Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/574 E. 2023/265 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/574 Esas
KARAR NO : 2023/265

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/08/2022
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında servis taşıması bulunduğu, davalının müvekkile bu hizmetler sebebine dayanarak fatura borçları bulunduğu, Davalının müvekkile borcunu ödememesi üzerine davalı kişi aleyhine —– İcra Dairesi ——- Esas Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın ödeme emrinin tebliği üzerine haksız ve dayanaksız olarak icra takibine ve borca itiraz ettiği, davalı Şirketin Ticari hizmet alımına rağmen edimini ifa etmediği, müvekkiline borcunun bulunmadığını iddia eden borçlu/davalının bu duruma yönelik ödemelerin yapıldığını yazılı delille ispat etmesi gerektiği, Hukuk Muhakemeleri Kanununda yer alan ve önemli bir kurum olan yazılı delile karşı yazılı delille ispat kuralı ışığında karşı tarafın bu borcu ödediği veya böyle bir borcu olmadığını yazılı delille ispat edemediği, Borca itirazının iptaline,——-Esas Sayılı dosyasının takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, Ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçlu/davalı tarafa yükletilmesine, Karar verilmesini.” dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davaya esas numarası verilen dosyanın borçlusu olarak gözüktüğü, alacaklı tarafından Örnek No:—— ödeme emri ile icra takibi başlatıldığı, Nitekim alacaklının tacir olmadığı, alacaklının her hangi bir ilam, belge veya başka bir mesnet olmadan takibe geçtiği, taraflarına gönderilmiş bir ihtarname olmadığı, müvekkil şirketin tüm yükümlülüklerini yerine getirmekteyken sektör gereği ——- kararlarına haiz olarak her ayın en erken 25’inde bir önceki aya ilişkin faturaların kesilmesi suretiyle ödeme yapıldığı, fakat hizmet sektöründe e faturaya geçildiğinden itibaren hizmeti veren taraf , müvekkil habersiz istediği meblağda fatura kestiği ve müvekkil şirketi de oldukça mağdur ettiği, Turizm ve taşımacılık faaliyetleri kapsamında—— kararlarının dışına çıkılması veya başkaca bir uygulama yoluna gidilmesinin yasak olduğu, ödeme günlerini beklemeyen her tedarikçi kendi belirlediği tutarlarda müvekkil şirkete fatura kesip icra takibine haksız bir şekilde konu ettiği, işbu durumun artık içinden çıkılmaz bir hal alması nedeniyle öncelikle sektörel bir bilirkişinin atanması ve akabinde dava konusu anlaşmazlık tutarı ve varsa iş ilişkisi ile —–kararına haiz uygulamaların izahı için öncelikle aşağıda bildirdikleri, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla, tanıklarının dinlenmesi ve her iki taraf içinde bilirkişi incelemesi yapılması ve tacir ve esnaf olup olmadığının tespitinin talebini yineler, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine müvekkilin borçlu olmadığının tespitine ve dava dilekçesinde dayandırdıkları tüm istemler gibi karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER:
——– esas sayılı dosya sureti, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
17/11/2022 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 03/02/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın 14/04/2022 tarihinde borçlu aleyhine——-. sayılı dosyası ile; 4.062,00 TL 28/02/2022 tarihli fatura alacağı, 8.125,00 TL 31/03/2022 tarihli fatura alacağı olmak üzeri 12.187,00 TL Toplam Alacak için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır. 2. Davacıya ait 2022 yılına ait tüm ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve usulüne uygun tutulmuş olduğundan lehine delil olma özelliğine sahip olduğu,
Davalı yan incelemeye katılmamış ve defter, belge sunmamış,
Davalı yana ait 2022 yılı Ba-Bs formlarında davacı tarafından düzenlenen 5.000,00 TL üstü
faturalara ilişkin; Davalının mal/hizmet alımına ilişkin Ba Formu ile 2 adet Fatura Karşılığı
16.250,00 TL tutarında davacıdan mal/hizmet karşılığı fatura düzenlediğine ilişkin
beyanda bulunduğu, Davacı yanın ise Basit Usul de Vergiye tabi olduğundan, Basit Usul
Vergiye tabi olan mükellefler Ba-Bs formu yönünden muaf olduğundan davacı yana ait Ba-
Bs formu bulunmadığı, Davacı tarafından sunulan faturaların tetkikinde davacının düzenlemiş olduğu faturalara davalı tarafından 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin bir belge sunulmadığı, Serbest Meslek , İşletme Defteri ve Basit Usule tabi işletmelerin yasal defterlerine Gelir ve
Gider Faturalarını işlediklerinden ve yapılan tahsilatlar ilişkin banka hesapları, tahsilat
makbuzlarını işleme zorunluluğu bulunmadığından davalı tarafından bir ödeme yapılıp
yapılmadığı hususunda bir tespit yapılamamış olmakla birlikte Davalı tarafından
14/04/2022 takip tarihi sonrası 29/04/2022 tarihinde davacı hesabına (faturaya istinaden
açıklaması ile ) 4.060,00 TL tutarında havale yaptığına ilişkin banka dekontu sunduğu, Davacı tarafından davalı şirkete 2022 yılında toplam 20.312,00 TL tutarında 3 adet fatura
düzenlendiği, Davacı yan tarafından 14/04/2022 takip tarihi itibariyle 28/02/2022 tarih ve
—–seri sıra nolu 4.062,00 TL tutarlı ve 31/03/2022 tarih ve ——-seri sıra nolu 8.125,00 TL tutarlı faturaların dava konusu edildiği bu faturalarında davacı defterinde kayıtlı olduğu şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, açık hesaba dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davalı tarafın kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davalı yanın mal veya hizmet karşılığı fatura düzenlediğine ilişkin 16,250 TL tutarında vergi dairesine beyan ettikleri BA formların bulunduğu, davacı yanın beyan yükümlülüğünün bulunmadığı , davacı kayıtlarında 12.187,00 TL alacaklı göründüğü, HMK 222.maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtların davalı tarafından eksiksiz sunulmadığı görülerek davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varıldığı, davalı yanın takip sonrası 29/04/2022 tarihinde 4.060,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 12.187,00 TL alacaklı olduğu, 4.060,00 TL kısmi ödemenin mahsubu ile bakiye 8,127,00 TL alacağının bulunduğu, form BA beyannamelerinden davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla 8.127,00 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından —–. İcra Dairesinin—— sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 8.127,00 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz İŞLETİLMESİNE,
3-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 1.625,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 8.127,00 TL lik kısım yönünden alınması gereken 555,15 TL harçtan peşin alınan 208,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 347,02 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
5- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 208,13 TL peşin harç ve başvuru harcı 80,70 TL olmak üzere toplam 287,83‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 8.127,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 4.060,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan toplam 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 59,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.559,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.039,63 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
9- Kabul red oranına göre belirlenen 1.040,29 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, yine Kabul red oranına göre belirlenen 519,70 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,Dair;6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.