Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/634 E. 2023/176 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/634 Esas
KARAR NO : 2023/176

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin genel kurulda aldığı karar uyarınca inşaat yapım işini götürü bedel olarak ihale ettiğini, bütün sürecin Kamu İhale mevzuatına göre yürütüldüğünü, ihalede çeşitli usulsüzlükler olduğundan bu konuda — suç duyurusunda bulunulmuş olmakla beraber ihale neticesinde 04/08/2020 tarihinde——ile anahtar teslim götürü bedel sözleşmesi imzalandığını, davalı ortağın ayrıca——-imzaya yetkili şirket müdürü olduğunu, davalının ortak sıfatını haiz olması dolayısıyla genel kurullara katıldığını, şirket yetkilisi olarak genel kurulda ortaklara inşaatla ilgili bilgilendirmelerde bulunduğunu, davalının ortaklıktan doğan borçlarını ödemediğini, bu durumun diğer kooperatif ortaklarını etkilediğini, kooperatife ödeme yapmadıklarını, davalının yetkilisi olduğu şirketin yaptığı imalatların yapılan tespitte deprem yönetmeliğine aykırı olduğunun tespit edildiğini, bu durumun işleri dahada zora soktuğunu, üyelerin ödeme yapma konusundaki iradelerini etkilediğini, davalı ortağın ortaklıktan kaynaklanan borçlarını ödemediğini, bunun üzerine—— İcra Dairesinin—— Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek öncelikle İİK m.257 vd. uyarınca davalının taşınır, taşınmaz, banka alacakları, vb. her türlü hak ve alacağının ihtiyaten haczine, davalı borçlunun itirazının iptaline ve alacağın faiziyle ödenmesine, takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin ——-Ticaret Mahkemesi olduğunu, sözleşmenin davacının iddia ettiği gibi götürü bedel usulu bir sözleşme olmadığını, davacının Hakediş borçlarını ödemediğini, bu arada, davacı Kooperatifin de maliki olduğu parselini de ilgilendiren şekilde, Belediyenin imar uygulamasının iptal edilmesine ilişkin İdare Mahkemesinde açılan iptal davasında, müvekkilin de üyeliği bulunan kooperatifin inşaatı hakkında yürütmenin durdurulmasına karar verildiğini, İdare Mahkemesi tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararı üzerine, Belediye tarafından düzenlenen —— Tutanağı ile inşaatın 22.02.2022 tarihinde tatil edildiğini, müvekkilinin aidat ödemediği konusundaki iddianın yersiz olduğunu, her ne kadar başka üyelerin de aidat ödemediğini iddia edilse de, diğer üyeler hakkında icra takibi başlatıldığı konusunda somut bir bilgi verilmediğini, davacı kooperatifin vadesi gelen borçların gününde ödemediğini, yetkililerin görevlerini kötüye kullandıklarını, müvekkilinin aylık olarak kooperatif ödemelerini ——-kredi kullanarak ödemekteyken 12 Şubat 2022 Tarihli genel kurul toplantısında alınan karar ile kooperatif tarafından Müvekkilinden 90.000 TL ve 30.000 TL ara ödeme istendiğini, banka hesaplarında ciddi tutarda kaynağı bulunan davacının günü geçen borçlarını dahi ödemezken inşaata devam edilememesi gerçeği karşısında husumet içerisinde bulunduğu müvekkili gibi sadece birkaç üye hakkında takip başlatılması olayının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
DELİLLER:
—— esas sayılı icra takip dosya sureti, ——Sulh Hukuk Mahkemesinin—– sayılı dosya sureti,——Esas sayılı dosya sureti, ——.Sulh Hukuk Mahkemesinin ——- sayılı dosyası ile tüm dosya kapsamı.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, kooperatif alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Takip konusu ——.İcra Dairesinin ——- sayılı dosyası ile takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında davacı kooperatifin merkezinin ——- bulunduğuna ilişkin herhangi bir uyuşmazlık mevcut değildir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 14/2 fıkrasında “Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer Mahkemesi kesin yetkilidir.”düzenlemesi ile yetkinin kesin olduğu düzenlenmiştir. Söz konusu yasal düzenleme kapsamında, kooperatif ve üyesi arasında ki davaların kooperatifin ikametgahı mahal mahkemesinde, yani kooperatifin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. TMK’nun 51. maddesi gereğince, tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, mahkemece resen dikkate alınması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-ç bendinde, yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili bulunması dava şartları arasında sayılmıştır.Kooperatif ile üyeleri arasında açılacak dava ve başlatılacak takiplerde de kooperatif merkezi mahkemesi ve icra dairelerinin yetkili olduğu çekişmesizdir. Anılan yetki kuralı, kamu düzeninden olup, kesin yetki kuralıdır ve mahkemece resen dikkate alınması gerekir. İcra İflas Kanununun 50.maddesinde; icra dairelerinin yetkisi ve itirazları hususu düzenlenmiştir. Yasal düzenlemede; para veya teminat borcu için takip hususunda usul kanunundaki yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunacağı ifade edilmiştir. Şu halde yukarıda belirtildiği üzere; kooperatif ve üyeleri arasındaki icra takiplerinde de kesin yetkinin kabul edilmesi kaçınılmazdır. Dava konusu olayda, davacı kooperatifin merkezinin——ilçesinde olduğu tartışmasız olmakla birlikte, davacı, davalı hakkındaki icra takibini——-İcra Dairesinde başlatmış, icra dairesi tarafından düzenlenen ödeme emri davalıya tebliğe çıkarılmış, davalı tarafça borca itiraz edilmesi üzerine davaya konu edilen itirazın iptali davası açılmıştır. İtirazın iptali davasının görülerek sonuçlandırılabilmesi için usulüne uygun bir şekilde başlatılmış icra takibinin bulunması özel dava şartları arasında kabul edilmekte olup, böyle bir uyuşmazlıkta ise usulüne uygun icra takibinin başlatılmış olmasından anlaşılması gereken hususun mutlak yetkili yer icra dairesinde başlatılan icra takibi olması gerekeceğinden, 6100 sayılı HMK’nun 114/2.maddesi gereğince aynı yasanın 115.maddesi göz önünde bulundurarak davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememize açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2- Peşin alınan 2.386,94 TL harçtan alınması gerekli 179,90 TL peşin harcın düşümü ile Hazineye irat kaydına, bakiye kalan 2.207,04‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-1.560,00 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.