Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/750 E. 2022/815 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/750 Esas
KARAR NO : 2022/815
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete —- ile sigortalı olan — plaka sayılı araç sürücüsü—— sayılı araçlarda maddi zarara sebebiyet verildiğini, kaza sonrasında araç sürücüsü olay yerinden firar ettiğini, bu husus —-kamera görüntü kayıtları ile açıkça tespit edildiğini ve Kaza Tespit Tutanağında yer aldığını, işbu kaza nedeniyle müvekkil sigorta şirketinde değer kaybı ve maddi hasar kapsamında —– hasar dosyaları açılarak ekspertiz incelemeleri yapıldığını ve akabinde mağdur taraflara——olmak üzere toplamda — tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkil şirketin ödemiş olduğu işbu tazminat bedelini davalı sigortalısından —- uyarınca rücuen talep etme hakkı doğduğunu, ——–Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşlarına gitme, can güvenliği nedeniyle olay yerinden uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. Kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde, trafik kazasından zarar gören üçüncü kişilere ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.” şeklinde düzenlendiğini, Ayrıca ilgili genel şartların B4 maddesinin (b) ve (c) bentlerinde; b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmiş ise c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar, şeklinde düzenlendiğini, ehliyetnameye sahip olmayan kişilerin ihlali sonucu meydana gelen kazalar ile alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlarda rücu hakkı bulunmakta olup sigortalı araç sürücüsünün kaza sonrası firar etmesi sebebiyle bunların tespitinin yapılamadığını, sigortalı kişilerin yükümlülüklerine aykırı davranması sonucu meydana gelen kazalarda sigorta şirketinin rücu hakkı bulunduğu düzenlenmiş olup sigortalı araç sürücüsünün kaza sonrası firar etmesi itibariyle müvekkil şirketin tazminat olarak ödediği bedeli rücu hakkı doğduğunu, işbu rücu hakkına istinaden ödenen tutarın tahsili amacıyla tarafımızca davalı aleyhine —–Dosyası ile icra takibi başlatılarak ödenen tutarın ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiğini, ancak borçlu vekili aracılığıyla işbu icra dosyasında alacağın tamamına ve tüm ferilerine itiraz ederek haksız bir şekilde takibin durdurulduğunu, taraflarınca —— tarihinde 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.17 ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun m.73/A gereğince dava şartı olan arabulucuğa başvurulmuşsa da yapılan görüşmelerden netice alınamaması üzerine taraflar arasında anlaşamama tutanağı düzenlenerek görüşmelerin sonlandırıldığını, bunun üzerine borçlunun haksız itirazı nedeni ile duran takibi canlandırmak için huzurdaki itirazın iptali davasını ikame ederek itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve kazaya karışan araç üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili —— tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf dava dilekçesinde — sigortalı olan —- plaka sayılı araç sürücüsü —– plaka sayılı araçlarda maddi zarara sebebiyet verdiğini devamla Kaza sonrasında araç sürücüsü olay yerinden firar ettiğini ve bu hususun ——- kamera görüntü kayıtları ile açıkça tespit edildiğini ve kaza tutanağında bu hususun ifade edildiğini beyan ettiğin, bu iddiaları kabul etmek mümkün olmadığını, müvekkiline ait araç söz konusu kazaya sebebiyet veren bir olaya karışmadığını, kolluk birimleri nezdinde yapılan araştırmalar neticesinde müvekkiline ait aracın bahsedilen kazaya karışıp karışmadığı sorgulanmış ancak herhangi bir veriye rastlanmadığını, davacı dava dilekçesinde kamera görüntüleri’nin olduğunu ifade etmiş ancak bu yönde ne delil dilekçesinde ne de dava dilekçesi ekinde herhangi bir görüntü sunmadığını, Olay yerinde tutulan tutanak ise beyan üzerine tutulmuş ve kollukça herhangi bir tespite yer verilmediğini, bu hususta ilgili kolluk birimine müzekkere yazılmasını ve olaya ilişkin görüntülerin celbini talep ettiği, her ne kadar davacı ödemeler yapmış ise de tutanak içeriğinde de ifade edildiği üzere —– plakalı araç kazaya sebebiyet vermiş ve bu sürücünün eylemlerinden dolayı kaza meydana gelmiştir. Müvekkile atfedilir herhangi bir kusur mevcut değildir. Müvekkile ait araçtan kaynaklı bir kusur da mevcut olmayıp bu hususta ispat külfeti davacı taraftadır. Salt tutanak ve beyanlarla zarar tazmini yoluna gitmesi ise açıkçası müvekkilin zarara uğramasına yol açtığını, sebebiyet verilmeyen bir olay nedeniyle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, yukarıda anılan hususlara binaen davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dosyanın —– karar sayılı dosyası ile mahkememiz esasına kaydedildiği görüldü.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, sigortacı davacının trafik kazasından kaynaklı olarak zarar gören kişiye yapmış olduğu ödemeyi davalı sigortalısından rücu istemine ilişkindir.
Somut olayda; davalı —- plakalı araçlarla —- tarihinde trafik kazası yaşanmasına ilişkin maddi hasarlı kaza tespit tutanağı incelendiğinde davalı adına kayıtlı araç sürücüsünün firar ettiği, kaza yerinden firar eden araç ve plakasının ——–kamera kayıtlarından tespit edildiğinin kolluk görevlilerince tespit edildiği, kamera görüntülerinden ve sürücü beyanlarından davalı adına kayıtlı aracın —-takiben orta şerit üzerinden ——- kavşak istikametine seyri sırasında—– önüne geldiği esnada kontrolsüz şekilde sağ şeridi kontrol etmeden —yaparken —- plaka sayılı aracın üstüne kırması nedeni ile —- plakalı araç sürücüsünün refleks yaparak sağ tarafa kaçması nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybettiği, park halinde bulunan araca arkadan çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, kaza tespit tutanağının aksi sabit oluncaya kadar geçerli belge olduğu,
Davacı tarafça maddi hasar kapsamında —- numaralı hasar dosyaları açılarak ekspertiz incelemeleri yapıldığını ve akabinde taraflara —- olmak üzere toplamda —- tazminat ödemesi yaptığını ve genel şartlar uyarınca yaptığı ödemeyi davalı sigortalısından talep edildiği,
Davalı tarafa dava dilekçesinin —- tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından cevap verme süresinin uzatılması talep edildiği, mahkememizin —– tarihli ara kararında cevap verme süresinin uzatılması talebinin kabulüne karar verildiği, davalı yanca cevap verme süresinin—– tarihi olduğu, davalı tarafça süresi içerisinde olmayan —- tarihli cevap dilekçesinin gönderildiği, davalı vekili tarafından masraf yatırılmadığından ara kararın tebliğ edilemediği, davalı asile yapılan tebliğle cevap verme süresinin işleye başladığı, HMK.317.(2) maddesi uyarınca dava dilekçesinin tebliğinden itibaren iki haftalık yasal cevap süresi bitiminden başlamak üzere ilaveten 2 (iki) hafta ek cevap süresi verilmesi düzenlemesinin mevcut olduğu, davalı vekilinin uzatma kararının tarafına tebliğ edilmediği itirazının yerinde olmadığı ve sunulan cevap dilekçesinin süresinde olmadığı, kaza tespit tutanağının aksi sabit oluncaya kadar geçerli belge olduğu, davalı yanca cevap süresinde verilmediğinden tanık deliline dayanmayacağı,
—– tarihinde yürürlüğe giren —– Genel Şartlarının ” Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B.4/f bendinde düzenlenen “f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, “bedeni hasar”a neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde sigorta şirketinin zarar gören 3. kişilere ödediği tazminatı sigortalısına rücu hakkı bulunmaktadır. Bedeni hasara neden olan bir trafik kazası sonucu sigortalı araç sürücüsü olay yerini terk etmişse olay yerini terk sebebinin tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu bir hal sebebine dayanması gerektiği aşikardır.
Poliçe genel şartlarında maddenin kapsamı “bedeni hasar ile” sınırlandırılmış olup, düzenleyici, yalnızca maddi hasar meydana gelen kazaları özellikle rücu kapsamına almamıştır. Kural, riskin gerçekleşmesi halinde zararın karşılanması olduğundan ve teminat dışı olan durumlar istisna olduğundan, maddi hasarlı trafik kazalarında, sigortalı sürücüsü tarafından olay yerinin terkinin genişletici yorumla rücu kapsamına alınması mümkün değildir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Kural, riskin gerçekleşmesi halinde zararın karşılanması olduğundan ve teminat dışı olan durumlar istisna olduğundan, maddi hasarlı trafik kazalarında, sigortalı sürücüsü tarafından olay yerinin terkinin genişletici yorumla rücu kapsamına alınması mümkün olmadığı, davacı sigorta şirketi tarafından 3.kişilerin zararı karşılanması gerektiğinden davacının yapmış olduğu ödemeyi davalıdan talep edemeyeceği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememize açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinin ayrı ayrı REDDİNE,
2-Peşin alınan 668,37 TL harç ile alınması gerekli 80,70 TL peşin harcın düşümü ile Hazineye irat kaydına, bakiye kalan 587,67‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6- 800,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2022