Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/887 E. 2023/132 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/887 Esas
KARAR NO : 2023/132

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2022
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 03/10/2022 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; eşinden boşandığını, ——sayılı takip dosyasında gönderilen ihbarnamenin çalıştığından dolayı muhtara gittiğini, kendisinin sadece 1 adet ihbarnameyi aldığını, eşinin çok hacizliklerinin olduğunu, boşandığı eşinin çok hacizliklerinin bulunduğunu, çalışıyor olması nedeniyle işini bırakıp bu haciz işlemlerine koşturamayacağını, 4 yıldır eşinden ayrı olduğunu, en son 15/09/2022 tarihinde muhasebecinin kendisine hacizlik kağıdını gösterdiğini, 16/09/2022 tarihinde ——- adliyesine itiraz ettiğini, bu davanın da kendisine yapılan haksızlıktan dolayı açtığını, icra dosyasında gönderilen haciz evrakının ikincisini almadığını, üçüncüsünün de işyerine geldiğini, onu da muhasebeci kendisine geç gösterince itiraz edemediğini, bu borcun kendisine ait olmadığını, bu nedenle gereğinin yapılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenen maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davasının açabileceğinin, Davacının borçlu olmadığına ilişkin açmış olduğu menfi tespit davasında HMK md.2 ye göre görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın usulden reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 89/3. maddesi uyarınca haciz ihbarnamelerinin kesinleşmesi nedeni ile davacı tarafça icra dosyası borçlusuna borçlu bulunmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır.6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.Görevsizlik kararı veren mahkemece, icra takibinin kambiyo senedinden kaynaklandığı, kambiyo senetlerinin Türk Ticaret Kanununda düzenlendiği ve bu nedenle davanın ticari dava olması nedeni ile ticaret mahkemelerinin görevli olduğu değerlendirilmesinde bulunulmuş ise de; icra dosyası borçlusunun tacir sıfatının bulunduğuna yönelik bir tespit bulunmadığı, uyuşmazlığın davalı tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmadığı, taraflar arasında takip dayanağı kambiyo senedinin geçersizliğine ilişkin borçlu tarafından ileri sürülen bir itirazı veya dava bulunmadığı, hal böyle olunca icra dosyası tarafları arasında kambiyo hukukundan kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığı tüm bu nedenlerle davaya bakmaya genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2. Maddesi uyarınca görevsizlik nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin KARŞI GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin ——ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,Ancak bu konuda ——Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı verip kesinleştiği ve mahkememiz ile/arasında OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI/ doğduğu dikkate alınarak, işbu kararın İstinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde MERCİİ TAYİNİ için dosyanın ——- Bölge Adliyesi ‘nin ilgili dairesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2. Maddesi gereğince “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edeceği” şeklindeki düzenleme nazara alınarak Yargılama Giderleri Konusunda Bu Aşamada Karar Verilmesine Yer Olmadığına,Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ——Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, davacı asilin yüzüne karşı davalı tarafın ise yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.