Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/757 E. 2023/519 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/757 Esas
KARAR NO : 2023/519

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA: Davacı vekili 07/10/2022 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; “Sunulan kaza tespit tutanağında da görüleceği üzere 27.06.2021 tarihinde saat 14:50’de —– mevkiinde seyir halinde olan—– plakalı aracın sürücüsünün yine aynı mevkiinde seyir halinde olan müvekkile ait —–plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği belirtilmiştir. Bu kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu tespit edildiğinden araçta meydana gelen hasar bedelinin davalı tarafından karşılanması gerekmektedir.Kaza sonucunda müvekkil araç hasara uğramış bunun sonucunda hasar bedeli, değer kaybı meydana gelmiş ve kazanç kaybı ortaya çıkmıştır. Buna göre Anayasa Mahkemesinin 09.10.2020 tarihli —– yayımlanan—— Sayılı kararı uyarınca müvekkil şirket aracının uğradığı reel değer kaybının hesaplanması gerekmektedir.İşbu kaza neticesinde Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından oluşturulan trafik kazası kayıtlarında davalının %100 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Müvekkile ait araçta meydana gelen 200,00-TL hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsilini ….” talep ve iddia etmektedir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “davacı —– 02.08.2021 tarihinde 5.850 TL ve —— 06.07.2022 tarihinde 475 TL ödeme yapılmıştır kusur oranının tespiti bakımından dosyanın —– ihtisas dairesine gönderilmesi gerekmektedir sayın mahkeme aksi kanaatte ise SBM müzekkere yazılarak söz konusu aracın daha önce kazaya karışıp karışmadığı araştırılmalıdır. kazanın varlığı halinde hangi bölgeden hasar aldığı önem arzetmektedir. aynı bölgeden hasarlı olması halinde değer kaybı meydana gelmeyeceğinden davanın reddi gerekmektedir…” şeklinde talep ve iddia etmektedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; TBK’nın 49.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (hasar bedeli) talebine ilişkindir.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 27/06/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında —– plaka sayılı araç sürücüsü trafik kazasının oluşumunda kusursuz olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı —— plakalı araç sürücüsünün ise kazanın oluşumunda % 100 kusurlu olduğunun bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi ile dava konusu kaza nedeniyle——-plaka sayılı araçta 6.903,00 TL hasar bedeli belirlenmiş olduğu, hesaplanan hasar bedelinden davalı sigorta şirketince 02.08.2021 tarihinde yapılan 5.850 TL miktarlı ödeme düşüldüğünde bakiye 1.053,00 TL ile davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekili dava dilekçesinde kaza tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğu davacı tarafça dosyaya sunulu davalı sigorta şirketine başvuru tarihini gösterir evrak bulunmadığı bu sebeple sigorta şirketince dosya açılış tarihi olarak belirtilen 30.06.2021 tarihinde başvurduğu kabul edilmiştir.
Davada kabul edilen miktarın 2023 yılı kesinlik sınırı olan 17.830,00 TL’nin altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir. Zira —–Bölge Adliye Mahkemesinin—- Hukuk Dairesi’nin —- esas ve ——karar sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” … karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında 2021 yılı istinaf kesinlik sınırı olan 5.880,00 TL’ nin altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 1.053,00 TL hasar bedeli tazminatının temerrüt tarihi olan 30/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin yatırılan 80,70 TL harcın düşümü ile geri kalan 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL Peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 14,57 tamamlama harcı, 2.600,00 TL bilirkişi ücreti ve 196,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.972,72‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 1.053,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7- 1.560,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca KESİN olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.