Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/76 E. 2022/531 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/76 Esas
KARAR NO : 2022/531

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili———- tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı borçlu şirket araçlarına muhtelif tarihlerde yapmış olduğu bakım ve —– karşılığında hesap ———ve faturalardan dolayı ——-alacağı olduğunu, davalı yanın ödeme yapmaması üzerine başlatılan icra takibi ne borçlunun itiraz ettiğini, icra takibine konu borcuna mahsuben icra takibinden ——
yaptığını, icra dosyasına yaptığı itrazda borcu olmadığını beyan ettiğini, davalı borçlu şirketin borcunu ödediğini yazılı olarak ispatlayamadan borca yönelik itirazlarının kötüniyetli ve haksız olduğunu, —— görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını da belirterek itirazın iptali ile icra takibinin devamına, icra takibinden sonra yapılan yapılan ödemenin icra dairesi tarafından dikkate alınmasına, davalının takip miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin —– tarihinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının——– üzerinden icra takibi başlattığını, ödeme emrinin tebliği itibariyle müvekkilinin cari hesabında davacının —- alacaklı olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine davacıya 4.640,- TL cari hesap bakiyesi ve işleyen faizi, 720,-TL vekalet ücreti,—–gideri tahsil harcı ve icra ferilerinin ödendiğini ve icra dosyasına da ödeme ile eş zamanlı olarak itiraz yapıldığını, dolayısıyla davacıya alacağı olan kısımın tüm ferileriyle ödendiğini, takibin geri kalan kısmının haksız olduğundan itiraza uğradığını, davacının sunduğu cari hesapta kendisine ——kesilen ancak davacının kendi carisine almadığı faturalar olduğunun görüldüğünü, bu durumun ticari defterler üzerinden yapılacak incelemelerle sabit olacağını belirterek ticari defterler
üzerinde yerinde inceleme yapılmasını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—- esas sayılı dosyasının— üzerinden celp edildiği,—- tarihli — formlarının gönderilmiştir.Mali Müşavir — raporunda özetle; ” Ticari defter kayıtları ve diğer belgelerde de görüldüğü üzere taraflar arasında açık hesap şeklinde ticari bir ilişkinin bulunduğu:
Davacı —- davalı — defterlerinin TTK. md. 85 ve HMK 222. madde uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu; davacı —–incelenen kayıtlarına göre, davacı —-, davalı — itibari ile—, dava tarihi ——alacaklı olduğu; davalı —– kayıtlarına göre, davalı —-, Davacı—– takip tarihi —- bulunduğu, dava tarihi —-itibari ile —-alacaklı olduğu; Davalı tarafından davacıya düzenlenmiş ancak davalı kayıtlarında yer almayan——– tutarlı—- faturasında; —– izni kapsamında —– iletilmiştir.”, ——–
bulunduğu ve fatura detayında hangi parçaların hangi araçlara ait ve hangi işlemler için olduğuna dair detaylar ile “yukarıdaki bedeller iade bedeli olarak ———– dahilinde düzenlenmiştir.” açıklamasının yer aldığı görülmüştür. söz konusu faturada teslim alanlara ait bilgi ve imza görülmemiştir.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesaba dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, —- kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren —- faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla ——- takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde tarafların kayıtlarının sunulduğu, tarafların ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı şirketin incelenen defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle —-, dava tarihi itibariyle —-alacaklı olduğu, davalı şirketin incelenen defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle 4.638,04 TL borçlu, dava tarihi itibariyle 796,96 TL alacaklı olduğu, tarafların ticari defterleri arasında kaynaklanan farkın;Davacı kayıtlarında olup davalı kayıtlarında bulunmayan—–Davalı Kayıtlarında olup davacı kayıtlarında bulunmayan————-Davalı Kayıtlarında ————–Davacı Kayıtlarında ——–Davalı Kayıtlarında olup davacı kayıtlarında bulunmayan ——-davacı kayıtlarında bulunmayan ———- bedelli alıştan iade faturasının sahibi lehine delil olabilmesi için davacı tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekmekte olduğundan davalının alıştan iade faturasının lehine delil olarak kabul edilemeyeceği,Bilirkişi raporunun ekindeki ———- nolu faturalarda teslim alan kişinin ——– olarak görüldüğü, Davalı tarafından ödeme yapıldığının ispatlanamadığı anlaşıldığından davacının davalıdan dava tarihi itibariyle ——– alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürmediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan —— alacaklı olduğu, icra takibinden sonra davalı —— ödemenin mahsup edildiğinde dava tarihi itibariyle —- olduğu, Davalı — olup davacı kayıtlarında bulunmayan — alana ait bilgi ve imzanın görünmediği ve sahibi lehine delil teşkil etmediği, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla — üzerinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından —sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takip sonrası yapılan ödeme gözetilerek takibin — üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
3-Likit asıl alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 1.158,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 395,60 TL harçtan, peşin yatırılan 80,70 TL harcın düşümü ile geri kalan 314,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 1200,00 TL bilirkişi ücreti ve 197,00 TL posta gideri olmak üzere toplam —yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
8—— davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
Dair;6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.