Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/891 E. 2023/979 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/891 Esas
KARAR NO: 2023/979
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/11/2022
KARAR TARİHİ: 30/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;02/10/2020 tarihinde müvekkiline ait ——- plakalı aracıyla ——-, ——– mevkiinde tek şerit ışıklarda beklerken ışığın yanmasıyla beraber hareket ettiğini, o sırada davalı sigorta sigortalısı ——- plakalı araç kural ihlali yaparak önüne kırdığını ve müvekkiline ait araca sağ kısımdan çarptığını, çarpışma sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, SBM raporuna göre işbu kazanın meydana gelmesinde ——– plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, ——– plakalı müvekkiline ait araçta mezkur kaza nedeniyle değer kaybı meydana geldiğini, müvekkili araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin tazmini için sigortaya başvurulduğunu, ardından dava şartı olarak arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, kazaya ilişkin mevcut alacak için 29.06.2022 tarihinde ——– E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup alacağa ilişkin zamanaşımı kesildiğini, kaza sonucu müvekkili araçta meydana gelen değer kaybı bedeli bakımından uğradığı zarar miktarı tam olarak belirlenemediğini, davaya konu 02/10/2020 tarihli trafik kazası neticesinde Müvekkiline ait ——- plakalı araçtaki değer kaybı bedeli tazminatlarının belirlenmesi mümkün olmadığını kusur oranına göre değer kaybı bedeli hesaplanmasında; hasar gören aracın bilirkişilerce araçtaki hasarın durumu, resim, fatura ve dosyada mevcut diğer belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde hesaplanan aracın değer kaybı miktarının belirlenerek hesaplanması gerektiğini, kaza sonrası araçta değer kaybı meydana geldiğini, davalılar ile sulh olma imkanı bulunmadığını beyan ile, HMK 107. Maddesi uyarınca fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkiline ait araçta meydana gelen 100-TL Değer Kaybı Bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıyla birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlığın ——— numaralı Trafik Poliçesi ile sigorta teminatı altına alınmış olan ——– plakalı aracın, kazaya karıştığı araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybı, munzam zarar taleplerine ilişkin olduğunun anlaşıldığını, davacı tarafın taleplerinin reddi gerektiğini, dava tarihinden önce, ——- e. sayılı dosyası kapsamında dava konusu taleplerle ilgili ilamsız takip başlatıldığını, dava açılmadan önce davacı tarafından dava şartı olan müvekkili şirkete başvuru şartları yerine getirilmediğini, davanın bu sebeple de usulden reddi gerektiğini, dilekçe ekinde de sunulan eksper raporuna istinaden başvuranın aracı için herhangi bir değer kaybı ödemesi yapılmaması gerektiğinin anlaşılacağını, hasar kayıtları incelendiğinde 03/02/2016 tarihli kazada aracın mevcut talepteki kazası ile aynı bölgeler “sağ ön çamurluk ve ön tampon” üzerinde hasar oluştuğunun gözlemlendiğini, yapılan incelemede hasarlı olan parçaların “sağ ön çamurluk ve ön tampon” tekrar hasar alması aracın değer kaybına etki etmeyeceği, ——- Kararına istinaden aracınızda “sağ ön çamurluk ve ön tampon” için değer kaybı oluşmadığından hesaplama yapılmamıştır.” şeklinde tespitte bulunulduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere davacı tarafın zararını ispat açısından araç görülmeksizin, yalnızca belge üzerinden inceleme ile düzenlenen ekspertiz raporunun kabulünün mümkün olmadığını, kabul manasında olmamak üzere, davacının zararı karşılanmış olmakla, bakiye değer kaybı talepleri bakımından dosyanın bilirkişi incelemesine gönderilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, davacı tarafın aracında meydana gelen “DEĞER KAYBI” miktarının tespit edilebilmesi için uyuşmazlık konusu poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olan Trafik Sigortası Genel Şartları Ek-1’de yer alan hesaplama yönteminin esas alınması gerektiğini, davacının munzam zarar taleplerinin de yerinde olmadığını, kabul manasında olmamak üzere öncelikle kusur oranının tespiti gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, bakiye tazminat hesaplansa dahi, müvekkili şirketin poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, aleyhe faize hükmedilmesi halinde, hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini beyan ile, davanın reddi ile yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.

RAPOR:Bilirkişi raporunda özetle;”KUSUR YÖNÜNDEN: Dava konusu araç sürücüsü ——– ——– marka/tip, ——– model araç sürücüsü) olayın oluşumunda kusursuz olduğu, Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü ——– %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN: 02/10/2020 tarihinde meydana gelen kazaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, ——- plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, Davacı tarafın ——– plaka sayılı ——– marka/tip, ——– model aracının, dava konusu 02/10/2020 tarihli kazasından öncesine ait dosya kapsamında ve tarafımca ——— adresinden hasar geçmişi sorgulaması yapıldığında, sistemde kayıtlı 1 ADET eski hasar kaydının bulunduğu görülmüş olup, SBM’den gelen yazı ekinde bulunan belgeler kapsamına göre de; 03/02/2016 tarihli eski kazası ile ilgili sigorta eksperi tarafından hazırlanan Ekspertiz Raporundaki (parça-malzeme-işçilik) hasar kalemlerinin şekli ve niteliği de dikkate alındığında daha önce değer kaybına sebep olabilen aynı parçaların (sağ ön çamurluk-ön tampon) evvelce hasar almış olması nedeniyle, dava konusu 02/10/2020 tarihli kaza nedeniyle sağ ön köşe kısımdan aynı parçaları hasar alan dava konusu araçta yukarıda detaylıca açıklandığı üzere tekrar bir değer kaybı oluşmayacağı, kayıtlı 1 adet hasar kaydının olduğu, eski hasarlarından 03/02/2016 tarihli hasarının AYNI BÖLGEDEN olduğu (NOT: 03/02/2016 tarihli eski hasarının örı-sağ kısımda olduğu, “sağ ön çamurluk, ön tamponun da bulunduğu çok daha fazla hasar almış olduğu”- SBM TRAMER sistemindeki 4 yıl 8 av önceki hasar tutarı 3.551.24 TL olduğu , Ayrıca Serbest Piyasa/Reel Piyasada; dava konusu araca emsal araç satış yapan yetkili/yetkisiz oto galeri /araç satıcıları ile yapılan görüşmelerde de; “Dava konusu kazada hasar alan parçaların, dava konusu aracın yaklaşık 4 yıl 8 ay önceki eski hasarında (2016) aynı bölgeden aynı parçaların hasar alması ve aynı parçaların değişmiş-onarılmış olması nedeniyle, hasar alan parçaların eski kazası sonucu oluşan hasarında değerinin düştüğü, dava konu kazada yine aynı parçaların hasar alması nedeniyle ve 1.000,00TL Tramer kaydı nedeniyle tekrar değer düşüklüğü oluşmadığı” yönünde tarafıma görüş bildirilmiş olup, Yargıtay Kararlarıda bu yönde olup, nihai kararın elbette Sayın Mahkemeye ait olduğu, Bu husustaki hukuki durumun değerlendirilmesi ve delillerin taktiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, 02.10.2020 Tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu——– plakalı aracın hasarına bağlı olarak değer kaybı sebebiyle maddi zararın tazmini için açılan iş bu davada, raporun teknik kısmında açıklandığı üzere, 02.10.2020 tarihli trafik kazasına bağlı olarak ——– plakalı araçta değer kaybı oluşmadığı tespit edilmesi nedeniyle, davalı ——- şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:Dava; TBK’nın 49.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (değer kaybı) talebine ilişkindir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya ait ——- plakalı aracın 02/10/2020 tarihli trafik kazası neticesinde değer kaybına uğrayıp uğramadığı, kazanın meydana gelmesinde sürücülerin kusur durumu, davalı sigorta şirketinin değer kaybından sorumlu olup olmadığı noktalarına ihtilaf bulunduğu anlaşılmıştır. Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır. Sigorta Şirketi’nin cevabi yazısı ile hasar dosyası ve poliçenin gönderildiği görülmüştür.Mahkememizce kusur durumunun tespiti ve davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin tespiti bakımından bilirkişi raporları aldırılmıştır. 04/07/2023 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde, 02/10/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında dava konusu araç sürücüsü ——– %100 oranında (Yüzde yüz) kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer araç sürücüsünün kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 02/10/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi ile söz konusu aracın daha öncesinde kazaya karıştığı, daha önce değer kaybına sebep olan aynı parçların evvelce hasar almış olması nedeniyle dava konusu kazadan kaynaklı ——— plaka sayılı araçta değer kaybı zararı oluşmadığı anlaşılmakla davacının tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan bakiye 189,15‬ TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye İRAD İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
6-3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/11/2023