Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/747 E. 2023/98 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/747 Esas
KARAR NO : 2023/98

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili—- tarihli dava dilekçesinde özetle;—-kadar olan davalılar ile —- müvekkili şirket arasında, Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığında İnşaat Sözleşmesi yapılmış olup mezkur sözleşmede—- anlaştığı paylaşım şeması; ——– numaralı düzeltme sözleşmesi ile yeniden belirlenerek taraflar arasındaki eser sözleşmesi son halini aldığını, Bu sözleşmelere —–elde edilecek olan bağımsız bölümler için 1 adet dükkan ve —– bağımsız bölüme isabet eden arsa paylarının, yapılacak inşaatın karşılığı olarak arsa sahipleri tarafından yüklenicilere devredileceğinin kararlaştırıldığını, ancak sözleşme ve Müvekkilinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmeye devam ederken, Müvekkiline düşecek pay da dahil olmak üzere tüm paylar, arsa sahipleri tarafından, —– müvekkilinin bilgisi dahilinde olmadan devredildiğini, bu işlemin Müvekkiline haber verilmeden ve hukuka aykırı yapılması sebebi ile—–155/2 güveni kötüye kullanma suçunun işlendiği bahisle suç duyurusunda bulunulmuş ancak şikayetleri ticari ilişkiden doğduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, ancak şikayeti ticari ilişki kaynaklı olması sebebi ile işbu davayı açmak zarureti hasıl olduğunu, arsa sahipleri ve—– ——- bu hukuka aykırılık ve hakkın ihlali nedeniyle, müvekkili şirket maddi manevi büyük zarara uğramış olup, bu zarar halen daha artarak devam ettiğini, sözleşme kapsamında arsa sahipleri tarafından akdin 6.16 maddesi uyarınca arsa paylarının yarısının Yüklenicilere devredileceği kararlaştırılmış olmakla birlikte, madde 10.1 kapsamında ise arsa sahiplerinin uhdesinde kalacak hisseler dışındaki arsa paylarının, işin yapılmasıyla Yüklenici şirketlere devredilmesi vaad edildiğini, davalılar sözleşmenin ilgili maddelerine aykırı davranarak devri gerçekleştirmiş ve müvekkili şirketi sözleşme dışına itildiğini ve zarara uğratıldığını, arsa sahiplerinin diğer yüklenici —– sözleşme gereği hakkı olan paylar da dahil payları tümden devir etmesi, taraflar arasında akdedilen —–tarihli sözleşmenin 19. maddesinde yer alan hükmü de ihlal ettiğinin ortada olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla, şimdilik her bir davalı için, her birinden ayrı ayrı olmak üzere 10.000,00 TL, toplamda 160.000.00 TL davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı —– ——vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan dava yasal süresi içeresinde açılmamış olduğundan davaya karşı zaman aşımı defi itirazının bulunduğunu, huzurdaki davayı açmadan önce dava şartı arabuluculuğa müracaat etmesi gerekirken dava dilekçesinden de anlaşıldığı üzere dava şartı arabuluculuğa müracaat etmeden huzurdaki davayı ikame eden davacının davasının reddi gerektiğini, yine davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu alacağın temliki iddiasına ilişkin ne dava dilekçesinde nede eklerinde herhangi bir delil sunmadığını, bu neden ile de davacının davasında asıl dayandığı husus olan temlik iddiasına ilişkin herhangi bir delil bulunmadığından davanın husumet yokluğundan da reddi gerektiğini savunmuştur.
CEVAP: 1-11 Numaralı davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla usulen zamanaşımı defi itirazında bulunduklarını. davacının arabulucuya başvurmaksızın dava açtığı dava dilekçesinden anlaşılmakla süre verilmeksizin davasının reddi gerektiğini, husumet itirazında bulunduklarını beyanla haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
— günlü Resmi Gazetede yayımlanarak, yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘nın ( 5. ) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hlinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/(2). maddesine göre, ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır” hükmü yer almaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Eldeki dosya incelendiğinde davacı vekili—- beyan dilekçesi ile dava açılmadan önce—- başvurulmadığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 (2) ve 115. maddeleri gereğince, alacağa yönelik ticari dava niteliğindeki dava yönünden dava tarihine göre dava açılmadan önce —– başvurulmadan işbu davanın açılmış olduğu anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı olan—- başvurulmamış olması nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE
2- Peşin alınan 2.732,40 TL harçtan, alınması gerekli 179,90 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 2.552,5‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Bir kısım davalıların kendilerini ayrı ayrı ortak vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —– 7/2 maddesi uyarınca toplam—- vekalet ücretinin davacıdan alınarak 1/2 oranında eşit olmak üzere davalılar—————toplam 4.600 TL olmak üzere VERİLMESİNE,
Dair, Davacı Vekili —– davalılar vekili —— yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. Maddesi gereğince iki haftalık süre içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere herhangi bir Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.