Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/589 E. 2023/256 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/589 Esas
KARAR NO: 2023/256
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 15/08/2022
KARAR TARİHİ: 14/03/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA:Davacı vekili 15/08/2022 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; iş bu davada görevli mahkemenin —–Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davaya konu uyuşmazlığın sebebini müvekkil—— şirkete ait ——plakalı araç ile davalı araç sürücüsünün idaresindeki —-plakalı araç arasında —— meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası olduğunu, Müvekkili şirkete ait araç kurallara uygun bir şekilde seyir halindeyken, dava dışı aracın yolcu almak için aniden durması sonucunda ——– plakalı davalı araç sürücüsünün aniden durma sonucu müvekkili şirkete ait araca arkadan çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, çarpmanın sonucunda müvekkili şirkete ait aracın arka kısımlarında hasarlar meydana geldiğini, —— sorgu sonucuna göre “davalı araç sürücüsü %100 kusurludur ve müvekkilin zararını kusuru oranında gidermekle yükümlüdür.” Müvekkili şirket aracında meydana gelen hasarın tespiti için 257,18 TL tutarında ekspertiz ücreti ödendiğini, yapılan hasar tespiti sonrasında araç hasar onarım bedeli olarak 2.248,14 TL müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davalı sigorta şirketi, müvekkili şirkete herhangi ödeme de bulunmadığını, bunun üzerine 2.505,32 TL nin tahsili için davalılar aleyhine için —– icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, Davalılar/Borçlular tarafından takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durmasına karar verildiğini, bunun üzerine arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup —— olan arabuluculuk dosyasında anlaşmaya varılmaması neticesinde 12.05.2022 tarihinde son arabuluculuk tutanağı düzenlendiğini, müvekkili şirketin maliki olduğu araç üzerinde meydana gelen hasar, davalı araç sürücüsünün ——- belirtilen yükümlülüklere aykırı eylemi neticesinde vuku bulmuştur. Haksız fiil sorumluluğunun tüm şartları olay üzerinde gerçekleşmiş bulunduğundan dolayı davalının zarar üzerinde sorumluluğunun olduğunu,
araç maliki olan ——- kusursuz sorumluluğu bulunduğunu, Davalı araç sürücüsü ve davalı araç maliki müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını,
Karayolları Trafik Kanunu 97. maddesi gereğince zarar görenin, ——— öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, Bunun üzerine kazada davalı araç sürücüsü kusurlu olduğundan karşı aracın trafik sigortacısına başvuruda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketine ——- tarihli yansıtma fatura ile birlikte talebe ilişkin başvuru yapıldığını, haksız ve kötü niyetli takibe yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduklarını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili şirket, karayolları trafik kanununun 91. maddesi ve ——- uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen poliçe kapsamında meydana gelen hasar bedeli davacı tarafa ödendiğini, kusur oranlarının tespiti için hem ———- hem de ——— fen heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması zorunluluk arz ettiğini, bir an için huzurda görülen davanın haklılığına karar vereceği düşünülse dahi sigortalı araçta meydana geldiği iddia edilen hasarın tespiti uzman sigorta eksperi tarafından tespit edilme si gerektiğini,
davacı tarafından dosyaya sunulmuş olan evrakların hiçbiri araçta meydana gelen hasar tutarını kanıtlar nitelikte olmadığından hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere araç hasarının uzman sigorta eksperi tarafından ———- doğrultusunda belirlenmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber, bir an için başvurunun haklı olduğu varsayılsa bile, müvekkili şirketin faizden sorumluluğu sınırlı olduğunu beyanla haksız davanın reddini savunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kazasından kaynaklı olarak hasar tazminatı talebine yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, davalıların ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu ve huzurdaki davanın süresi içerisinde ikame edildiği tespit edilmiştir.
Kural olarak haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir.
Zarar bir eksilmeyi ifade eder. Haksız fiilin borç doğurmasının sebebi doğan zararı giderme yükümlülüğünden kaynaklanır. Haksız fiil faili bu fiili ile yaratmış olduğu eksilmeyi gidermek, zarar gören kişiyi fiilden önceki durumuna getirme borcu altına girmiştir. Haksız fiil failinin borcu doğan bu zararı tazmin etmeye dayanır. Buna göre haksız fiilden doğan tazminat borcunun üst sınırını doğan zarar oluşturur.——— Zarar belirlenirken, uğranılan gerçek zararın dışına taşılamaz. Zarar görenin zararla ilgisi saptanamayan giderleri zarar kapsamının dışında tutulmalıdır.
——- Sigortası, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Araçta meydana gelen hasar bedeli gibi bu hasardan kaynaklanan değer kaybı zararı da——— teminatı kapsamındadır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi vd, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1, 85/1ile ilgili madde düzenlemeleri gözetildiğinde; davalı —- araç sürücüsü ve davalı—– araç maliki işleten olarak, davalı sigorta şirketinin davalıya ait aracın——— olup—— gereği, davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumludur.
Somut olayda; davacı adına kayıtlı —- plaka sayılı aracın dava dışı şahıs sevk ve idaresinde iken davalının kullanmış olduğu —— plakalı sayılı aracın arkadan çarpması neticesinde araçlar arasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında, davalı sürücünün kusurunun kazanın meydana gelmesinde %100 olduğu, dava dışı sürücünün meydana gelen kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının meydana hasarın kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, bilirkişi raporunda hasarın ——- dahil 2.248,14 TL olduğunun tespit edildiği ve eksper ücreti 257,18 TL olmak üzere toplam 2.505,32 TL olduğunun anlaşıldığı, itirazın iptali dava konusu değerlendirildiğinde takibe konu işlemiş faizin usul ekonomisi de dikkate alınarak mahkememizce yapılan hesaplama sonrası davalılar——- yönünden 386,95 TL işlemiş faiz ((29/03/2019-(takip tarihi 16/12/2020 olup taleple bağlılık ilkesi gereği) 14/12/2020)), davalı sigorta yönünden 119.84 TL işlemiş faiz ((sigortaya başvuru tarihi:21.05.2020 8 iş günü sonrası03.06.2020)-14.12.2020)) şeklinde tespit edildiği dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davalı sigorta ve davalı ———-tarafından ileri sürülen zamanaşımı kaza tarihi ——- ve dava tarihi 15.08.2022 dikkate alındığında KTK 109, TBK 154 maddeleri uyarınca yerinde görülmemiştir.
İİK’nun 67/2. maddesi hükmünce, icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, alacağın gerçek miktarının belli/ belirlenebilir olması gerekir. Davalının sorumluluğu kusur sorumluluğu hükümlerine göre belirlendiğinden alacağın likit olduğu kabul edilemez. Bu nedenlerle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; —– dosyasına yapılan itirazın 2.505,32 TL asıl alacak, davalılar——– olmak üzere toplam 2.892,‬27 üzerinden(davalı sigorta yönünden 119.84 TL işlemiş faiz(03.06.2020-14.12.2020) olmak üzere toplam 2.625,16 TL ile sınırlı olmak üzere) iptaline, takibin kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar talebinin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 2.892,27 TL lik kısım yönünden alınması gereken 197,57 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 116,87 TL karar harcının davalılardan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, (Davalı sigorta 179,90 TL ile sınırlı olmak üzere)
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 2.892,27 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, (Davalı sigorta 2.625,16 TL ile sınırlı olmak üzere)
7-Davacı tarafından yapılan toplam 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 402,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.402,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalılardan tahsiliyle hazineye irad kaydına,(Davalı sigorta 1.198,09 TL ile sınırlı olmak üzere)
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2023