Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/608 E. 2022/686 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/608 Esas
KARAR NO : 2022/686

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2022
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —–harç tarihli dava dilekçesinde—-yürürlük tarihli—- haksız olarak feshedilmesi——— süresi için yoksun kalınan kazanç kaybının ve pandemide % 50 kapasitede çalışılması nedeniyle —- kiralanması, —— istihdam edilmesi sebebiyle meydana gelen zararın, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminattan — kalınan kazanç kaybı ve——-tarihinden işletilecek avans faiziyle yargılama giderleri ve —- davalılardan müşterek müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Daval———– dilekçesinde özetle; işbu davada müvekkili şirkete husumet yöneltilmesi hatalı olduğunu, davanın maddi hukuk kaynaklı———– yokluğundan reddi gerektiğini, davacı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı davranışları ——tarihinde —– meydana geldiğinden davanın esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle—– davacının iş bu davasını belirsiz alacak davası olarak açtığını, alacakların belirli olması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği yetkili mahkemenin —– görevli olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava taşıma sözleşmesinin feshi nedeniyle yoksun kalınan kazanç kaybının ve diğer zararların tazmini istemine ilişkindir.
Davalı ———- içerisinde sunulmuş cevap dilekçesinde taraflar arasındaki sözleşmede yetkili—- mahkemeleri olduğunun kararlaştırıldığını, görevli ve —- mahkemeleri olduğunu belirtmiştir.
Taraflar arasında imzalanmış —– tarihli sözleşme incelenmiş sözleşmenin 14.13 Maddesinde “Taraflar sözleşmenin uygulanmasından ve yorumundan kaynaklanabilecek ihtilaflarda —- mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin yetkili olacağını kabul etmişlerdir. ” düzenlemesi bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 17.maddesinde yetki sözleşmesi :’—- aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklinde tanımlanmıştır.Madde metninden de anlaşılacağı üzere ancak iki tarafın tacir olduğu durumlarda yetki sözleşmesi yapılabilecektir. Yetki sözleşmesine aksine hüküm konulmadığı sürece yetki sözleşmesiyle belirlenen mahkeme münhasır yetkili mahkeme olacaktır. Dosyaya sunulan sözleşme incelendiğinde sözleşmenin 14.13 (Yetkili Mahkeme ve Uygulanacak Hukuk) maddesinde sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda ——- mahkemelerinin yetkili olacağına ilişkin münhasır yetki sözleşmesi yapıldığı görülmüştür.
Tarafların tacir olması, aralarında münhasır yetki sözleşmesi bulunması,davalının cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunması göz önüne alındığında davanın 6100 sayılı HMK’nın 17.19 ve 20. Maddeleri uyarınca yetki sözleşmesinde belirtilen ——mahkemelerinin yetkili olduğu görülmüş ve davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir
——— Sayılı ilamında “….Taraf iradelerinin, uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu yönünde birleştiği anlaşılmaktadır. Taraflar sözleşmede açıkça — mahkemelerinin yetkili olduğunu kararlaştırmıştır. — mahkemelerinin ———— sonuca etkisi yoktur. Tarafların iradesi, —————sınırları içindeki —-birisini yetkilendirmek yönünde olsaydı, bunu sözleşmede açıkça göstermeleri mümkündü. Taraflar açıkça —– icra dairelerini seçtiklerine göre, ——- adıyla anılan mahkeme ve icra dairelerini yetkili kıldıklarının kabulü gerekir.” belirtmiştir.)
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle davanın 6100 sayılı kanunun 17, 114/1-ç, 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan dolayı USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden, İstinaf yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli NÖBETÇİ ———– ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, Aksi taktirde mahkememizce Resen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ( ihtaratın gerekçeli kararın tebliği ile yapılmasına)
3-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-Yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle,————- Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere davacı ve davalı ——-yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.