Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/801 E. 2023/241 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/801 Esas
KARAR NO: 2023/241
DAVA: Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/10/2022
KARAR TARİHİ: 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan —— müvekkili şirket ile arasındaki ——- kapsamında yükümlendiği hizmeti ifa için görevlendirdiği davalı gerçek kişilerin sözleşmeye aykırı eylemleri neticesinde müvekkili şirket’n maruz kaldığı zararların giderimi talep ettiği, arz ve izah olunan nedenlerle mahkememizce re’sen dikkate alınacak sebeplerden ötürü müvekkili şirketin davasının kabulüne ve davalıların ortak eylem/ihmalleri neticesinde sebebiyet verdikleri zarardan müteselsilen sorumlu olduklarından bu zararın HMK madde 109 uyarınca şimdilik 1.000 TL tutarındaki kısmını karşılamalarına, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılardan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı ——- cevap dilekçesinde özetle; Haksız davanın yetkisizlik gerekçesiyle reddine, müvekkil şirketin huzurdaki davada davalı sıfatının bulunmaması nedeniyle pasif husumet yokluğundan reddine, pasif husumetten ret hususunda mahkemenizin farklı yönde kanaat getirmesi halinde davanın dava dışı —— ihbar olunmasına, mesnetsiz davanın her halükarda müvekkil şirket yönünden reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalılar —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya cevaplarının kabulü ile, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile mahkememiz tarafından ——-Mahkemeleri yetkili olduğundan yetkisizlik kararı verilmesini, husumet itirazlarının kabulü ile davanın müvekkilleri açısından öncelikle husumet yokluğundan reddine, müvekkilleri açısından arabuluculuk süreci işletilmemiş olduğundan davanın dava şartı yokluğu nedeni ile de reddine, neticede müvekkileri aleyhinde açılan haksız ve mesnetsiz işbu davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, alacak davasıdır.
6100 sayılı HMK’nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1.fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
6100 sayılı HMK’nin Yetki Sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinin 1.fıkrasına göre; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”
Her iki tarafında kabulünde olduğu dava ve cevap dilekçelerinden anlaşılan 10/05/2018 tarihli 2. Taraf Gözetim Hizmet Sözleşmesinin “Diğer Hükümler” başlıklı bölümünün 10. Kısmında; “Bu sözleşme —–kanunları çerçevesinde geçerlidir. Anlaşmazlık durumunda taraflar ———– şeklinde hüküm konulduğu görülmüştür.
Benzer konuya ilişkin—– sayılı ilamında; ” Dava, tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davalı taraf, cevap dilekçesinde usulüne uygun yetki ilk itirazında bulunmuş olup mahkemece HMK 17. Maddesi uyarınca yetkili mahkeme —- Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 17. maddesine göre “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”
Taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 37. Maddesinde bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde ——-Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Sözkonusu kanunun yetki ——maddesinde tacirler ve kamu tüzel kişilerinin, sözleşme ile yetkili mahkemeyi belirleyebilecekleri öngörülmüştür. Dava konusu olayda tarafların ikisi de tacir olduğu takdirde yetki sözleşmesi geçerli olacaktır. Tarafların tacir olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı istinaf dilekçesinde yetki sözleşmesine riayet edildiğini, sözleşmede belirlenen —–arasından ——tercih edildiğini, davalının yerleşim yerinin—– olması sebebiyle davanın ——– Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açıldığını, davalının —- itibari ile mahkemenin yetkili olduğunu ileri sürmüş ise de; taraflar arasındaki yetki sözleşmesinde, yetkili mahkemenin —–mahkemesi olduğunun belirtildiği,—– mahkemesinden anlaşılması gerekenin ——– mahkemeleri olduğundan ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. ” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında tarafların tacir olması, aralarında kesin yetki sözleşmesi bulunması, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “Diğer Hükümler” başlıklı bölümünün 10. kısmında; açıkça ihtilafların——- adliyesinde görülmesi gerektiğinin imza altına alınmış olması, 6100 sayılı HMK’nın 17. Maddesinde (tacirler arası) taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemenin yetkili olması hususları hep bir arada değerlendirilerek işbu davada—- Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla mahkememizin yetkisizliği nedeniyle İİK’nun 265. Maddesine davalının ihtiyati haciz kararı veren mahkememizin yetkisine itirazı yerinde görülerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının yetki yönünden REDDİNE,
2-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-Karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde yetkili ve görevli ——- Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi halde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA
5-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında yetkili mahkemece KARAR VERİLMESİNE,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle,——— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2023