaybına uğrayıp uğramadığı, kazanın meydana gelmesinde sürücülerin kusur durumu, davalı sigorta şirketinin hasar kaybından sorumlu olup olmadığı noktalarına ihtilaf bulunduğu anlaşılmıştır.Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır. Sigorta Şirketi’nin cevabi yazısı ile hasar dosyası ve poliçenin gönderildiği görülmüştür.Mahkememizce kusur durumunun tespiti ve davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin tespiti bakımından bilirkişi raporları aldırılmıştır. 27/03/2023 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde, 28/01/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazasında dava konusu araç sürücüsü ——- %100 oranında (Yüzde yüz) kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer araç sürücüsünün kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 28/01/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı adına kayıtlı aracın sürücüsü ——— olayın vukunda % 100 nispetinde kusurlu olduğu, bu nedenle ——– plakalı araç sigortacısı davalı ——- şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davacının maddi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.Davada hükmolunün miktarın 2023 yılı kesinlik sınırı olan 17.830,00 TL nin altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir. Zira ——– sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” … karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında 2021 yılı istinaf kesinlik sınırı olan 5.880,00 TL’ nin altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye eksik kalan 189,15‬ TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
6-1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/11/2023