Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/6 E. 2022/638 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/6 Esas
KARAR NO: 2022/638
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 02/08/2019
KARAR TARİHİ: 20/10/2022
—– Karar sayılı görevsizlik kararı verildiği, mahkememize tevzi edilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin cari hesap alacağının tahsili amacıyla ——takibine davalının borçlu olmadığını iddia ederek itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, arabuluculuk sürecinin de anlaşamama ile sonuçlandığından iş bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, alacağın cari esap ilişkisinden kaynaklandığı ve likit olduğunu, davalı borçlunun kötü niyetli olarak müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellediğini belirterek davanın
kabulüne, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri ile dilekçe ekindeki Arabuluculuk Son Tutanağı, Cari Hesap Dökümü görülmüştür.
CEVAP:Davalının icra dosyasına borca itirazı ve —– tarihinde dava dosyasına delil listesini sunduklarının, itirazın iptali bakımından cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER:Ticari defterler, —— dosya kapsamı.
— tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; İnceleme günü olarak tayin edilen —– hazır bulunmadığı, defterlerini dosyaya ibraz etmediği, dava dosyasında ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yer ile inceleme sırasında muhatap alınacak yetkili kişi bildiriminde de bulunmadığı; Kayıtlarını ibraz etmeyen tarafın defter ibrazından kaçınmış sayılacakları karşı tarafın
delillerini kabul etmiş sayılacakları ve haklarında —- sunulmaması halinde sunan tarafın kayıtlarına delil olarak dayanılacağı hususundaki takdirin ——– defterlerinin,—— sahipleri lehine delil olarak kullanılma niteliğinde
bulunduğu; Davacı—– davalının takip konusu cari hesaptan davacıya borcunun
bulunduğu, davacı —- takip ve dava tarihi itibariyle — alacaklı olduğu; Davalı —— tutarında davacı —– mal veya hizmet alımı yaptığını ———- ettiği, söz konusu beyanların davacı kayıtları ile de uyumlu olduğu takibe ve davaya dayanak açık hesaba ilişkin cari hesapta yer aldığı;
Davacı kayıtlarında mevcut, davacı ——faturalara davalı tarafın —-itiraz etmediği, itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilginin bulunmadığı, incelemede tarafıma sunulan irsaliyeli faturalarda fatura içeriği ürünleri teslim alan bilgileri ile teslim alanların imzalarının bulunduğu; Sayın Mahkemenizin davacı lehine avans faizi hakettiğine hüküm vermesi halinde; Davacı tarafın —— yasaya istinaden takip tarihindeki alacağı tutar için icra takip tarihi olan ————–
tarihinden——- oranında avans faizi talep edebileceği tespitinde bulunmuştur.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, açık hesaba dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla —–icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davalı tarafın kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davalının ba formlarının davacı kayıtlarıyla uyumlu olduğu, davacı kayıtlarında —– alacaklı göründüğü, —— uyarınca ticari defter ve kayıtların davalı tarafından eksiksiz sunulmadığı görülerek davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —— alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürmediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan —–beyannamelerinden davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla takip talebindeki faizin dava konusu yapılmadığı gözetilerek —– davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı tarafından — sayılı icra takip dosyasına asıl alacak yönünden yapmış olduğu itirazın —üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi İŞLETİLMESİNE,
3-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 1.260,68 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 430,58 TL harçtan, peşin yatırılan 107,65 TL harcın düşümü ile geri kalan 322,93 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 107,65 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 106,30 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.258,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 6.303,41 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
8-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair;6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2022
TASHİH ŞERHİ
Her ne kadar kısa kararın —-maddesinde “1-Davanın KABULÜ ile davalı tarafından——- üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, ” şeklinde yazılmış ise de gerekçeli karar yazım aşamasında, 6100 sayılı kanunun 304. Maddesi ” Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir.” düzenlemesi gereğince kararın tebliğ edilmediği gözetilerek hükmün 2.fıkrasının “1-Davanın KABULÜ ile davalı tarafından —— sayılı icra takip dosyasına asıl alacak yönünden yapmış olduğu itirazın ————-üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, ” şeklinde resen tashihine karar verilmiştir.