Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/842 E. 2023/600 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/842 Esas
KARAR NO : 2023/600

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2022
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.08.2020 tarihinde, müvekkiline ait —- plakalı araç ile—— plakalı araç arasında, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait araç kazada %0 ve —— plakalı araç ise %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında huzurdaki davaya konu kaza sebebiyle reel değer kaybı oluşmuş olup talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, sigorta şirketine reel değer kaybı talebi için başvuru yapılmış olup herhangi bir dönüş olmadığını, kaza sonucu müvekkilinin aracında meydana gelen reel değer kaybı bakımından uğradığı zarar miktarının tam olarak belirlenemediğini, kaza sonucunda uğranılan zarara ilişkin alacak değerinin tam ve kesin olarak belirlenememesi sebebiyle bu hususta yapılacak tespit sonucu artırılmak üzere değer kaybı tazminini talep ettiklerini beyan ile, HMK107. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkiline ait araçta meydana gelen 100,00-TL Reel Değer Kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan bankaların uyguladığı en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlık konusunun 27.08.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile kazada zarara araçta meydana gelen değer kaybı tutarının tazmini talebi olduğunu, ilgili kazaya karışan —– araç Müvekkil —– tarafından 30.06.2020/2021 tarihlerini kapsayan —— Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanmış olup, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun iş bu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, ilgili davanın reddi gerektiğini, davacı şirketin talebinin zamanaşımına uğramış olması sebebi ile reddedildiğini, ——sayılı dosyalarında verilen karar gereğince işbu davanın açılabilmesi için usule ilişkin eksikliğin giderilmesi gerektiğini, davacı tarafın aynı kazaya ilişkin olarak müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybı bedelinin tazminin talebi için—– sayılı dosyalar üzerinden Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurduğunu, başvuran tarafın yine aynı kazaya ilişkin olarak işbu davadan da değer kaybı bedelinin tazminini talep ettiğini, —– Sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusu neticesinde, 27/10/2021 Tarihli,——Sayılı Uyuşmazlık Kararı verildiğini, Kararda başvurunun dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verildiğini, akabinde davacı tarafın —— Sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusu neticesinde, 10/03/2022 Tarihli- ——- Sayılı Uyuşmazlık Kararı verildiğini, bu gerekçeli kararda başvuru sahibinin talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğini, yine usulüne uygun bir vekaletname olmaksızın aynı vekaletname ile işbu davayı gerçekleştirmiş olup usule ilişkin eksikliği gidermediğini, usule ilişkin eksiklik giderilmeden yapılmış olan işbu başvuru hususundan usul yönünden kesin hüküm bulunduğundan bu eksiklik tamamlanmadan açılan işbu davanın da kesin hüküm sebebi ile usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, hasar şirketlerinin dava takibinin yasaklandığını, kanuna uygun bir başvuru bulunmadığını, davacı tarafın haksız olarak “belirsiz alacak davası” açtığını, ilgili kaza da sigortalının kusuru olmadığını, güncel tramer kayıtları incelendiğinde başvuran taraf sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunun görüleceğini, kusur raporu sonucunda taraflarında kusur bulunması halinde, 20.03.2020 tarihinde ve —–sayılı——- yayımlanan “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” ın uygulanması gerektiğini, eksik evrak ile başvuru yapıldığından talebin usulden reddi gerektiğini, Trafik Sigortası Genel Şartları (yeni) ekinde yer alan kriterlere göre hesaplama yapılması gerektiğini, davacı tarafın en yüksek mevduat faizi talebinin ve avans faizinin reddi gerektiğini beyan ile, davacının talepleri zamanaşımına uğramış olduğundan davanın reddini, —– sayılı dosyalarında verilen usulden ret kararının gerekçesinin yerine getirilmeyerek usule ilişkin eksiklik tamamlanmamış olduğundan, işbu davanın “usule ilişkin kesin hüküm sebebi ile” reddine karar verilmesini, yetkisiz temsil ile açıldığı sabit olan işbu davanın reddini, Belirsiz Alacak Davası açılmasında hukuki menfaat olmadığından işbu davanın reddini, müvekkilinin sigortalısının meydana gelen kazada kusursuz olması nedeni ile işbu davanın reddini, itirazlara halel gelmemek kaydıyla, aksi halde, riziko tarihideki kanun hükümlerinin uygulanmasını, teminat limitlerinin dikkate alınmasını, 20.03.2020 tarihinde ve—– sayılı ——- yayımlanan “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” uygulanmasını, yapılan başvurunun eksik evrak sayılması sebebi ile davanın usulden reddini, davacı tarafın en yüksek mevduat faizi talebinin ve her halükarda avans faizi talebinin reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin dava aleyhe sonuçlansa dahi dava açılmasına sebebiyet vermemiş olmaları nedeniyle karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;”KUSUR YÖNÜNDEN: Dava konusu araç sürücüsü —– plaka sayılı —– marka/tip, —– model araç sürücüsü) davacı—– %90 (Yüzde doksan) oranında kusurlu olduğu, Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü dava dışı —— plaka sayılı araç sürücüsü) %10 (Yüzde on) oranında kusurlu olduğu, Olay mahallinin yerleşim yeri olduğu, vaktin gündüz olduğu, havanın açık olduğu, yolun geometrik özellikleri, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü ve davacı sürücü açısından görüşün açık olduğu hususu (Şekil 1 -2 de her iki sürücünün görüş alanının açık olduğu görülmektedir), vaktin gündüz olduğu, dava konusu aracın istikametinde DUR trafik işaret levhası bulunduğu, dava konusu aracın sağ yan kısmından ilk darbeyi aldığı, davalı tarafa sigortalı aracın ön sağ muhtelif kısımlarında hasar bulunduğu hususu, olay yeri fotoğraflarındaki araçların son konumları da dikkate alındığında——-. tarafından belirlenen kusur oranları ve TRAMER kusur oranlarına uyulmadığı, DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN: (Değer Kaybı Hesaplamasında; Dava konusu —– plaka sayılı aracın modeli, yaşı, km’si, kullanılmıştık düzeyi, aracın hasar geçmişinin incelenmesinde dava konusu kazadan öncesine ait sisteme kayıtlı kaza kaydının bulunmadığı hususu, dava konusu kazada hasar alan parça-malzeme-işçilik kalemlerinin şekl’ı-niteliği, 27/08/2020 tarihli kazaya ait hasar fotoğraftanndaki hasarın şekli ve niteliği ve dava konusu kazası nedeniyle TRAMER hasar sorgusunda 16.495,74 TL hasar tutarı bulunduğu hususları da dikkate alınarak Yargıtay Kararları* doğrultusunda değerlendirilmiştir) (•Yargıtay —-. Hukuk Dairesinin 14/06/2017 tarih ve —— sayılı karan) Anayasa Mahkemesi iptal karanda dikkate alınarak değer kaybı yönünden aşağıdaki yönteme göre sonuç belirlenmiş olup; Serbest Piyasa Koşullarına göre değerlendirmede; Dava konusu —– plaka sayılı—–marka/tip—–model araçta oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve davalı tarafın tazmin etmesi istenilen toplam değer kaybı tutarı, Yargıtay Kararları doğrultusunda (Aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki onarılmış haldeki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark) kaza tarihi itibariyle “ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle”; serbest piyasa koşullarında 18.450,00 TL değer kaybı hesaplanmış olup, sürücünün kusuruna isabet eden tutar dikkate alındığında; [( 18.450,00 TL Değer Kaybı) x %10 kusur oranı] = 1.845,00 TL olabileceği, SİGORTA SORUMLULUĞU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME : Yukarıda arz edilen Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 10/03/2022 Tarihli —— Sayılı Uyuşmazlık Kararı ile Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 23/10/2021 Tarihli ve —– Sayılı kararına göre, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan vekaletnamenin yetersizliği nedeniyle, davanın dava şartı noksanlığı yönünden usulden reddine karar verildiği tespit edilmiştir. Bu itibarla. Sayın Mahkemede yöneltilen ne iş bu davada, dosyada mevcut olan vekaletnamenin yeterli olup olmadığı hususundaki hukuki durumun nihai taktir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olduğu. Vekaletnamenin yeterli olduğunun Sayın Mahkemece kabulü halinde ise bu taktirde: 27.08.2020 Tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu —-plakalı araçta oluşan değer kaybı sebebiyle davacı —- davalı —– talep edebileceği alacak miktarının 1.845,00 TL. olduğu, davalı —–bakımından en son temerrüt tarihi 27.06.2022 tarihi olduğu.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

ISLAH: Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde özetle; Değer kaybı bedeli taleplerini 1.745,00-TL artırarak 1.845,00-TL’ye yükseltilmesi yönündeki bedel artırım taleplerinin kabulü ile 1.845,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, 27/06/2022 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle değer kaybına istinaden açılan maddi tazminat davasıdır.Davacı vekili dava dilekçesinde; 27/06/2022 tarihinde, —-plakalı araç ile —–plakalı araç arasında, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini,——-plakalı araç sürüçüsünün %100 kusurlu olduğunu, araçta meydana gelen değer kaybı bedelini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Dava dosyasında mevcut —— numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bilgilerine göre mülkiyeti —– adına kayıtlı ve —– sevk ve idaresindeki —- plakalı araç 27/08/2020 olay tarihini kapsayan 30/06/2020-2021 tarihleri arası davalı ——sigortalı olduğu, tespit edilmiştir. Zeyilnameye bakılmaksızın davaya konu 27/08/2020 olay tarihini kapsayan 01.01.2020 – 31/12/2020 tarihleri arası araç başına teminat limit miktarının 41.000,00 TL. olduğu; olay başına teminat limitinin 82.000,00 TL. olduğu tespit edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya ait —— plakalı aracın 27/08/2020 tarihli trafik kazası neticesinde değer kaybına uğrayıp uğramadığı, kazanın meydana gelmesinde sürücülerin kusur durumu, davalı sigorta şirketinin değer kaybından sorumlu olup olmadığı noktalarına ihtilaf bulunduğu anlaşılmıştır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
Sigorta Şirketi’nin cevabi yazısı ile hasar dosyası ve poliçenin gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce kusur ve değer kaybı yönünden rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Sigortacı ve Makine Mühendisi bilirkişilerin ortak düzenlediği 11/04/2023 tarihli heyet raporunda özetle; 27/08/2023 Tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün % 10 kusurundan kaynaklı —– davalı —— talep edebileceği değer kaybı sebebiyle maddi zararının 1.845,00 TL. olduğu, yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 27/08/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacı tarafa ait —— plakalı araçta meydana gelen değer kaybından davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri kapsamında sorumlu olduğu, yapılan bilirkişi incelemesi ile dava konusu kaza nedeniyle Sigorta Poliçesi kapsamında —— plaka sayılı araçta 18.450,00 TL değer kaybının oluştuğu, davalı sigorta kuruluşuna sigortalı araç sürücüsünün kazadaki kusur oranının % 10 olduğu, bu nedenle davalı sigortanın 1.845,00 TL zarardan sorumluluğun bulunduğu, davacı vekili tarafından tamamlama harcının yatırıldığı, bu haliyle davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri (41.000,00 TL) kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmakla davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davanın 1.845,00 TL üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davada hükmolunün miktarın 2023 yılı kesinlik sınırı olan 17.830,00 TL nin altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir. Zira—–Bölge Adliye Mahkemesinin—– Hukuk Dairesi’nin —-esas ve—— karar sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” … karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında 2021 yılı istinaf kesinlik sınırı olan 5.880,00 TL’ nin altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının Değer Kaybı Tazminat Talebinin Kabulü ile 1.845,00 TL’nin 27/06/2022 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı —— Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan başlangıçta yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 30,00 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 69,2‬0 TL’ nin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.845,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç ve 30,00 TL ıslah harcının toplamı 191,40 TL ile 4.078,00 TL ( Bilirkişi Ücreti, Kep Reddiyatı, Posta Masrafı, Elektronik Posta Masrafı) olmak üzere toplam 4.269,4‬0 TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti 3.120,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.