Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/748 E. 2023/560 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/748
KARAR NO : 2023/560

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2022
KARAR TARİHİ : 13/06/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA: Davacı vekili 04/10/2022 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Edimini ifa etmeyen davalı borçlu bilinçli olarak müvekkilin haklı alacağına kavuşmasını engellemeye çalışmakta ve ortada likit bir alacak mevcut olmasına karşın icra takibine itiraz etmektedir. Her iki tarafın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde müvekkilin alacağının haklılığı ortaya çıkacaktır.Davalı takip borçlusunun kötü niyetli olarak takibe itiraz ederek durmasına yol açmak suretiyle müvekkilin alacağına kavuşmasını engellediği açıkça ortadadır. İşbu sebeplerle davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Aşağıda sunacağımız kararlarla da görüleceği üzere Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da bu yöndedir. İşbu Yargıtay içtihatları doğrultusunda davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmekteyiz. Fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakkımız saklı kalmak kaydı ile; Davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline ve takibin takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamına davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini saygılarımızla, vekâleten arz ve talep ederiz.

CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan 17.11.2023 tarihli Cevap Dilekçesinde özetle şu ifadelere yer verilmektedir; Davalı alım satım ilişkisini kabul etmemektedir. Bu nedenle davacının fatura deliline dayanabilmesi için, faturada yazılı malı davalıya teslim ettiğini, bu teslimin borç doğurucu sözleşmesel hukuki bir ilişki sonucu olduğunu, faturanın da bu ilişki sonucu düzenlenmiş olduğunu genel ispat kurallarına göre ( yemin teklifi dahil ) kanıtlaması gerekir. Çünkü tebliğ edilen faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemiş olması hali, faturada yazılı malın alıcıya teslim edildiğini göstermez, bu sadece malın fiyat ve adedi yönünden içeriğini kabul anlamına gelir. (Yargıtay —-. Hukuk Dairesi 06.10.2005 —–) Davacı tarafın talep ettiği alacağa bağlı faizi de kabul etmemekteyiz. Davacının faiz taleplerinin temerrüt halini düzenleyen yazılı bir sözleşme ve/veya davacı tarafça davalı tarafa düzenlenmiş bir temerrüt ihtarnamesi bulunmamaktadır. Davacı şirket müvekkilimize haksız takip başlattığından dolayı; davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Yukarıda sunduğumuz nedenler doğrultusunda haksız kötü niyetli davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmekteyiz.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı—– İcra Dairesinin —- Esas sayılı ilamsız takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.—– İcra Dairesinin —– esas sayılı icra dosyasının UYAP üzerinden celp edildiği görüldü.
Tarafların BA/BS formlarının celbi için ilgili vergi dairelerine müzekkere yazıldığı ve müzekkeremize cevap verildiği görüldü.17/01/2023 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 17/05/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“1.Davacı —-ticari defterler ve kayıtlarının HMK 222. Maddesine göre lehine delil kabul edilebileceği,
2.Davalı —– incelemeye Ticari Defter ve Belgelerini ibraz etmediği ,
3.Davalının Davacı tarafından düzenlenen faturalara 8 gün içinde itiraz etmediği
4.Davacı ve Davalı taraf Ba Bs Forlarının birbiriyle örtüştüğü,
5.Davacı —- ticari defterler kayıtlarına göre Davalı ——- İcra Takip tarihi itibari ile 52.090,67 TL BORÇLU olduğu,
6.Davacının alacağına 3095 Sayılı Kanunun 2/2 maddesi gereği takip tarihinde itibaren avans faizi oranında faiz talep edebileceği,” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Her iki ticari defterlerde yer alan kayıtlar birbiri ile uyuşması halinde ticari defterler, içeriğine göre delil vasfına sahip olabilecektir.
Taraf ticari defterlerinin incelenmesi için alınan raporda davacı kayıtlarına göre davalının 52.090,67 TL borçlu göründüğü anlaşılmıştır. Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için yapılan tebliğe rağmen davalı tarafın kayıtlarını sunmadığı görülmekle 7251 sayılı kanunla değişik HMK 222.maddesi uyarınca davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak davanın 52.090,67 TL asıl alacak yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne yönelik bir tespit bulunmadığından işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.Alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle kabul edilen asıl alacağın yüzde 20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; —-. İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 52.090,67 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilerek devamına,
2-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 52.090,67 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 52.090,67 TL lik kısım yönünden alınması gereken 3.558,31 TL harçtan peşin alınan 620,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.938,06 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 620,25 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 1.775,72 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 80,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.280,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.237,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Kabul red oranına göre belirlenen 1.508,57 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 51,43 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.