Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/898 E. 2023/765 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/898 Esas
KARAR NO: 2023/765
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 18/11/2022
KARAR TARİHİ: 28/09/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA: Davacı vekili 18/11/2022 harç tarihli dava dilekçesinde özetle;”Müvekkil ——– şirketi tarafından ——– Şirketi ——— aleyhine başlatılan icra takibine karşı borçluların haksız olarak itiraz etmesi sonucu duran takibin devamı için iş bu itirazın iptali davası ikame edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık TTK 4/1 uyarınca her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı için görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi’dir. Söz konusu uyuşmazlığın çözümünde yetkili mahkeme HMK 16/1 uyarınca haksız fiilden zarar görenin yerleşim yeri mahkemesidir. Bu doğrultuda zarar gören davacının yerleşim yeri adresi “——– Mah. ——- Cd. No:——– ——–/———” olduğu için yetkili mahkeme ——— Mahkemeleri’dir. İşbu davaya konu uyuşmazlığın sebebini müvekkil şirkete ait ——– marka ——– model ——— plakalı araç ile davalı araç sürücüsünün idaresindeki ——– plakalı araç arasında ———/——— meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası oluşturmaktadır. Müvekkil şirketin işleteni olduğu, dava dışı araç sürücüsü olan ——— idaresindeki ———- plakalı araç ile kurallara uygun bir şekilde seyir halinde iken, davalı araç sürücüsü olan ———- idaresindeki ——— plakalı aracın,——— önünden ———- Mahallesinde ———- kavşağından dönüş yapan ———- trafiği kapatması ve bu sebeple geri manevra yaparak müvekkil şirkete ait araca çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Çarpmanın sonucunda müvekkil şirkete ait araçta ciddi hasar meydana gelmiştir.Taraflar arasında anlaşmalı olarak maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlenmiştir. Tramer sorgu sonucuna göre de “davalı araç sürücüsü %50 kusurludur ve müvekkilin zararını kusuru oranında gidermekle yükümlüdür.”Müvekkil şirketin işletini olduğu aracın onarımı müvekkil şirket tarafından yapılmıştır. Onarıma ilişkin müvekkil şirkete ———- şirketi tarafından ——– No’lu 5.679,99 TL tutarında fatura tanzim edilmiştir. Ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere davalı araç sürücüsü %50 oranında kusurludur. Hasara maruz kalan araç üzerinde gerçekleştirilen onarımlar sonucunda davalı sigorta şirketine, davalı araç sürücüsünün kusuru oranında, ———- No’lu 2.840,00 TL tutarında yansıtma fatura tanzim edilmiştir. Hasarın tespiti için ekspertiz yapılmış olup ekspertiz ücreti 287,64 TL tutarında olup müvekkil şirket tarafından ödenmiştir. Ekspertiz ücreti yargılama giderlerinden olup, tazminata eklenerek talep edilememesi gereği ekspertiz ücretinin yargılama giderleri olarak değerlendirilmesini talep etmekteyiz. Davalı sigorta şirketi, müvekkil şirkete 795,00 TL tutarında ödeme de bulunmuş olup kalan bakiyenin tahsili için davalılar aleyhine için ——– E. sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatılmıştır. Davalılar/Borçlular tarafından takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup büro dosya numarası ——— arabuluculuk numarası ———- olan arabuluculuk dosyasında anlaşmaya varılmaması neticesinde 09.08.2022 tarihinde arabuluculuk son tutanağı düzenlenmiştir. Hasarın oluşumunda davalı araç sürücüsü Karayolları Trafik Kanunu 84/1-f bendi uyarınca kusurludur.Karayolları Trafik Kanunu 97. maddesi gereğince zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Bunun üzerine kazada davalı araç sürücüsü kusurlu olduğundan karşı aracın trafik sigortacısına başvuruda bulunulmuştur. Davalı sigorta şirketine ——– No’lu yansıtma fatura ile birlikte talebe ilişkin başvuru yapılmıştır. Başvuru yapıldığına dair mailler ektedir.
” denmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Başvuran taraf, 05.03.2020 tarihinde meydana gelen kaza sebebi ile aracında meydana gelen değer kaybı zararının tarafımızca kendisine ödenmesini talep etmiştir.Ancak, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin bu talepler için kanun belirli bir zamanaşımı süresi öngörmüştür. Zamanaşımı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. Maddesi uyarınca “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.”Kaldı ki TBK m. 72’de de “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir.” demektedir. Buna göre, tazminatın doğumuna sebep olan trafik kazasının 05.03.2020 tarihinde meydana geldiği hususu dikkate alındığında, talep edilen alacağın 205.03.2022 tarihinde zamanaşımına uğramış olduğu sabittir. Bu noktada işbu başvurunun reddine karar verilmesini talep ederiz.kaza tespit tutanağında; 05/03/2020 günü ——— plakalı araç ile ——— plakalı aracın çarpışması sonucunda hadisenin meydana geldiği hususu belirtilmektedir.talep sahibi vasıtanın arka kısımlarında hasar gözlemlenilmektedir.ilgili kazada her iki taraf araç sürücüsü de tramerde %50-50 kusurlu bulunmuşlardır.
davacı yan tramerde yapılan bu kusur tespitine itiraz etmemiş olduğundan kusur durumu kesinleşmiştir. ,bu durumda kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı yan fatura tutarı olan 2.840,00 tl ‘den yapılan 795,00 tl mahsup ederek tarafımızdan 2045,00 tl talep ediyor olsa da, her iki tarafından kusurlu olduğu dikkate alınacak olunduğunda, bu tutarın fahiş olduğu ve davacı yanın hakkı olmayan bir parayı tarafımızdan tahsil etmeye çalıştığı açıktır. tarafımıza iletilen hasar evrakları ile fotoğrafları üzerinden ekspertiz çalışması gerçekleştirilmiştir. talebi mevcut araç sahibi tarafından verilen vekalete istinaden ilgili avukatın atamış olduğu eksper aracılığı ile yapılan ekspertiz ve buna dair hasar talebi mevcuttur. tazminat talep edilen aracı görme talebimiz olumlu karşılık bulmamış, gerçek hasar tespitinin yapılmasına izin verilmeyerek engellenmiştir. temin edilen fotoğraflarda gözlemlenilen hasara ilişkin raporumuz tanzim edilmiştir. bunun üzerine toplam hasar bedeli 1590,00 TL tespit edilmiş ve sigortalımızın kusuru oranında 795,00 tl ödenmiştir. Davacı yan, aracı onardıktan sonra tarafımıza ihbarda bulunmuş ve müvekkil şirketin anlaşmalı olduğu servislerde aracın onarılmasına engel olmuştur. Bu yükümlülüğün ihlal edilmesi sebebiyle ödenecek tutar artarsa, kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim yapılır.iş bu sebeple hakkaniyet çerçevesinde incelenecek olduğunda davacı yana borcumuzun olmadığı sabittir. ekspertiz raporu alınmasında hukuki menfaat olmadığından yaptıkları fuzuli gider davacı üzerinde kalmalıdır. iş bu sebeple talep TTK 1426. Madde hükmünü de karşılamamaktadır. Kaldı ki bu rapor hiç bir zaman müvekkil şirkete tebliğ dahi edilmemiş olup, kendilerinin aldığı, kendilerinin bildiği, kendilerinin düzenlemiş olduğu fatura ile yine kendi kendilerine açmış oldukları takipte sırf feriler artsın amacı ile talep edilmiş rapor bedelinin reddine karar verilmesini talep etme zorunluluğumuz hasıl olmuştur. ” denmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, trafik kazasından kaynaklı olarak hasar tazminatı talebine yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, davalıların ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu ve huzurdaki davanın süresi içerisinde ikame edildiği tespit edilmiştir.Kural olarak haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir.Zarar bir eksilmeyi ifade eder. Haksız fiilin borç doğurmasının sebebi doğan zararı giderme yükümlülüğünden kaynaklanır. Haksız fiil faili bu fiili ile yaratmış olduğu eksilmeyi gidermek, zarar gören kişiyi fiilden önceki durumuna getirme borcu altına girmiştir. Haksız fiil failinin borcu doğan bu zararı tazmin etmeye dayanır. Buna göre haksız fiilden doğan tazminat borcunun üst sınırını doğan zarar oluşturur. Zarar belirlenirken, uğranılan gerçek zararın dışına taşılamaz. Zarar görenin zararla ilgisi saptanamayan giderleri zarar kapsamının dışında tutulmalıdır.Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Araçta meydana gelen hasar bedeli gibi bu hasardan kaynaklanan değer kaybı zararı da ZMSS teminatı kapsamındadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi vd, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1, 85/1ile ilgili madde düzenlemeleri gözetildiğinde; davalı ——— araç sürücüsü olarak, davalı sigorta şirketinin davalıya ait aracın trafik sigortacısı olup ZMSS poliçesi gereği, davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumludur.Somut olayda; davacı adına kayıtlı ———- plaka sayılı aracın dava dışı şahıs sevk ve idaresinde iken davalının kullanmış olduğu ———- plakalı sayılı aracın manevra yaparken çarpması neticesinde araçlar arasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında, davalı sürücünün kusurunun kazanın meydana gelmesinde %50 olduğu, dava dışı sürücünün meydana gelen kazanın oluşumunda %50 kusurlu olduğu, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının meydana hasarın kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, bilirkişi raporunda hasarın KDV dahil 5.679,99 TL olduğunun tespit edildiği davalı sigorta tarafından daha önceden 795,00 TL ödeme yapılmış olduğu bu haliyle itirazın iptali dava konusu değerlendirildiğinde takibe konu işlemiş faizin usul ekonomisi de dikkate alınarak mahkememizce yapılan hesaplama sonrası taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak (2.045,00 TL hasar onarım bedeli ve 143,82 TL ekspertiz bedeli) olmak üzere 2.188,82 TL asıl alacak, davalı ———- yönünden 310,43 TL işlemiş faiz (05/03/2020-19/10/2021) olmak üzere toplam 2.499,25 üzerinden(davalı sigorta yönünden 265,38 TL işlemiş faiz (22.04.2020-19.10.2021) olmak üzere toplam 2.454,20 TL ile sınırlı olmak üzere) şeklinde tespit edildiği dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İİK’nun 67/2. maddesi hükmünce, icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, alacağın gerçek miktarının belli/ belirlenebilir olması gerekir. Davalının sorumluluğu kusur sorumluluğu hükümlerine göre belirlendiğinden alacağın likit olduğu kabul edilemez. Bu nedenlerle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; ———- Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın (2.045,00 TL hasar onarım bedeli ve 143,82 TL ekspertiz bedeli) olmak üzere 2.188,82 TL asıl alacak, davalı ——— yönünden 310,43 TL işlemiş faiz (05/03/2020-19/10/2021) olmak üzere toplam 2.499,25 üzerinden(davalı sigorta yönünden 265,38 TL işlemiş faiz (22.04.2020-19.10.2021) olmak üzere toplam 2.454,20 TL ile sınırlı olmak üzere) iptaline, takibin kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar talebinin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 2.499,25 TL lik kısım yönünden alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15‬ TL karar harcının davalılardan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70TL Peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı 1.300,00 TL bilirkişi ücreti ve 176,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.637,4‬0 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, (Davalı Sigorta Şirketinin 1.607,88 TL ile sınırlı sorumlu)
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 2.499,25 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, (Davalı Sigorta Şirketinin 2.454,20 TL ile sınırlı sorumlu)
8- 1.560,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına, (Davalı Sigorta Şirketinin 1.531,88 TL TL ile sınırlı sorumlu )
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2023