Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/825 E. 2023/607 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/825
KARAR NO : 2023/607

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2022
KARAR TARİHİ : 04/07/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 27.05.2022 tarihinde saat 19:30 sıralarında seyir halinde iken sürücü—- sevk ve idaresindeki ——plaka sayılı aracın aynı istikamette seyir halinde olan müvekkiline ait sürücü —-sevk ve idaresindeki—– plaka sayılı araca arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğu, söz konusu kazada karşı taraf sürücünün Y 100 kusurlu olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin aracında değer kaybı meydana gelmiş olduğunu, bu vs. nedenler ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kusur oranına göre şimdilik 100,00 TL değer kaybının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zaman aşımının söz konusu olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, poliçe teminat limitinin 50.000,00 TL olduğunu, sebepsiz zenginleşmenin önlenmesi için zarar görene kasko sigortacısı tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, kaza kapsamında davacıya 01.08.2022 tarihinde rucuen 10.452,01 TL ödeme yapılmış olduğunu, ,…değer kaybı hesaplamasında genel şartların baz alınınası gerektiği, ve geçmiş hasar kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, birden fazla hasar olması durumunda değer kaybı oluşmayacağı, bu vs. nedenler ile davanın esas ve usulden reddedilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
—-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinden gelen tramer kayıtları, —– Noterler Birliğinden gelen trafik tescil ve ruhsat bilgileri, hasar dosyası ve poliçe bilgileri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
19.01.2023 tarihli ara karar ile dosyanın bir kusur ve hasar konusunda uzman makine mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 20.03.2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi —–raporunda özetle; Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, trafik kazası olduğu, Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU, Dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu, Dosya muhteviyatına sunulmuş olan —–tarafından tanzim edilmiş olan 26.06.2022 tarihli Ekspertiz Raporunda dava konusu araçta KDV hariç ve işçilik dahil 11.910,86 TI hasar meydana gelmiş olduğu yönünde tespitte bulunulmuş olduğunu, Dava konusu aracın Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarına göre dava konusu kaza haricinde 6 ( altı) adet geçmiş hasar kaydının bulunduğu, gucak bu hasarların dava konusu kaza nedeni ile araçta oluşabilecek değer kaybını olumsuz etkileyecek parçalar olmadığı (Menfi) Dava konusu aracın dosya muhteviyatına sunulmuş olan Ekspertiz Raporu ve Fotoğrafların incelenmesi neticesinde Değer Kaybına esas ; Bagaj Kapağı (Onarım / Boya) ” Arka Tampon (/Boya) Arka Panel(/ Boya) Arka Çamurluk Sağ (Değişim /Boya) parçaların hasarlanmış olduğu, Söz konusu aracın Kasko değerinin ve geçmiş hasar kayıtlarının birlikte dikkate alınması ile kaza tarihinde kazalı ( 6 (altı) adet geçmiş hasar kaydı mevcuttur.) piyasa rayiç değerinin ortalama yaklaşık olarak 275.000.,00 EL civarında olduğu, ) Dava konusu kaza kapsamında; —- plaka sayılı araç sürücüsü —– % 100 kusur oranı ile ASLİ KUSURLU olduğu, Dava kapsamında aracın malik ve işleteni yönünden KTK Madde 85 kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluk yönünden değerlendirilmesinin — Sn. Mahkemenin takdirlerine maruz olduğu, söz konusu kazanın —-plaka sayılı araç sürücüsü —– takip mesafesini korumayarak arkadan çarpma fiili ile gerçekleşmiş olduğundan —-plaka sayılı araç sürücüsü —–KUSURSUZ olduğu, kusur oranı nispetinde davacının talep edebileceği Reel Değer Kaybı miktarının 12.000,00 TL olduğu şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı değer kaybı tazminatına ilişkindir. Kural olarak haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir.Zarar bir eksilmeyi ifade eder. Haksız fiilin borç doğurmasının sebebi doğan zararı giderme yükümlülüğünden kaynaklanır. Haksız fiil faili bu fiili ile yaratmış olduğu eksilmeyi gidermek, zarar gören kişiyi fiilden önceki durumuna getirme borcu altına girmiştir. Haksız fiil failinin borcu doğan bu zararı tazmin etmeye dayanır. Buna göre haksız fiilden doğan tazminat borcunun üst sınırını doğan zarar oluşturur. (Prof.Dr.—-) Zarar belirlenirken, uğranılan gerçek zararın dışına taşılamaz. Zarar görenin zararla ilgisi saptanamayan giderleri zarar kapsamının dışında tutulmalıdır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Araçta meydana gelen hasar bedeli gibi bu hasardan kaynaklanan değer kaybı zararı da ZMSS teminatı kapsamındadır.Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi vd, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1, 85/1ile ilgili madde düzenlemeleri gözetildiğinde; davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait aracın trafik sigortacısı olup ZMSS poliçesi gereği, davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumludur.
Somut olayda; 27/05/2022 tarihi saat 19:30 sıralarında davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait —-plaka sayılı aracıN dava dışı şahıs——sevk ve idaresindeki iken aynı yönde seyir halinde olan davacı adına kayıtlı —– plakalı araca arkasından çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazısının meydana geldiği, davalı araç sürücüsünün kusurunun kazanın meydana gelmesinde çarpmadan önce etkili fren ve direksiyon tedbiri alması gerekirken etkili tedbir almayıp sevk ve idaresindeki aracın çarpması şeklindeki olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle asli kusurlu olduğu ve kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, Yargıtay uygulamalarına göre kazadan önceki piyasa rayiç değeri ile kazadan sonraki onarılmış halinin piyasa rayiç değeri arasındaki farkın hesaplanması gerektiği, bilirkişi raporunda Yargıtay uygulamalarına göre değer kaybını 12.000,00 TL olarak bildirildiği, davacı yanca değer kaybı tazminatının rapora göre artırıldığı, trafik kazası sonucu davacı aracına zarar verilmiş olduğundan davalı sigorta şirketinin, davacının bu kaza nedeniyle oluşan gerçek zararını gidermekle yükümlü olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 12.000,00 TL değer kaybı tazminatının temerrüt tarihi 09.07.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 819,72‬ TL harçtan, peşin yatırılan 80,70 TL harç ile 204,00 TL tamamlama harcının düşümü ile geri kalan 535,02‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, 204,00 TL tamamlama harcı ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 126,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.491,9‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6-1.560,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,Dair;6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.