Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/556 E. 2023/326 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/556 Esas
KARAR NO: 2023/326
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2022
KARAR TARİHİ: 30/03/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin, 21.06.2022 tarihli hesap ekstresindeki faturalardan doğan bakiye alacağını tahsil edebilmek amacıyla —— dosyasıyla ilamsız icra takibi başlattıkları ancak davalı, borcun tamamına itiraz ederek takibi durdurdukları, Davacı müvekkilin, tüm fikri ve sınai mülkiyet haklarına ve lisanslarına sahip olduğu muhasebe——– üretmekte ve firmalara lisansladığı, Davalı borçlunun ise müvekkile ait bu yazılımları pazarlamakta ve 3. kişilerden elde ettiği gelirleri müvekkile ödediği, müvekkilin yazılı lisans anlaşması akdetmediği lisanssız kullanımlara ve müvekkile bildirilmeyen veya ödenmeyen alacaklarına ilişkin tüm hukuki ve cezai talep ve şikayet haklarının saklı olduğu, söz konusu borç tarafların mutabık kaldığı ve defterlerine işlediği tutarlara ilişkin olup, borçlunun yapmış olduğu ve bildirilen satış bedellerine ilişkin faturalandırdığı, ilgili faturaların her iki tarafın da ticari defterlerine işlendiği, davalı/borçludan kısmen ödeme alındığı, ancak bakiye alacak davalı/borçlu tarafından müvekkili şirkete ödenmediği, bu nedenle davalının borcunun bulunmadığına ilişkin itirazı yerinde olmadığı, açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; Davalı/borçlunun ——–dosyasına yapmış olduğu haksız itirazının iptali ve icra takibin devamına, Borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı borçlunun, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini ” dava ve talep etmişlerdir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın faturalardan doğan alacak iddiası ile——–dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı müvekkile karşı açılan eldeki davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup davanın reddi gerektiği, Davacı şirket faturaların ticari defterlerde kayıtlı olduğunu belirttiyse de Faturaları kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf bahsi geçen faturalara dayalı hizmet içeriğini delillendirmeği, davacı tarafın Fatura İçeriğini İspatlaması Gerektiği, salt fatura düzenlenmiş olmasının ispat açısından yeterli olmadığı bu sebeplerle davanın reddi gerektiği, arz ve izah olunan nedenler ve Sayın Mahkemece re’sen tespit edilecek hususlar çerçevesinde Davanın REDDİNE, Davacı haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine giriştiğinden %20’den az olmamak üzere KÖTÜ NİYET TAZMİNATININ tarafımıza ödenmesine, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.

DELİLLER:
—— sayılı dosya sureti, —— ilişkin cevabi yazısı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
—- tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 03/02/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın 22/06/2022 tarihinde borçlu aleyhine —— sayılı dosyası ile; —– Tarihli Hesap Ekstresindeki Faturalardan Doğan alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır. Davacı şirkete ait —— yıllarına ait tüm ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davalı yan incelemeye katılmamış ve defter, belge sunmamıştır. Davacı tarafından sunulan ve dosyada mevcut maillerde davalı tarafın gönderdiği, maillerde bakiye tutarının 61.190,48 TL olarak beyan edildiği, Davacı tarafından davalı yana yapmış olduğu mal/hizmet satımlarına ilişkin —– tutarlı —- adet faturayı,—– tutarlı 1 adet faturayı —– beyan ettiği, —-yılında davalı yana ilişkin bir beyanda bulunmadığı, Davalının da davacıdan almış olduğu mal/hizmetlere yönelik —— formuyla kdv hariç 323.720,00 TL tutarlı 9 adet faturayı, —-yılında kdv hariç 13.754,00 TL tutarlı 1 adet faturayı —– formlarında beyan ettiği, —— yılında davacı yana ilişkin bir beyanda bulunmadığı, Taraflar arasında ki ticari ilişkinin 04/08/2018 tarihinde başladığı, 22/06/2022 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 66.190,48 TL cari hesap alacaklı olduğu şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, açık hesaba dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davalı tarafın kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı şirketin davalı şirkete mal veya hizmet satışı yaptığı bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan ettikleri —— formların birbiri ile örtüştüğü, davacı kayıtlarında 66.190,48 TL alacaklı göründüğü, HMK 222.maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtların davalı tarafından eksiksiz sunulmadığı görülerek davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 61.189,67 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürmediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 61.189,67 TL alacaklı olduğu, —— —— beyannamelerinden davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla 61.189,67 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından —— sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 61.189,67 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz İŞLETİLMESİNE,
3-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 12.237,93 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 4.179,86 TL harçtan, peşin yatırılan 739,02 TL harcın düşümü ile geri kalan 3.440,84 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan 739,02 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 1.500,00 bilirkişi ücreti ve 52 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.364,72‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 9.790,35 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
9-1.560,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2023