Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/777 E. 2022/726 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/777 Esas
KARAR NO:2022/726

DAVA:Tazminat (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/12/2017
KARAR TARİHİ:15/11/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 29/12/2017 harç tarihli dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili— 01.03.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile —-işletilmek üzere oda kiraladığını, kira sözleşmesi devam ederken kendilerine yazılı ve sözlü hiçbir bildirim yapılmaksızın tatilde oldukları sırada işyerine izinsiz girilmiş ve tüm eşyaların toplanarak işyerinin işgal edildiğini, işyerine geldiklerinde yetkililerin ofisin tahliye edildiğini bildirdiğini, halen de eşyalar, malzemeler, makineler ve ürünlerin kendilerine teslim edilmediğini ve başka bir firmaya kiraya verildiğini, yapılan bu işlemlerin yasalara aykırı olup kira sözleşmesinden kaynaklı zararlarının oluştuğunu, bu nedenle şüpheliye —- 06.10.2017 tarihli —yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini ancak cevap verilmediğini, müvekkilinin kilitli olan işyerine kilidi açılarak izin ve haberi olmadan girildiğini ve konut dokunulmazlığının ihlal edildiğini bu nedenle suç duyurusunda bulunulduğunu, belirterek şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada davacı tarafın taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, zira taraflar arasında dava dilekçesinde belirtildiği gibi bir kira ilişkisinin mevcut olmadığını, müvekkili şirketin kendisine ait olan —-bir bölümünde — açmak ve işletmek amacıyla —- ile anlaşarak 08.08.2008 tarihinde ” —-Sözleşmesi” imzaladığını ve bu sözleşmeye istinaden kendilerine ilgili —- işletmek üzere bir yer tahsis edildiğini, sonrasında kendilerine gönderilen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, bu nedenle söz konusu sözleşme ile bir ilgilerinin bulunmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
—-Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize tevzi edildiği görüldü.Davacı —-arasında ki 01.03.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesinden kaynaklı tazminat talebinde bulunmuştur.Her ne kadar —-Sulh Hukuk Mahkemesince taraflar arasında mevcut kira sözleşmesinin bulunmadığı bu nedenle dava konusu uyuşmazlığın kiracılık ilişkisinden kaynaklanmadığı iddiası ile görevsizlik kararı verilmiş ise de; sözleşmede atılı imzaların şirket yetkilileri adına atılı olmadığı tespiti taraflar arasında ki uyuşmazlığın kira hukuku çerçevesinde değerlendirilmesine engel teşkil etmemektedir. Kaldı ki davacı taraf dosyaya — tarafından davalı —düzenlenmiş 7 yıllık kira faturaları sunmuş olup davalı tarafça dosyaya sunulan 08.08.2008 tarihli sözleşmenin madde 5)a, b fıkraları ile birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın kira ediminin yerine getirilmesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
—Hukuk Dairesinin 13/06/2019 tarih ve—– Karar sayılı kararında ve benzer içtihatlarında da belirtildiği üzere; 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
(Davacı iddialarından birisi kira ilişkisi olduğundan , kira kontratında ki imzanın davalı tarafça inkarı da dahil olmak üzere, bütün ihtilafın sulh hukuk mahkemesi tarafından görülerek çözüme ulaştırılması gerekmektedir. —–
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık yukarıda da belirtildiği üzere esasen kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava 28/12/2017 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olup görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla karşı görevsizlikle davanın görev yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2. Maddesi uyarınca görevsizlik nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin KARŞI GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin— SULH HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
Ancak bu konuda—-Sulh Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı verip kesinleştiği ve mahkememiz ile arasında OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI doğduğu dikkate alınarak , işbu kararın İstinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde MERCİİ TAYİNİ için dosyanın — Bölge Adliyesi ‘nin ilgili dairesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2. Maddesi gereğince “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edeceği”şeklindeki düzenleme nazara alınarak YARGILAMA GİDERLERİ KONUSUNDA BU AŞAMADA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde —Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize veya —Asliye(Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Hukuk Mahkemesine sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.