Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/716 E. 2022/803 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/484 Esas
KARAR NO: 2022/801
DAVA: Menfi Tespit (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 27/01/2022
KARAR TARİHİ: 06/12/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle: —- araçların karıştığı trafik kazası sonucu hazar bedelinin ——- plakalı aracın sigortacısı olan davalı şirketçe ödendiği ve — plakalı araç sürücüsü olan müteveffa —- kaza sırasında alkollü olduğu gerekçesi ile ödenen hasar bedelinin işlemiş faiziyle birlikte müteveffanın mirasçılarından rücuen tahsilinin talep edildiği, bu amaç ile mirasçılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, müteveffanın kaza ile herhangi bir kusurunun bulunmadığını ve kaza sırasında alkollü olmadığını beyan ile kaza ile müteveffanın herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespiti ile başlatılan takibin tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER:
Mahkememizden verilen —— kararı ile mahkememize iade edilmiş olup, dava mahkememizin —– esasına kaydedildiği görüldü.
—– sayılı dosyasında makine mühendisi bilirkişisi, Nöroloji Uzmanı bilirkişisine, Nitelikli Hesap Bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve — tarihli bilirkişi raporu özetle; Davalının başlattığı takibe dayanak akde aykırılık iddiasına konu zorunlu trafik sigorta poliçesinde sigorta ettirenin —— rücu edebileceği, araç sürücüsüne husumet düşmediği; bu nedenle tüm ihtimaller bakımından —- dolayısı ile mirasçılarına takipte husumet düşmediği, menfi tespit istemine konu işbu davanın davacılarının takipte borçlu sıfatı düşmediğine yönelik öncelikle husumet sorunu yönünden işaret edilen durum saklı kalmak kaydıyla yapılan incelemede; —- plakalı aracın sürücüsü —- %100 oranında kusurlu olduğu, —plakalı aracın sürücüsü — kusursuz olduğu,— plakalı araç sürücüsü —– raporuna göre, alkolsüz olduğu, kazanın alkole/münhasıran alkole bağlı olarak meydana gelmediği, —– olduğu, alkol etkisiyle güvenli araç sürüş yeteneğini kaybetmiş olduğunun söylenemeyeceği, kazanın alkole münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiğinin söylenemeyeceği, —-aracın hasarı nedeniyle meydana gelen zararın —- olduğu, oto korkuluk hasar nedeniyle meydana gelen onarım zararının —- olduğu şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; sigortacının sigortalısının mirasçıları aleyhine 3.kişilerin zararı için ödediği tazminatın rücusu için başlattığı icra takibinden dolayı mirasçıların borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Davacılar tarafından davalının murislerinin kullandığı—– plakalı aracın sigortacısı olduğu, aracın —– tarihinde yapmış olduğu kaza nedeniyle sigortacının 3.kişiye ödediği tazminatın kendilerinden rücuen tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, rücu şartlarının oluşmadığı iddiası ile davalıya borçlu olmadıklarının tespitinin talep edildiği anlaşılmıştır.
—- uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir.———
—- tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin olarak davalı sigortacının 3.kişilere yapmış olduğu ödemeler bakımndan davacılar aleyhinde birden fazla icra takibi başlattığı, davacılar tarafından icra takibine konu alacak bakımından borçlu olmadığının tespitine yönelik——sayılı dava dosyasında açmış olduğu davalarda davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, —– dava dosyasında alınan bilirkişi raporunun dosyamızın tarafları ve konusu bakımından gözetildiğinde mahkememiz dosyasında bakımından da geçerli olup, mahkememiz dosyasında hükme esas alındığı, —- gereği makine mühendisi, nitelikli hesap uzmanı ve nöroloji uzmanı heyetten kazanın salt alkol etkisiyle meydana gelip gelmediği hususunda rapor alındığı ve bilirkişi heyeti kazanın salt alkol etkisiyle meydana gelmediği yönünde görüş mütalaa ettiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunun davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafça müteveffanın alkollü olmasının kazaya münhasıran etkili olduğu, bilirkişi raporunun hatalı hazırlandığı iddiası ile yeni bir heyetten rapor alınması talep edilmiş ise de; dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporunun niteliği göz önüne alınarak yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; kazaya salt alkol etkisiyle sebebiyet vermediği gibi kazanın meydana gelmesinde mevzuatın aradığı ağır kusur şartının da gerçekleşmediği kanaatine varılarak davanın davacılara rücu imkanının bulunmadığı, bu nedenle davacıların davalıya—— dosyasından dolayı borçlu olmadıkları, davacılar tarafından kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de; davalının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davacıların —–sayılı icra dosyasından borçlu olmadıklarının tespitine,
2-Davacıların kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.130,84 TL harçtan, peşin yatırılan 106,55 TL harcın düşümü ile geri kalan 2.024,29 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 106,55 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı ile 540,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 727,25‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 9200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/12/2022