Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/734 E. 2023/95 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/734 Esas
KARAR NO : 2023/95

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkiliin maliki olduğu ve dava dışı sürücünün sevk ve idaresindeki—–, —- sayılı araçla maddi hasarlı bir trafik kazasına karışmış olup kaza tespit tutanağına göre karşı tarafla birlikte hatalı olarak müvekkili de bu kazada kusurlu olarak tespit edildiğini, Araçta talep edilen hasar bedeli miktarı son derece fahiş olup davalının herhangi bir alacağının bulunmadığı hususu, bilirkişilerce tasdik olacağını, Bunun için öncelikle kusur tespiti yapılması gerekmektedir. ——- plaka sayılı araçta oluştuğu iddia edilen maddi kayıp yönünden davalının takdirine itibar edilebilmesi mümkün olmadığını, Davaya konu icra takibinin temelinde hasar bedeli miktarıyla ilgili olarak dayanak herhangi bir belge bulunmayıp, davalı tarafça icra takibine konu miktara nasıl ulaşıldığının anlaşılamadığını, Öncelikle davalının —- hasar bedelinin oluşmasının mümkün olmadığını, Kaldı ki meydana gelen trafik kazasında müvekkiliin tam ve asli kusurluymuş gibi icra takibine girişilmesi de yerinde olmadığını, Zira somut olay bağlamında müvekkiliin kusursuz olduğu hem kusur —- şirketinin kusur raporuyla hem de ——kapsamında alınan bilirkişi raporunda açıkça tespit edildiğini müvekkili aleyhine başlatılmış olan —– takibin iptaline, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine Karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil ——- —— davacı şahıs …———maliki olup, hasar tarihinde sevk ve —— müvekkil şirket nezdinde —— %75 kusurlu olacak şekilde çarparak dava dışı sigortalının aracına zarar verdiğini, ——– olduğumuz olay ———— tanzim edilen Ölümlü Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı’ndan anlaşılacağı üzere, ———- —- yaparak———- araca arka kısımlarından çarpması ile iki araçlı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini,—– aracın arka kısımlarında zarar gördüğünü, Bu kazanın oluşumunda —— plakalı aracın yol üzerinde arıza yapması neticesi park eden sürücüsünün 2918 sayılı KTK m. 47/1-D “——düzeni ile ilgili olan ve ——uymak kuralını ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.” Dilekçemiz ekinde sunulan ——– hesaplanmış, ————-hesaplanmış işbu meblağ uyarınca müvekkili —— dava dışı ——– ödendiğini, Mezkur meblağın davacı-borçlunun %75 kusuruna ———– davacı-borçludan talep edildiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava;———-sigortalısına ödemede bulunan ———- şirketinin 6100 sayılı TTK’nın 1472.maddesi kapsamında, ——— haklarına halef olarak başlattığı icra takibinden kaynaklı borçlu olmadığının tespite ilişkindir.
Dosya kapsamından dava dışı——— kayıtlı————- plaka ———- biçimde davacı ….———- plaka sayılı aracın————- şahsın sevk ve idaresindeyken, davalının maliki ve sürücüsü bulunduğu davacının———- aracın ————çarpışması neticesinde meydana—– yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası sonucunda hasarlandığı anlaşılmaktadır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “———1472. maddesinde ” (1) Sigortacı,———— yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, ————– ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, ——— kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” hükmü bulunmaktadır.
Anılan hükümden de anlaşılacağı üzere, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar ——– intikal edeceğinden, ——– zarar veren kişiden isteyebileceği kadar ve yaptığı ödemeyle sınırlı olarak rücu talebinde bulunabilir. Sigortalının zararını talep hakkı bulunmadığı durumlarda, sigortacı da halefiyetle talepte bulunamaz.
Dosya kapsamında uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca———— tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davacıdan rücuan tahsiline yönelik icra takibine ilişkin borçlu olmadığının tespiti isteminden kaynaklanmaktadır.
———– sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava ——- ——-dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen ——— kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak —–hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Buna göre;—– açılan davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davalının sigortalısı ile zarara neden olduğu ileri sürülen davacı arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olayda, davalı …—– anlamında tacir olmasına karşın sigortalısının gerçek kişi, sigortaladığı araç hususidir. Davalı … şirketinin yukarıda açıklanan—- uyarınca yerine geçtiği dava dışı sigortalısı arasındaki ——- sözleşmesinden değil, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Somut uyuşmazlıkta takip başlatılan davacı araç sürücüsü ve malikinin tacir olmayıp, kazaya karışan davacı aracının da ticari amaçlı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle yukarıda açıklanan ———uyarınca davaya bakma görevi genel görevli mahkeme niteliğindeki asliye hukuk mahkemesine ait olduğu, HMK’nin 114’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının “c” bendi ve aynı Kanunun 115’inci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca, davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olmaması nedeniyle davanın usulden reddine ile mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden, İstinaf yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevl—–Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi taktirde mahkememizce Resen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
3-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece KARAR VERİLMESİNE,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına ALINMASINA,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.