Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/730 E. 2023/333 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/730 Esas
KARAR NO: 2023/333
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2022
KARAR TARİHİ: 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait —— aracın sebep olduğu —- tarihli kaza nedeniyle hasarlandığını, —-göre müvekkiline ait aracın kazada ——-aracın %100 kusurlu olduğunun bildirildiğini, kaza sonucu müvekkilinin aracında meydana gelen hasar tazminatı bakımından uğradığı zarar miktarının tam olarak belirlenemediğini, kaza sonucu müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini beyan ile, müvekkiline ait araçta meydana gelen 100,00-TL Hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan bankaların uyguladığı en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Konu dosyaya ilişkin olarak müvekkili sigorta şirketi tarafından davacının taleplerine ilişkin olarak ödemeler yapıldığını ve bu ödemeler neticesinde hem davacının mağduriyetinin giderildiğini, hem de müvekkili şirketin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, —– tarihinde davacının değer kaybı taleplerine ilişkin olarak — değer kaybı ödemesi——tarihinde davacının maddi hasar taleplerine ilişkin olarak —- maddi hasar ödemesinin ——yapıldığını, yapılan bu ödemelerle müvekkili sigorta şirketinin işbu dosyaya ilişkin sorumluluğu kalmadığını, aksi kanaatte olunması durumunda ise kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğundan yapılan ödemelerin tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, hiçbir şekilde davanın kabulü anlamına gelmemek kaydı ile davacının taleplerine itiraz ettiklerini, kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı —– plakalı aracın herhangi bir kusuru bulunmadığını, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen ——– plakalı aracın müvekkili şirket tarafından ——- sigortalı olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte; mahkemece müvekkili şirketin sorumluluğu bulunduğuna kanaat getirilmesi halinde teminat limiti ile sorumlu olduklarını, yedek parça ve işçilik bedellerine iskonto uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun, kaza tarihini itibari ile benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki parça bedelleri ile sınırlı olduğunu beyan ile, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “KUSUR YÖNÜNDEN: Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü—— %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Dava konusu —— araç sürücüsü davacı —– kusursuz olduğu, Söz konusu kazaya ait——– Kaza İhbar Nolu TRAMER kaydındaki kazaya karışan araç sürücülerinin —— sonuçlanan kusur durumu değerlendirmesinde; ——- plaka sayılı dava konusu araç sürücüsünün kusursuz (%0) olduğu, diğer ——-plaka sayılı araç sürücüsünün (%100) kusurlu olarak tespit edildiği görülmüş olup, TRAMER kusur durumu ile tarafımca tespit edilen kusur durumunun uyumlu olduğu, HASAR YÖNÜNDEN: —- tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitler, olay yeri hasar fotoğrafları ile —– plakalı araçta meydana gelen maddi hasarın uyumlu olduğu, Söz konusu ——– model aracın toplam hasar tutarının orijinal parça kullanılarak fen ve sanat kurallarına göre onarılması durumunda —- olabileceği—–, Davalı taraf sürücünün —- %100 kusur oranına isabet eden tutarın kaza tarihi itibariyle;—– olabileceği, ——SORUMULULUĞU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME : Davacı —— tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu —- plakalı araçta oluşan hasar bedeli sebebiyle, davalı—– talep edebileceği alacak miktan ——– Olduğu, Davalı sigorta kuruluşu bakımından temerrüt tarihinin —– tarihi olduğu.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
SULH:Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu sulh dilekçesinde özetle;
Davacı vekili ekinde 22.02.2023 Tarihli İbraname Ve Sulh Anlaşmasının olduğu dilekçesinde davalıya karşı açmış oldukları davada tarafların 28.02.2023 tarihinde ibraname ve sulh anlaşmasına dayalı olarak sulh olunduğunu, sulh beyanı doğrultusunda karar verilmesini ve gereğinin yapılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından, mahkememizde açılan davasının devam eden yargılaması sırasında; davacı vekili 28/02/2023 tarihli dilekçe ekinde yer alan 22/02/2023 tarihli ” İbraname ve Sulh Anlaşması” nı dosyaya sunduğu, incelenen anlaşma hükümlerinde; ” … Mahkemece davadan feragat yönünde reddine karar verilmesini talep ile…” hüküm kurulmasının istenildiği anlaşılmış olup davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
——–ilamında;——Davacılar vekili yargılama sırasında, maddi zararlarının karşılandığını karşılıklı sulh olduklarını, bu nedenle maddi tazminattan feragat ettiklerini bildirmiş mahkemece maddi tazminat taleplerine ilişkin davalılar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. —– da belirtildiği üzere, bu davalarda davadan feragatte hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş, esasen dava konusuz kalmıştır. Davalı kendisine karşı dava açılmasına yine kendisi sebebiyet vermiştir. Bu nedenle, feragat sebebiyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,—— tarafından suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına karar verilmesi gerekirken davacıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir. ‘”denilmektedir. İş bu paragraftan olmak üzere arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili tarafından açılan davadan feragat edildiği anlaşıldığından HMK’nın 307. maddesi gereğince davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Taraf vekillerince imzalanan 22/02/2023 tarihli ” İbraname ve Sulh Anlaşması” nazara alınarak vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Feragatın ilk celseden sonra yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 119,93 (179,90/3×2) TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 39,23‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
4-Taraf vekillerince imzalanan 22/02/2023 tarihli “İbraname ve Sulh Anlaşması” nazara alınarak dosyada yapılan 3.089,50 TL (Bilirkişi Ücreti, Kep Masrafı, Tebligat ve E-Tebligat Masrafı, Posta Masrafı) masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
6-1.560,00 TL arabuluculuk masrafının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——— Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/03/2023