Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/790 E. 2023/255 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/790 Esas
KARAR NO: 2023/255
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 14/10/2022
KARAR TARİHİ: 14/03/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA:Davacı vekili 14/10/2022 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin ——–Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, İşbu davaya konu uyuşmazlığın sebebini müvekkili şirkete ait ———plakalı araç ile davalı araç sürücüsünün idaresindeki——- plakalı araç arasında ——— meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası olduğunu, müvekkili şirketin işleteni olduğu, dava dışı araç sürücüsü olan —- idaresindeki —– plakalı araç ile——- seyir halinde iken, davalı araç sürücüsü olan —- idaresindeki —– plakalı aracın, müvekkili şirkete ait araca arkadan çarpması sonucunda, müvekkili şirkete ait araç çarpmanın etkisiyle dava dışı araç olan—— plakalı araca çarpmasıyla maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, çarpmanın sonucunda müvekkili şirkete ait araçta ciddi hasar meydana geldiğini, taraflar arasında anlaşmalı olarak maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiğini, tramer sorgu sonucuna göre de “davalı araç sürücüsü %100 kusurludur ve müvekkilin zararını kusuru oranında gidermekle yükümlüdür.” Müvekkili şirketin işletini olduğu aracın onarımı müvekkili şirket tarafından yapıldığını, onarıma ilişkin müvekkili şirkete —— tarafından —— tutarında fatura tanzim edildiğini, ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere davalı araç sürücüsü asli ve %100 oranında kusurlu olduğunu, hasara maruz kalan araç üzerinde gerçekleştirilen onarımlar sonucunda davalı sigorta şirketine, davalı araç sürücüsünün kusuru oranında, —— tutarında yansıtma fatura tanzim edildiğini, hasarın tespiti için ekspertiz yapılmış olup ekspertiz ücreti 289,10 TL tutarında olup müvekkili şirket tarafından ödendiğini, ekspertiz ücreti davalı yanın ödemesi gerek zorunlu ve makul giderlerden olup ödenmesi talep edildiğini, hasar bedeli ve ekspertiz ücreti olan 7.319,98 TL nin tahsili için davalılar aleyhine için ——- icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı sigorta şirketi, başlatılan icra takibi sonrası 3.314,62 TL müvekkili şirket hesabına haricen ödeme de bulunduğunu, Davalılar/Borçlular tarafından takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durmasına karar verildiğini, beyanla haksız itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazında bulunduklarını, Müvekkili Sigorta şirketinin Sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, bu nedenle kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından davacıya ödeme yapılmış olup şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, Müvekkili sigorta şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu nedenle kusur durumunun şüphesiz tespiti gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, davacı tarafın dava konusu talepleri yargılamayı gerektirdiğinden ve ayrıca müvekkili şirket ihbar edilen sıfatını haiz olduğundan yargılama neticesinde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını, bu yönüyle, Davacı tarafın icra inkar tazminata ilişkin talebinin hiçbir hukuki dayanağının olmadığını haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı olarak hasar tazminatı talebine yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, davalıların ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu ve huzurdaki davanın süresi içerisinde ikame edildiği tespit edilmiştir.
Kural olarak haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir.
Zarar bir eksilmeyi ifade eder. Haksız fiilin borç doğurmasının sebebi doğan zararı giderme yükümlülüğünden kaynaklanır. Haksız fiil faili bu fiili ile yaratmış olduğu eksilmeyi gidermek, zarar gören kişiyi fiilden önceki durumuna getirme borcu altına girmiştir. Haksız fiil failinin borcu doğan bu zararı tazmin etmeye dayanır. Buna göre haksız fiilden doğan tazminat borcunun üst sınırını doğan zarar oluşturur.———Zarar belirlenirken, uğranılan gerçek zararın dışına taşılamaz. Zarar görenin zararla ilgisi saptanamayan giderleri zarar kapsamının dışında tutulmalıdır.
——— Sigortası, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Araçta meydana gelen hasar bedeli gibi bu hasardan kaynaklanan değer kaybı zararı da —– teminatı kapsamındadır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi vd, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1, 85/1ile ilgili madde düzenlemeleri gözetildiğinde; davalı —–araç sürücüsü, davalı sigorta şirketinin davalıya ait aracın ——- poliçesi gereği, davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumludur.
Somut olayda; davacı adına kayıtlı ——- plaka sayılı aracın dava dışı şahıs sevk ve idaresinde iken davalının kullanmış olduğu —— plakalı sayılı aracın arkadan çarpması neticesinde araçlar arasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında, davalı sürücünün kusurunun kazanın meydana gelmesinde %100 olduğu, dava dışı sürücünün meydana gelen kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının meydana hasarın kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, bilirkişi raporunda hasarın——- olduğunun tespit edildiği davalı Sigorta şirketi tarafından 3.314,62 TL hasar tazminatının ödendiği anlaşılmakla, davacının bakiye zararının 3.716,26 TL ve eksper ücreti 289,10 TL olmak üzere toplam 4.005,36 TL olduğunun anlaşıldığı itirazın iptali dava konusu değerlendirildiğinde takibe konu işlemiş faizin usul ekonomisi de dikkate alınarak mahkememizce yapılan hesaplama sonrası davalı —— yönünden 392,49 TL işlemiş faiz ((20/05/2020-(takip tarihi 06.05.2021 iken taleple bağlılık ilkesi gereği)29/04/202)), davalı sigorta yönünden 272,69 TL işlemiş faiz ((sigortaya başvuru tarihi:02/09/2020 8 iş günü sonrası 15.10.2020)-29.04.2021)) şeklinde tespit edildiği dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İİK’nun 67/2. maddesi hükmünce, icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, alacağın gerçek miktarının belli/ belirlenebilir olması gerekir. Davalının sorumluluğu kusur sorumluluğu hükümlerine göre belirlendiğinden alacağın likit olduğu kabul edilemez. Bu nedenlerle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Ödemelerin alacaktan mahsubunda ise; takip tarihinde belirlenen asıl alacak, temerrüt faizi ve ferîleri toplamından mahsubu öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden yapılacaktır. Bir başka deyişle, her bir ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri uygulanıp bulunan ve takip öncesi işleyen temerrüt faizi toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarı bulunmalıdır. Bu uygulama her bir ödeme için ayrı ayrı yapılmak zorundadır.
Tüm bu tespitlerden sonra mahkemece itirazın iptali davasında, itiraz üzerine icra takibi durduğundan takibin devamına dava tarihi itibariyle belirlenen miktar üzerinden imkân sağlayacak şekilde hüküm kurmak ve icra inkâr tazminatının da bu miktar gözetilerek değerlendirilmesi gereklidir. ——Mahkememizce yapılan hesaplama da 7.319,98 TL asıl alacak ve faizi olmak üzere 620,89 toplamı 7.941,87 TL -3.314,62 TL=4.627,25 TL miktar belirlenmiş iken taleple bağlılık gereği 4.005,00 TL olarak alınmış faiz hesaplamaları ise 4.627,25 üzerinden yapılmıştır.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; ——-sayılı dosyasına yapılan itirazın 4.005,36 TL asıl alacak, davalı——yönünden 392,49 TL işlemiş faiz (20/05/2020-29/04/2021) olmak üzere toplam 4.397,85 üzerinden(davalı sigorta yönünden 272,69 TL işlemiş faiz(15.10.2020-29.04.2021) olmak üzere toplam 4.278,05 TL ile sınırlı olmak üzere) iptaline, takibin kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar talebinin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 4.397,85 TL lik kısım yönünden alınması gereken 300,41 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 219,71 TL karar harcının davalılardan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, (Davalı Sigorta şirketi 292,23TL ile sınırlı sorumlu)
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 4.397,85 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, (davalı sigorta 4.278,05 TL ile sınırlı olmak üzere)
6-Davacı tarafından yapılan toplam 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 175,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.175,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, ( Davalı Sigorta şirketi 292,23TL ile sınırlı sorumlu)
7-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalılardan tahsiliyle hazineye irad kaydına,( Davalı Sigorta şirketi 1.284,04TL ile sınırlı sorumlu)
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca KESİN olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2023