Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/786 E. 2023/569 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/786
KARAR NO:2023/569
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ: 22/07/2020
KARAR TARİHİ:14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde, —– vadeli ——-cinsi emtia meydana gelen trafik kazasında hasarlandığını, yapılan ekspertiz çalışmaları sonucunda meydana gelen zararın, 46.683,12 EURO olarak belirlendiğini ve sigortalı———yapılması talep ve muvafakatı ile 46.683,12 EURO zarar bedelinin——– ödendiğini, hasarın ödenmesi ile mukavele şartlarına ve Ticaret Kanununun 1472. maddesi hükmüne göre şirketleri sigortalısının yerine kaim olduğunu ve sigortalının zarara sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü hakları şirketlerine intikal ettiğini, olay ve hasar sebebiyle 3. şahıslara karşı dava ve talep hakkı müvekkili şirkete temlik edildiğini ve müvekkili şirketin temlik hükümlerine göre de zarara sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü hakkın şirketlerine intikal ettiğini, dava konusu taşıma davalı tarafından düzenlenen —— teminat altına alınmış olduğunu ve davalının ödenen tazminattan sorumlu olduğunu, davalının ——— dosyasına yapmış olduğu itiraz sebebiyle takibin durduğunu ve huzurdaki davanın açıldığını belirterek davalının takibe, borca, faize ve ferilerine vaki itirazının iptalini, icranın devamını, yargılama giderleri ve dava vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, iddia edilen hasarın vukuunda taşıyanın kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, davacının hasar gördüğü iddia edilen malın malikinin ve mal üzerinde hak sahibinin kendi sigortalısı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, talebin fahiş olduğunu, poliçede her bir hasar için 5.000$ (dolar) muafiyet olduğunu, davacının ödediğinin tamamını müvekkili şirkette talep etme imkanının olmadığını, hasarın teminat kapsamına girmediğini, taşımanın alt taşıma olarak yapıldığını, poliçe ———- alt taşımalardaki hasarların teminat dışı bırakıldığını, davacının iddialarını ispat mecburiyeti bulunduğunu, muhakeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava dışı ——tarafından —- firmasına ihraç edilen —– makinesinin nakliyesi işini üstlenen ——– tek taraflı yaptığı kaza sonucu hasarlanan emtia için davacı yanca yapılan ödemenin rücuen tahsili amacı ile davacı tarafından davalı aleyhinde ——— dosyasında başlatılan icra takibine vaki davalı itirazının iptali şartlarının oluşup oluşmadığı, oluştuysa takibe konu asıl alacak, temerrüt varsa işlemiş faiz miktarının ne olması gerektiği, davacının —–husumet ehliyetinin olup olmadığı hususunda olduğu görülmektedir. Mahkememizin —– Karar sayılı dosyası ile iş bu uyuşmazlığa dair yargılama yapılmış ve gerekçeli kararda——-Dosya incelendiğinde söz konusu kazanın 27.07.2018 tarihinde —— sevk ve idaresindeki aracın hakimiyetini kaybetmesi sonucu aracın devrilmesi suretiyle gerçekleştiği, araçta yüklü bulunan makine emtiasının da buna bağlı olarak hasarlandığı, kaza tespit tutanağı tercümesi incelendiğinde ——— ilçesinde meydana geldiği, aracın tüm sağ tarafında deformasyonlar bulunduğu, kazaya sebebiyet veren olayın aşırı hız nedeniyle araç üzerindeki kontrolü kaybetmesi ve sağ tarafa devrilmesi olduğu belirtilmiştir. Kaza zaptına göre sürücü kaza sırasında alkolsüzdür. Sürücü —— beyanında “yolda giderken zeminin ıslak olmasından dolayı hakimiyetimi kaybedip kaza yaptım…” ifadesinin yer aldığı görülmüştür. Bu durumda kazanın meydana gelmesinde sürücü —– kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmaması nedeniyle gerçekleştiği, —— raporunda emtianın kaza yapan dorse üzerinde ——- üzerine yerleştirildiği ve branda ile sarıldığının tespit edildiği belirtilmiş olup kazaya yükün sebep olduğu veya yükün etkisinin bulunduğuna dair somut bilgi bulunmadığı, bu durumda kazanın tamamen sürücü hatasına bağlı olarak ve sürücünün %100 kusuru nedeniyle meydana geldiği yönündeki bilirkişi kanaati dosya kapsamına uygun bulunmuştur.
Hasarlanan ürüne ait fatura incelendiğinde mal bedelinin 51.100 Euro olduğu görülmüştür. Kaza raporları ve fotoğrafları incelendiğinde söz konusu makinenin kaza sonrası kullanılamaz ve tamir edilemez duruma geldiği anlaşılmıştır. Brüt 15,7 ton ağırlığındaki makine bakımından sovtaj bedelinin 4.416,88 Euro olabileceği net hasar bedelinin 46.683,12 Euro olduğu anlaşılmıştır. CMR Konvansiyonu’nun 1. maddesi uyarınca bu sözleşme, “yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin en az birisinin akit ülke olan iki ayrı ülkede olması halinde, tarafların ikametgâhı ve milletine bakılmaksızın ücret karşılığında yüklerin taşıt ile karadan taşınmasına ait” her mukaveleye uygulanması gerektiğinden; CMR md.4 hükmüne göre uluslararası taşıma işine ilişkin sevk belgesi yokluğu, üsüle aykırı oluşu veya kaybolması dahi, CMR Konvansiyonu hükümlerine tabi olan taşıma de etkilemeyeceğinden) —– gözetilmesi gerekecektir. Bu bağlamda ————– uygulanması bakımından taşıyıcı, çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden——; keza taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtlardan, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahut da çalışanlarının hata ve/veya ihmallerinden dolayı ——– sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumludur.Dosyada mübrez belgelere göre davacı yanın 03.04.2019 tarihinde—– aracılığı ile —– hasar ödemesinde bulunduğu, poliçede yer alan 5.000 Euro muafiyetin düşülmesi ile 41.663,00 Euro’nün rucuan ödenmesi amacı ile davalı aleyhinde icra takibine giriştiriği anlaşılmıştır. Naklıye sürecinde vuku bulan hasar/zarar/kayıp ıçin Taşıyıcının hak sahibine ödeyeceği tazminatın miktarı ise (hasar yansıtma faturalarının toplamına veya oluşan zararı tazmin eden sigortacının talebine göre değil) CMR. md.25/2 – a ve b’ye göre “CMR md.23/3’de öngörülen Mesuliyet sınırını aşmaması kaydıyla”, CMR md.23/1-2 ve 4’e göre belirlenen değerin hasar/kayıp nedeniyle azalmış kısmına göre belirlenir ve bunun için de önce eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız/noksansız değeri bulunur ve bu değere hasar/noksanlık için ödenen navlun ücreti, varsa gümrük vergileri ve taşıma ile ilgili diğer giderler ilave edilir; taşıyıcı, hak sahibine “bunlar dışında başka tazminat ödemez”———Dava konusu olayda, tutulan tutanaklarla ve CMR üzerinde açık bir şekilde toplam 21 kap, brüt 15.800kg ağırlığındaki emtianın tamamı hasarlı kabul edildiği için brüt ağırlık da fatura ve———- yer aldığı gibi 15.800kg olarak alınacaktır.CMR Md.23/3’e göre davalı taşıyıcının sorumluluk sınırı, zayi olan kısmın brüt ağırlığı ile hesap edilebilecektir. Yukarıdaki hesaplama sonucu tamamı hasarlı olan emtianın kısmın brüt ağırlığının 15.800 kg olduğundan, hasarlı olan ürün miktarının tazmininde,——– sorumluluk sınırı olarak hesap edilebilecektir. CMR Md.23/7 de sorumluluk üst sınırının belirlenmesinde kullanılacak olan SDR kurunun, taraflar aksini sözleşme ile kararlaştırmamış ise Mahkemenin karar verdiği tarihteki ——– kuru olması icap ettiği hükme bağlanmıştır. Fikir vermesi açısından, raporun hazırlandığı tarihte geçerli olan ——— olarak hesap edilecektir. Meydana gelen hasar sonrası hesaplanan tazminat tutarı ise, bu sınırın çok altında olduğu için, taşıyıcıların sorumlu olacağı tutar gerçek zarar tutarı olarak belirlenen ——– nazara alınması gerekecektir.
Bilirkişi heyeti raporunda özetle—-Poliçenin incelenmesi sonucunda, mezkur poliçe ile sigortalı—–taşıtacağı ve mülkiyeti kendisine ait olan emtianın nakliye sırasında meydana gelebilecek hasarlara karşı sigorta teminatı sağlandığı görülmektedir.———- değildir. Dava konusu olayda ise, sigortalı taşınan emtia üzerinde hak sahibi olan bir gönderici ya da alıcı konumunda değil, fiili taşıyan konumundadır. Bu durumda, taşınan ve hasar gören emtia üzerinde hak sahibi olmayan davacının sigortalısının sahip olduğu mezkur poliçe ile mülkiyeti başka bir kişiye ait olan emtiada taşıma sırasında meydana gelen hasarın mezkur poliçe ile teminat altında olamayacağı açıktır. Bu sonuçla da davacı sigorta şirketinin poliçe kapsamında teminat altında olmayan hasarı, emtia üzerinde hak sahibi olmayan akdi taşıyıcıya ödemesi ancak bir hatır ödemesi—- olarak değerlendirilecektir. Bu tarz hem teminat kapsamı dışında hem de hak sahibine yapılmayan bir ödemeden dolayı da davalının —– sigortasına rücu imkanı söz konusu olamayacaktır. Davacının sigortalısı olan fiili taşıyıcı —- taşınan emtia üzerinde bir hakkı olmadığı, emtia üzerindeki hakkın dava dışı ————– olduğu sübuta erdiğinden, emtia üzerinde hakkı olmayan davacının sigortalısının temlikin, alacağın temliki hükümlerine göre de hakkı olmayan alacağı temlik edemeyeceğinden geçerli olamayacağı, geçerli olmayan bir temlik nedeniyle de davacının alacak talep edemeyeceği sonuç ve görüşlerine ulaşılmıştır.Yukarıda ———- inceleme ve değerlendirme kısmında da kısmen değinildiği üzere, hasar gören emtianın mülkiyeti dava dışı alıcı olan ——– firmasıdır. Dolayısı ile hasar konusunda yapılacak bir ödemenin zararı tazmin etmesi gereken taşıyıcılar tarafından hak sahibine yapıldığına dair dosya kapsamında bir veri mevcut değildir. Zarar sorumlusu olan taşıyıcılar tarafından hak sahibine yapılmış bir hasar ödemesinin varlığı ile ancak fiili taşıyıcının —– tanzim etmiş olan davalı —– rücu imkanı olacağı sonuç ve görüşlerine ulaşılmıştır…. Davacı sigorta şirketinin hasar ödemesine dayanak yaptığı poliçenin, sigortalının emtia üzerinde hak sahibi olmaması nedeniyle meydana gelen hasara teminat sağlamadığı, Davacı sigorta şirketinin emtia üzerinde hak sahibi olmayan akdi taşımacıya Teminat kapsamında olmayan bir hasar nedeniyle ve hak sahibine yapılmayan ödeme nedeniyle davacı sigorta şirketinin ödemesinin hatır ödemesi———- olarak kabul edileceği, bu tarz bir ödemeye dayanarak halefiyetin oluşmayacağından rücu imkanının olamayacağı,Hasarın emtia üzerinde hak sahibi sigortalısı ——– davacı sigorta şirketine vermiş olduğu temlikin geçerli olamayacağından davacının alacağın temliki hükümlerine göre, fili taşıyıcının———teminat sağlayan davalı sigorta Şirketinden hasar tutarını talep edemeyeceği..” kanaatine varıldığını belirtmiştir. Mahkememizce 06.10.2021 tarihindeki duruşmada —- isimli firmaya müzekkere yazılarak dava dışı—– tarafından üretilip —-firmasına satılan —- alt taşıyıcı olan —— firmasına ait araçta —- tarihinde geçirmiş olduğu tek taraflı kazadan ötürü ——— bir ödeme yapıp yapmadığının sorulmasına, ödeme yapılmış ise buna dair ödeme makbuzlarının, temlik varsa temlik sözleşmesinin ( banka havaleleri varsa okunaklı örneklerinin ve temlik sözleşmesi var ise yine okunaklı örneği istenmektedir. ) gönderilmesi istenmiş, bu hususta ilgili firmaya müzekkere yazılmış müzekkeremize verilen 14.12.2021 tarihli cevabi yazıdan şirket kayıtlarında bu firmanın ——- firmasına yapmış olduğu bir ödeme veya temlik bulunmadığı yolunca cevap verildiği görülmüştür.——– sözleşmede belirtilen ve alıcı ile mutabık kalınan işyerinde——— ülkesindedir ve teslim ihracatla ilgili gümrükleme işlemleri yapılmadan gerçekleşir. Bu teslim şeklinde satıcının sorumluluğu anlaşılan miktardaki malı, sözleşmede belirtilen yer ve zamanda hazır ederek alıcıya teslim etmektir.Teslimden sonra tüm sorumluluklar alıcıya geçer. Dolayısıyla alıcı, ihracat ile ilgili gümrükleme işlemlerinden ve malların teslim yerinden varış yerine kadar taşınması ve sigortasından sorumlu olup bunlarla ilgili tüm masraflar da alıcıya aittir. Bu teslim şekli satıcıya en az, alıcıya en fazla sorumluluk yükleyen teslim şeklidir. Yani satıcı tarafından hazır edilecek ara nakliye veya nakliye aracına malı yükleme sorumluluğu da alıcının yükümlülüğündedir. Bununla beraber, alıcı ve satıcı hasar ve risk konusunda aksi bir konuda uzlaşmışlarsa bu durumu satış sözleşmesinde mutlaka belirtmelidirler.Bu teslim şeklinin alıcı tarafından tercih edilmesinde ki en önemli neden; daha detaylı inceleme ve araştırma yapmak istemesidir. Bu sayede alıcı, satın aldığı malın nakliye ve lojistik faaliyetlerini daha düşük bir maliyetle yapabilir. Satıcının bu teslim şeklini seçmek istemesinin en önemli nedeni ise, sattığı malın birim fiyatını mümkün olduğunca sadeleştirerek, daha yalın ve ucuz gösterme çabası olarak özetlenebilir. Bu teslim şekli, taşıma modu ne olursa olsun kullanılabilen bir terimdir. Ayrıca sadece uluslararası ticarette değil, ulusal ticarette de kullanılabilmektedir. Satıcının yükümlülüğünü en aza indirip, lojistik anlamda insiyatifi ve sorumluluğu tamamen alıcıya veren bir teslim şeklidir. Alıcı; satıcının bildirdiği teslim tarihinde, önceden mutabık kalınmış fabrika önünde, nakliye aracına yükleme de dahil olacak şekilde gerekli lojistik organizasyonu yapmakla yükümlüdür. Bu durumda; ara nakliye, ara elleçleme, nakliye ve diğer elleçlemeler, varsa ara depolama uygulamaları, sigorta işlemleri, her iki taraftaki gümrük işlemleri, hazırlanması gereken yükleme evrakları, varış yerindeki elleçleme ve ara nakliye organizasyonu alıcı tarafından planlanarak uygulanır.Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere hasar gören makinanın mülkiyeti dava dışı yabancı alıcıda olduğundan nitekim dosyada mübrez poliçe özel şartları ve gümrük beyannamelerinde malın teslim şekli olarak———- şekli benimsendiğinden bu tür satışta Alıcı, satıcının depo veya fabrikasından yüklediği malların varış noktasına ulaşana kadar, ———- dahil tüm masraf ve risklerden sorumlu olduğundan , mal üzerinde hak alıcıya geçtiğinden ve davacı yanca alıcının zararının tazmin edildiğine dair bir belge ibraz edilmediğinden davacı yanın bilirkişi raporuna ilişkin itirazları yersizdir. Somut olayda hasarlanan malın mülkiyeti dava dışı alıcı ——— firmasına aittir. Taşıyıcılar tarafından hak sahibine zararın ödendiğine dair dosya kapsamında bir veri bulunmamaktadır. Davacının ödeme yaptığı firmaya müzekkere yazılarak mal üzerinde mülkiyet hakkına sahip olan firmaya ödeme yapıp yapmadığı sorulmuş, alıcı firmaya bir ödeme yapılmadığı gibi herhangi bir temlik işlemi de yapılmadığı bildirilmiştir. Davacının alıcı firma yerine akdi taşıyıcıya ödeme yaptığı, dolayısı ile yapmış olduğu ödemenin hatır ödemesi vasfında olduğu bu nedenle iş bu davayı açma hususunda ——-husumeti bulunmadığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı ve yukarıda yapılan tüm açıklamalar nedeni ile davanın ————husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, buna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” gerekçeleri ile davanın —————–husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.Davacı vekili mahkememizin 20.04.2022 tarihli kararını istinaf etmiş, ———– karar sayılı kararı ile; “…Taşımaya ilişkin gümrük beyannamesinde teslim şeklinin——– ödeme şeklinin ise mal mukabili olduğu kayıtlıdır. Mal mukabili satımda, satılan malın teslim yerine ulaşması ve malın alıcısına teslim edilmesinden sonra satım bedeli ödenmektedir. Bu tür satışta, satıcının eşya üzerindeki menfaati teslime kadar devam edeceğinden, taşıma sırasında hasar meydana gelmesi halinde, gönderenin sorumlulara müracaat hakkı bulunmaktadır. Ancak somut olayda teslim şekli——— olarak kararlaştırılmıştır. Bu tür satışlarda ise satıcının hasardan sorumluluğu, emtianın uygun şekilde ambalajlanarak taşıyıcıya teslimi ile son bulmakta olup, teslimden sonra oluşacak hasara alıcı katlanacaktır. Somut olayda satıcı ——— tarafından emtia taşıyıcıya teslim edilmiş, hasar ise taşıma sırasında meydana gelmiştir. Bu nedenle satıcının sorumluluğu sona ermiş olup, malın taşıyıcıya tesliminden itibaren risk ve masraflar ve dolayısıyla hasar riski de alıcı olan —– firmasına geçmiştir. Hasar bedeli davacı sigortacı tarafından akdi taşıyıcı —– firmasına ödenmiş olup,—-firması tarafından ise hasar riski üzerinde bulunan alıcı —— firmasına hasar bedelinin ödenmediği, alınan yazı cevabından anlaşılmaktadır. Bu durumda taşıma konusu emtianın satış bedeli veya hasar bedelinin satıcı gönderici——– ödenip ödenmediği önem taşımaktadır. Zira bu firmaya ödeme yapılmış ise hasar riski alıcı ————– firması üzerinde, ödeme yapılmamış ise hasar riski —— üzerinde kalacaktır. ——- ödeme yapılmış olması halinde, davacının yapmış olduğu ödemenin lütuf ödemesi olarak kabulü mümkün olmayıp, davada ——-husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekecektir. Bu nedenle satıcı ———- firmasına yazı yazılarak taşıma konusu emtianın satış bedelinin veya hasar bedelinin kendilerine ödenip ödenmediğinin tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın ———-husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir.Açıklanan nedenlerle; uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine…” gerekçesi ile verilen kararı kaldırmıştır. Mahkememizce İstinaf dairesi kararı gereği——- tarihli duruşmanın 2 nolu ara kararı gereği satıcı——— İsimli firmaya müzekkere yazılarak ;—– firmasına satışı yapılan emtianın, akdi taşıyıcı —– alt taşıyıcısı olan fiili taşıyıcı —– tarafından taşınması sırasında sürücünün karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda hasarlanan emtia ile ilgili Satıcı şirketinizin taşıma konusu emtianın satış bedelini bu taşımadan önce ( kaza ile sonuçlanan taşıma) ———- firmasından tahsil edip etmediği, etmiş ise tahsil ettiği tarihlerin ve tahsilat miktarının belirtilmesi ve buna dair ödeme belgelerinden bir suret gönderilmesinin istenmesine,
—–makina tarafından bedel karşılığında emtianın yeniden imal edilerek ——– gönderildiği belirtildiğinden bu——– emtea karşılığı olarak 2. defa mı ödeme yaptığının sorulmasına,( Yani kaza ile sonuçlanan olaydan evvel mal bedelinin tahsil edilip edilmediği ve bu yabancı firmanın aynı mal için 2. Defa bir ödeme mi yaptığı hususu sorulmaktadır)
-Hasarlanan emtia ile ilgili olarak dava dışı ——- şirketler tarafından satış bedeli veya hasar bedelinin—— ödenip ödenmediğinin sorulmasına, ” şeklinde ara karar oluşturularak bozma kararı gereği satıcı firmaya müzekkere yazılmıştır. Satıcı —— verdiği cevabi yazıda ilk gönderilen ve kaza sırasında hasar gören makine için alıcı firma olan—– tarafından kendilerine —– ödeme yapıldığını, kaza sonrası yeniden sipariş verilerek imal edilen makine için ise ——– olmak üzere 2. Kez ödeme yapıldığını, davanın taraflarınca veya müzekkerede belirtilen akdi taşıyıcı ve alt taşıyıcı tarafından yapılmış bir ödeme olmadığını belirtmiştir.
Mahkememizin bozma öncesi kararında keza —-bozma ilamında da belirtildiği üzere somut olayda teslim şekli——olarak kararlaştırılmıştır. Bu tür satışlarda ise satıcının hasardan sorumluluğu, emtianın uygun şekilde ambalajlanarak taşıyıcıya teslimi ile son bulmakta olup, teslimden sonra oluşacak hasara alıcı katlanacaktır. Somut olayda satıcı —— tarafından emtia taşıyıcıya teslim edilmiş, hasar ise taşıma sırasında meydana gelmiştir. Bu nedenle satıcının sorumluluğu sona ermiş olup, malın taşıyıcıya tesliminden itibaren risk ve masraflar ve dolayısıyla hasar riski de alıcı olan—— firmasına geçmiştir. Hasar bedelinin davacı sigortacı tarafından akdi taşıyıcı—– ödenmiş olup,—— tarafından ise hasar riski üzerinde bulunan alıcı ——- hasar bedelinin ödenmediği bu firmaya yazılan müzekkere cevabından anlaşılmıştır. Bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesi Taşıma konusu emtianın satış bedeli veya hasar bedelinin satıcı gönderici—— ödenip ödenmediğinin önem arz ettiğini, Zira bu firmaya ödeme yapılmış ise hasar riski alıcı—-üzerinde, ödeme yapılmamış ise hasar riski—– üzerinde kalacağını belirtmiştir. Mahkememizce yazılan müzekkere cevabından da açıkça görüldüğü üzere malın teslim şeklinin —- olarak kararlarştırıldığı ve mal bedelinin alıcı firma olan —– tarafından satıcıya ödendiği, hatta mal bedelinin hasar öncesi —-ödendiği, bu tür satışta satıcının hasardan sorumluluğu, emtianın uygun şekilde ambalajlanarak taşıyıcıya teslimi ile son bulduğu, teslimden sonra oluşacak hasara alıcı katlanması gerektiği keza bu nedenle de zaten ———menşeili firmanın yeniden imal edilen mal nedeni ile dava dışı satıcı ——— mal bedelini 2. Defa ödediği görülmüştür.Yukarıda detaylı olarak izah edildiği üzere davacının mal üzerinde mülkiyet hakkına sahip olan ve taşıma nedeni ile zarara uğrayan alıcı firma olan ——– yerine akdi taşıyıcıya ödeme yaptığı görülmüştür. Somut olayda olaydan zarar gören ———firma olup mal için 2 defa ödeme yapmak zorunda kalmıştır. —– firmanın zararının akdi taşıyıcı tarafından karşılanmadığı bozma öncesi yazılan müzekkere cevabından zaten anlaşılmıştır. Bozma sonrası yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar da incelendiğinde mal bedelinin satıcıya ——– tarafından ödendiği, davanın taraflarınca veya akdi taşıyıcı veya alt taşıyıcı tarafından satıcı firmaya herhangi bir ödeme yapılmadığı da anlaşılmıştır. Somut olayda olaydan zarar gören alıcı firma olup davacı yanca alıcı firma yerine akdi taşıyıcıya ödeme yapıldığı görülmüştür. Davacının yapmış olduğu ödeme hatır ödemesi vasfında olduğu bu nedenle dava açma hususunda ————dava ehliyeti bulunmadığı, ———–husumetin 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d ve 115/2. Madde ve fıkraları uyarınca dava şartı olduğu, kanunun 115/1. Madde ve fıkrası uyarınca dava şartlarının davanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği sonucuna varılmış, davanın ———–husumet yokluğu nedeni ile reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu harcın peşin alınan 4.271,37 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 4.091,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı yanca yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
5-Davalı vekille temsil edildiğinden yürürlükte olan Avukatlık Asgari ücret tarifesi gereği 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6——- Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ——— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda, oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2023