Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/547
KARAR NO:2023/466
DAVA:Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ:28/07/2022
KARAR TARİHİ:17/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ———— numaralı kararların —-zarara sokacağı gerekçesi ile olumsuz oy kullandıklarını , bu kararların yok hükmünde olduğunu, batıl olduğunu, alınan kararların davalı kooperatif ile yüklenici firma arasında imzalanmış olan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve arsa payı karşılığı sözleşmesine aykırı olduğunu, genel kurulda alınan kararların yönetime yetki devri anlamına geldiğini belirtmiş alınan kararların yürütmesinin geri bırakılması hususunda ihtiyati tedbir verilmesini, yargılama giderleri ile yasal vekâlet ücretinin davalı kooperatif üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının genel kurulda alınan — dışındaki kararlara usul ve yasaya uygun bir muhalefeti olmadığı, ek ödeme ve aidat artışlarının zorunlu olduğunu aksi taktirde kooperatifin işlevsiz hale geleceği ve tasfiye sürecine gireceğini kooperatifin mevcut aidat yükünün 50-100 TL olduğu, ——- ve devam eden inşaatta bu paralarla bir bina yapımının mümkün olmadığını, üyelerin mevcut durumu görerek aidat artışına karar verildiği, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri harç ve ücreti vekaletin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı kooperatifin —–olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların dava dilekçesinde iddia edilen sebeplerle kanun ve —— ana sözleşmesi ile iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı,buna bağlı olarak alınan kararların iptalinin gerekip gerekmeyeceği, alınan kararlarda butlan ve yokluk hallerinin mevcut olup olmadığı, davacının alınan kararlara usul ve yasaya uygun bir muhalefet şerhi olup olmadığı,— kararın oy birliği ile alınmış olması nazara alındığında davacının iptali, —–dışında diğer maddelere ilişkin davacının muhalefet şerhi olmaması nazara alındığında bu maddeler için davacının iptal isteminde bulunmasının mümkün olmadığına ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış uzman bilirkişilerden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti 06.03.2023 tarihli raporunda —– tarihinde gerçekleştirilen— faaliyetlerine ilişkin olağan genel kurul toplantısının—- üyelerinin ibralarının oy çokluğuyla kabul edildiği, kanun ve ana sözleşmeye göre toplantıda hazır bulunan — tarafından ibra karına karşı oy kullanıldığı ve yazılı dilekçe verilerek tutanağa şerh konulduğu, —— yalnızca Faaliyet Gideri bölümünde —— mevcut olduğu, ticari defterlere uygun şekilde
A-Brüt Satışlar,
D-Satışların Maliyeti,
E-Faaliyet Giderleri Alt Kalemleri,
F-Diğer Faaliyetlerden Olağan Gelir Ve Karlar,
G-Diğer Faaliyetlerden Olağan Gider Ve Zararlar ana başlıkları altındaki kalemler hiçbir şekilde açıklanmayıp sadece dönem zararı 450.993,71 TL’ya yer verildiğinden, —yılına ilişkin Bilanço ve Gelir Tablosu’nda önceki dönem—- yılının rakamlarının boş bırakılarak hiçbir şekilde yazılmadığı ve her iki yılın mali verileri arasında karşılaştırma imkanı yapılamayacak şekilde ibra kararı alacak üyelerin bilgisine sunulduğundan,—- önemli kalemlerdeki tutarları açıklayıcı dipnotları da hazırlanmadığından, ayrıca —– üyelerinin genel kurul toplantılarına sunacakları denetim kurulu raporunun usul ve esaslarına ilişkin tebliğ.’inin denetim kurulu raporunun usul ve esaslarına ilişkin tebliğinin ikinci bölüm/denetim —- Maddede belirtildiği üzere ———– sadece —— hiçbir sayfada imzasının yer almaması nedeniyle söz konusu tebliğdeki esaslara uymayan denetim kurulu raporlarının genel kurullarda görüşülemeyeceği ve kabul edilemeyeceğinden ve —— görüşülen arsa becayiş ve emsal bedellerinin kullandırılması gibi kooperatif üyelerinin hak ve yükümlülüklerini ilgilendirebilecek husus hakkında yeterli bilgi verilmemesinden dolayı, davalı ——- hükümlerindeki “bilançoda bazı hususlar hiç veya gereği gibi belirtilmemişse veya bilanço şirketin gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı hususları içeriyorsa ve bu hususta bilinçli hareket edilmişse onama ibra etkisini doğurmaz” hükmü kapsamında ortakların yeterli ve doyurucu bilgiler ile donatılmadan eksik ve yanıltıcı olabilecek şekilde genel kurulda ibra etme/etmeme kararına mecbur bırakıldığından genel kurul toplantı tutanağının ——–kabul edilen yönetim kurulunun ve denetim kurulunun ibrasına dair genel kurul kararının kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olabileceği,
2. Davalı — tarihinde gerçekleştirilen ——faaliyetlerine ilişkin—- bütçesinin görüşülmesinde. inşaatın bitimi için üyelerden 650.000,00 T(AltıyüzellibinTL) alınması oy çokluğu ile kabul edildiği, karara davacı—- red oyu kullandığına ve muhalefet şerhini tutanağa geçirdiğine ilişkin açık ve yazılı bir bilgi mevcut olmadığı,——– Maddelerinde aranan “Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten” üye durumunda olduğu tespit edilemediğinden, bu madde yönünden davacının iptal davası açmanın ön koşulunu sağlamadığı, Kararın esası yönünden, yüklenici—-, davalı ———-yevmiye sayı ile onaylı ihtarnameyi gönderdiği, pandemi sürecine bağlı bozulan ekonomi, yükselen kurlar, yüksek enflasyona bağlı olarak artan inşaat maliyetleri nedeniyle mevcut sözleşmeye göre edimlerin yerine getirilemeyeceği, inşaatın tamamlanabilmesi üye başı 650.000 TL toplanması gerektiği, bu ihtarnameyi takiben 29.06.2022 tarihinde dava konusu—-yılına ilişkin—– kurulunun yapıldığı ve ——imzalandığı, ———yevmiye numaralı Düzenleme ————-Maddesinde ise yüklenicinin davacıdan her ne ad adı altında olsun maddi bir talepte bulunamayacağı ifade edilmekle birlikte pandemi, savaş, küresel ekonomik kriz, ———- tarihinde döviz kurunda yaşanan fahiş artışlara bağlı olarak yüksek enflasyon ve inşaat birim maliyetini arttırmasının olağan hayatın içinde beklenen ve günümüzde halen yaşanan bir durum olduğu, kooperatif ortaklarından inşaat maliyetleri için alınacak paraların miktarını ve ödeme koşullarını belirlemeye genel kurul yetkili olduğundan, ortak başına 650.000 TL toplanmasına dair—– no.lu kararın kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olmadığının değerlendirildiği,
3. Davalı —- tarihinde gerçekleştirilen —-faaliyetlerine ilişkin olağan genel kurul toplantısında gündemin —–görüşülerek karara bağlanan aylık %8 gecikme faizi alınmasına dair genel kurul kararı yönünden, raporumuzun değerlendirme bölümünde detaylı şekilde açıklandığı üzere, —- göre kooperatif ortak aidatına en fazla aylık % 1,5 oranında gecikme faizi işletilebileceği, bu bakımdan dava konusu aylık % 8 faiz kararının %1,5’i aşan kısmının emredici kanun hükümlerine aykırılık sebebiyle geçersiz (batıl) sayılacağı, davacı —— karara karşı red oyu kullandığına ve muhalefet şerhini tutanağa geçirdiğine ilişkin açık ve yazılı bir bilgi mevcut olmadığından, iptal davası açmanın ön koşullarını sağlamadığı, ancak dava dilekçesinde öncelikle hükümsüzlük, terditli olarak da iptal talep edildiğinden, emredici kanun hükümlerine aykırılığın butlan sebebi olarak Mahkeme tarafından re’sen de dikkate alınabileceği, bununla birlikte butlan veya iptal koşulları yönünden nihai takdirin sayın mahkemeye ait olduğu,
4.Davalı—– yılı faaliyetlerine ilişkin —- toplantısının —–maddesinde son yılda öngörülemeyen ve aşırı fiyat artışlarına istinaden müteahhidin 650.000,00 TL inşaat tamamlama maliyeti tek tek hazirun cetvelinde üyelere sorularak ödeme şartlarını yapılacak olan olağanüstü genel kurulda belirlenmesi oy birliğiyle kabul edildiği anlaşıldığı, devamında 07.09.2022 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul tutanağı——– Maddesinde de benzer kararın oybirliğiyle alındığı, daha önce karara bağlanarak ortaklardan toplanacak paraların ödenme koşullarının sonra yapılacak olağanüstü genel kurulda belirlenmesine dair oybirliğiyle alınan — karar için butlan koşulları yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı, ayrıca karara davacı ——– red oyu kullandığına ve muhalefet şerhini tutanağa geçirdiğine ilişkin açık ve yazılı bir bilgi mevcut olmadığı, Kooperatif ana sözleşmesi m.39, Kooperatifler Kanunu m. 53 ve TTK.m.445 gereğince, davacının iptal davası açmak için “Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirme” koşulunu sağlamadığı, nitekim kararın oybirliğiyle alınmış olduğu,
5.Davalı—- tarihinde gerçekleştirilen — faaliyetlerine ilişkin olağan genel kurul toplantısının —- İnşaat yapım devam ederken öngörülemeyen fiyat artışlarına istinaden işin devamlılığı için yüklenici şirkete ara avans ödemesi yapılabilmesi yönetim kuruluna oy çokluğuyla yetki verildiği, karara davacı —– red oyu kullandığına ve muhalefet şerhini tutanağa geçirdiğine ilişkin açık ve yazılı bir bilgi mevcut olmadığı,——— davacının iptal davası açmak için “Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirme” koşulunu sağlamadığı,
6. Davalı—–faaliyetlerine ilişkin olağan genel kurul toplantısının —— mevzuatı gereği kullanamadığı emsal bedellerine karşılık —— şirketinin——– nezdinde arsa becayiş ve emsal bedellerinin kullandırılması hususu oy çokluğuyla kabul edilmiş,—— tutanağa ek yapıldığı görüldüğü, — tarihinde yapılan —- benzer kararın oyçokluğu ile alındığı, karara davacı ——- red oyu kullandığı ve muhalefet şerhini tutanağa geçirdiği, —— sözleşmesi ———- yüklenici—— yevmiye sayı ile onaylı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine ek ve tadil sözleşmesi ———-arsa sahibi kooperatif olarak, ———– inşaatın —- yapacağı arsa bağışlarına karşılık sahibi olduğu inşaat emsal hakkını kendi parselinde kullanmasına muvafakat ettiğimizi, Bu artışların tamamı yüklenici firmaya ait olacaktır. Bağımsız bölüm sayılarında artış olması halinde tüm hak ve sorumluluk yüklenici firmanın olacaktır” şeklinde tadil ettiği—— tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantı tutanağının —- tarihinde yapılan ———– tutanağı—— arsa becayiş ve emsal bedellerinin kullandırılması konusunda belediye nezdinde işlem yapılabilmesi için yönetim kuruluna oy çokluğuyla yetki verildiği, ancak karardaki “kullanamadığı emsal bedellerine karşılık ——şirketinin belediye nezdinde arsa becayiş ve emsal bedellerinin kullandırılması hususu” açık anlaşılır ve tereddütsüz bir içeriğe sahip bulunmadığından, söz konusu kararla verilen yetkinin kooperatif bütçesine geliri olup olmadığı, kooperatifin mal varlığında eksilme, tasfiye bakiyesinde azalma yaratıp yaratmayacağı, —- arsa veya taşınmaz daire kazandırıp kazandırmadığı,—-zarara uğratıp uğratmadığı, —- amacına ve yararına olup olmadığı vb. bilgiler hiçbir şekilde ne——— yer almadığı ve bu maddenin genel kurulda görüşülmesinde ortaklara açık bir şekilde yeterli izahat yer verilmediği anlaşıldığından, yüklenici firmaya üye başı 650.000 TL ödeme yapılmasına karşın, arsa becayiş ve emsal bedellerinin kullandırılmasının —-yararına olmadığı, aksine 3. Kişi yükleniciye devredildiğinden kooperatif zararına olabileceği değerlendirildiğinden, gündemin ——– görüşülerek karara bağlanan konunun, kooperatife etkileri yönünden genel kurula katılan —- yeterince aydınlatılmadığı bu sebeple alınan genel kurul kararının ana sözleşmenin 39., Kooperatifler Kanunu’nun 53. ve TTK’nun 445. Maddesi anlamında kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük (iyiniyet) kurallarına aykırı olabileceği sonuç ve kanaatinde…” olduklarını belirtmişlerdir.1163 Sayılı kooperatifler kanunun 53. Maddesi ” Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.
1. Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;
2. Yönetim Kurulu;
3. Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri; Bozma davasının açıldığı ve duruşmanın yapılacağı gün, —- tarafından usulen ilan olunur.
Birinci fıkrada yazılı bir aylık hak düşüren sürenin sona ermesinden önce duruşmaya başlanılamaz. Birden fazla bozma davası açıldığı takdirde, davalar birleştirilerek görülür. Mahkeme, kooperatifin isteği üzerine muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verebilir. Teminatın mahiyet ve miktarını belirtmek mahkemeye aittir.Bir kararın bozulması bütün ortaklar için hüküm ifade eder. ” hükmüne haizdir.
Aynı kanunun 98. Maddesi ” Bu kanunda aksine açıklama olmıyan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim şirketlere ait hükümler uygulanır.” hükmüne haizdir. 1163 sayılı kanunun 98. Maddesi atfı ile uygulanan 6102 sayılı TTK’nın 445. Maddesi ” 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” hükmüne haizdir. Davacı vekili bahsi geçen genel kurul toplantısında alınan —– kararların iptali, yok hükmünde sayılmasını, butlanını talep etmiştir. —– tutanağı incelendiğinde davacının genel kurulda alınan—- numaralı kararlara muhalif kaldığı ve buna dair muhalefet şerhini sunduğu, diğer maddelere usul ve yasaya uygun bir muhalefet şerhi sunmadığı görülmüştür. —- kararları gereği —— bizzat veya temsilci vasıtası ile hazır bulunan ve muhalefetini zapta yazdıran kimseler iptal davasını açabilirler. Ancak TTK 446. Maddesi hükmünde aranan muhalefetin görüşmeler sırasında ve oylama sonucuna ilişkin olarak yapılması gerekmektedir. Aynı şekilde oylama öncesi yapılan görüşmeler sırasında sonradan alınacak karara esas olması muhtemel bir öneriye karşı olunduğunun belirtilmesi alınan karara muhalif olunduğu anlamı taşımaz. Dolayısı ile muhalefetin alınan karara karşı oylama sırasında yapılması gerekir. Bu ” karara peşinen muhalefet olmaz ” şeklinde açıklanabilir. ——Genel kurulda alınan ——- numaralı karara davacı muhalif kalmış ve muhalefet şerhini de sunmuştur. Davacının bu maddeye karşı iptal davası açma hakkı bulunmaktadır. Bu madde bakımından bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler yerinde olup davalının bilirkişi raporunun bu maddesine dair itirazları yerinde değildir.Davalı———–bilançoda bazı hususlar hiç veya gereği gibi belirtilmemişse veya bilanço şirketin gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı hususları içeriyorsa ve bu hususta bilinçli hareket edilmişse onama ibra etkisini doğurmaz” hükmü bulunmaktadır. Denetime el verişli bulunan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere Diğer—– başlıkları altındaki kalemler hiçbir şekilde açıklanmayıp sadece dönem zararı ——- rakamlarının boş bırakılarak hiçbir şekilde yazılmadığı ve her iki yılın mali verileri arasında karşılaştırma imkanı yapılamayacak şekilde ibra kararı alacak üyelerin bilgisine sunulduğundan,—– Tablosundaki önemli kalemlerdeki tutarları açıklayıcı dipnotları da hazırlanmadığından, ayrıca ——— genel kurul toplantılarına sunacakları denetim kurulu raporunun usul ve esaslarına ilişkin tebliğ.’inin denetim kurulu raporunun usul ve esaslarına ilişkin tebliğinin ikinci bölüm/denetim—- belirtildiği üzere —üyeden sadece——– hiçbir sayfada imzasının yer almaması nedeniyle söz konusu tebliğdeki esaslara uymayan denetim kurulu raporlarının genel kurullarda görüşülemeyeceği ve kabul edilemeyeceğinden ve ——- görüşülen arsa becayiş ve emsal bedellerinin kullandırılması gibi kooperatif üyelerinin hak ve yükümlülüklerini ilgilendirebilecek husus hakkında yeterli bilgi verilmemesinden dolayı ortakların yeterli ve doyurucu bilgiler ile donatılmadan eksik ve yanıltıcı olabilecek şekilde genel kurulda ibra etme/etmeme kararına mecbur bırakıldığından genel kurul toplantı tutanağının —- kabul edilen yönetim kurulunun ve denetim kurulunun ibrasına dair genel kurul kararının kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olduğu kanaatine varılmış bu madde iptal edilmiştir. Davacı genel kurulda alınan —— numaralı karara da muhalif kalarak muhalefet şerhini de ibraz etmiştir. Davalı —- faaliyetlerine ilişkin olağan ——maddesinde — emsal bedellerine karşılık —- şirketinin belediye nezdinde arsa becayiş ve emsal bedellerinin kullandırılması hususu oy çokluğuyla kabul edilmiştir. Ancak karardaki “kullanamadığı emsal bedellerine karşılık ———— nezdinde arsa becayiş ve emsal bedellerinin kullandırılması hususu” açık anlaşılır ve tereddütsüz bir içeriğe sahip bulunmadığından, söz konusu kararla verilen yetkinin kooperatif bütçesine geliri olup olmadığı, — mal varlığında eksilme, tasfiye bakiyesinde azalma yaratıp yaratmayacağı, —– arsa veya taşınmaz daire kazandırıp kazandırmadığı,—zarara uğratıp uğratmadığı—–amacına ve yararına olup olmadığı vb. bilgiler hiçbir şekilde ne—– almadığı ve bu maddenin genel kurulda görüşülmesinde ortaklara açık bir şekilde yeterli izahat yer verilmediği anlaşıldığından, yüklenici firmaya üye başı 650.000 TL ödeme yapılmasına karşın, arsa becayiş ve emsal bedellerinin kullandırılmasının — yararına olmadığı, aksine 3. Kişi yükleniciye devredildiğinden kooperatif zararına olabileceği değerlendirildiğinden, gündemin ——— Sırasında görüşülerek karara bağlanan konunun, —- ortaklarının yeterince aydınlatılmadığı bu sebeple alınan genel kurul kararının ana sözleşmenin 39., Kooperatifler Kanunu’nun 53. ve TTK’nun 445. Maddesi anlamında kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük (iyiniyet) kurallarına aykırı olduğu kanaatine varıldığından bu madde iptal edilmiştir.
Kısacası davacının muhalif kalarak muhalefetini tutanağa şerh ettirdiği iki madde yönünden iptal isteminin yerinde olduğu sonucuna varılmış ayrıntılı ve denetime uygun olan bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Davacı yan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde genel kurulda alınan ——–numaralı kararların mutlak butlan ile batıl olduğunu çünkü tüm üyeleri 650.000 TL gibi bir miktarda EK ÖDEME külfetine sokulduğunu, İş bu kararın Kooperatifler kanunun 52. Maddesi kapsamına girdiğini ve 3/4 karar nisabı ile alınması gerektiğini, bu nedenle mutlak butlanla batıl olduğunu itirazen ileri sürmüştür. Davacının bu maddeler yönünden bilirkişi raporuna itirazları olduğundan ve itirazlar hukuki vasıfta görülerek gerekçeleri gerekçeli kararda açıklanmak üzere itirazları red edildiğinden aşağıda bu hususta doktrinden alıntılar yapılacak ve bu konuda birkaç karar da aynen alıntılanacaktır. Ek ödeme yükümlülüğü bilançonun açık vermesi halinde sadece bilanço açıklarını kapatmak amacı ile talep edilen bir yüklenimdir.Yani bilançoda gösterilen gelirlerin giderleri karşılayamaması nedeniyle ortağın belirli bir miktarda veya iş hacmi ile veyahut sermaye paylarıyla orantılı olarak sınırlı yada sınırsız olarak sorumlu tutulmasıdır.——- Ortakların taahhüt ettikleri ortaklık payı bedelleri dışında kooperatif amaçlarının gerçekleşebilmesi amacı ile genel kurulun kararlaştıracağı arsa, altyapı, üstyapı, inşaat , ortak alan ve tesisler genel gider katılım payları ek ödeme kapsamında değildir.——-Genel kurulda davacılardan alınmasına karar verilen para ortaklık payına ilişkin olmayıp inşaat giderlerine ait olduğundan ortaklara ek yükümlülük getirme anlamında kabul edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle kararın ağırlaştırılmış toplantı ve karar nisabına tabi tutulması mümkün değildir.———-
———– kurulunda alınan karar ile ortakların inşaatın tamamlanması için bir miktar ödeme yapılması kararlaştırılmış olup; bu ödeme mahiyeti itibariyle Kooperatifler Kanunu 52/1 maddesinde yazılı ek ödeme mahiyetinde değildir. Bu nedenle kararın 3/4 çoğunlukla alınmasına gerek yoktur. Mahkemenin bu kabulden hareketle genel kurulda alınan aidata ilişkin talebin reddine karar vermesi doğru görülmemiştir…” belirtmiştir. ——— Maddenin ilk fırkasında aidatlar belirlenmiş 2. Fıkrasında inşaatının bitirilmesi için üyelerden 650.000 TL alınmasına karar verilmiştir. Keza 12. Maddede de buna paralel karar alınmıştır. Davacının bu maddelere usul ve yasaya uygun bir muhalefet şerhi olmadığı gibi esasen 12. Maddeye olumsuz oy da olmayıp karar oy birliği ile geçmiştir. Davacı her ne kadar bu kararın EK ÖDEME mahiyetinde olduğunu bu nedenle nitelikli çoğunlukla karar alınması gerektiğini ileri sürmüş ise de yukarıda yer verilen emsal yüksek mahkeme kararlarında da belirtildiği gibi inşaatın bitirilmesi için ortaklarında alınmasına karar verilen bu meblağa dair karar ek ödeme vasfında değildir. Bu nedenle davacı itirazı yersizdir. Davacının bu kararlara usul ve yasaya uygun bir muhalefet şerhi de olmadığı nazara alındığında iptal isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Keza genel kurul toplantısında —- ile alınmış olan karara da davacının usul ve yasaya uygun bir muhalefet şerhi bulunmamaktadır. Bu madde yönünden de bilirkişi raporundaki tespitler yerindedir. Davacı itirazlarına itibar edilmemiştir. Emredici nitelikte olan hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları batıl olup, bu kararlar baştan beri hüküm ifade etmediğinden bunların batıl olduğunun tespiti için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da dinlenmeleri yönünden zorunlu değildir———-Genel kurulda —- numaralı karar ile gecikme halinde uygulanacak faiz oranı aylık %8 olarak belirlenmiştir. Davacının bu maddeye karşı usule uygun bir muhalefet şerhi olmasa da davacı aynı zamanda yokluk ve butlan nedenlerini ileri sürdüğünden esasen bu durumlar resen dikkate alınması gerektiğinden bu kapsamda bir değerlendirmeye tabi tutulacaktır.
———-Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; tüm kararların oybirliğiyle alındığı, gündemin ——–maddelerinin birleştirilerek görüşülürken “ortaklık aidatını düzgün ödemeyen ortaklara da her geciken ay için %5 gecikme cezası uygulanmasına” karar verilmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 120/2. maddesine aykırılık teşkil ettiği, 9. maddesi gereğince yapılan seçimler ile———- üyeliğine seçilmesinin de — kanununa muhalefetten yargılanarak ceza aldığı ve bu durumundan genel kurulun haberdar edilmediği bu nedenle yasa ve anasözleşme hükümlerine aykırı düştüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile genel kurulun —-maddelerinin iptaline dair verilen karar davalı vekilin itirazı üzerine ——- ilamı ile davacının kararın tamamının iptali istemi içinde kısmi iptal isteminin de bulunduğunun kabulü gerektiğinden, İlk Derece Mahkemesince, gecikme faizi oranının, yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere uygun olarak yasal faiz oranının iki katını aşan kısmının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, tamamının iptaline karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilin istinaf başvurunun kabulü ile hükmün düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine; davalı —– kurulunda gündemin ——– birleştirilerek görüşülürken “ortaklık aidatını düzgün ödemeyen ortaklara da her geciken ay için %5 gecikme cezası uygulanmasına” şeklinde alınan kararda geçen, yasal faiz oranının iki katını aşan oranı aşan kısmının yok hükmünde olduğunun tespitine, karardaki “%5” ibaresi kaldırılarak “%1,5″ olarak yazılmasına” gündemin —–görüşülmesi neticesinde alınan kararın ——– —– ilişkin kısmının iptaline, genel kurulda alınan diğer kararların iptali isteminin reddine karar verilmiştir.
———– davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, genel kurulda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
——- Mahkemesince genel kurulda alınan faiz kararının yoklukla malül olduğunun tesbitine karar verilmiş bu husus gerekçede belirtildiği gibi hüküm içeriğine de yazılmıştır.—— üye arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olduğu, genel kurulda alınan kararların da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini içtihat etmiştir. Yokluk kurucu unsurlarından yoksun sözleşme için kullanılabilen bir hukuki terimdir. Kanuni nisapla toplanmayan bir genel kurulda anılan kararlar ile veya kanuni nisapla alınmayan bir karar bu kapsamda değerlendirilebilir. Butlan (batıl); ise içeriği imkansız, hukuka ve ahlaka, kişilik hakkı ya da kamu düzenine aykırı sözleşmeler için kullanılan hukuki bir terimdir. (İBK 27/1). ——— kararında faize ilişkin kararın kanuna aykırı olarak isabetli şekilde tesbit etmiş olmasına rağmen, bu hale uygulanacak yaptırımın yokluk olduğu görüşünde hataya düşülmüştür. —– bu tesbitinin hatalı olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiş ise de yapılan bu yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle gerekçede belirlendiği “yokluk” kelimesinin “butlan” olarak değiştirilmek ve hüküm kısmının aşağıda belirlenen şekilde düzeltilerek kararın onanması gerekmiştir….” belirtmiştir.
—– ilamında “…. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ;parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen üyelerden belli oranlarda gecikme cezası alınmasına ilişkin —-davalı vekilinin öne sürdüğü gibi “ceza-i şart” olarak değil TBK 120. maddesi anlamında “temerrüt faizi” olarak değerlendirilmesi gerektiği dolayısıyla —- kararlaştırılan gecikme faiz oranının TBK 120. maddesindeki üst sınırı geçemeyeceği, davacının kooperatif üyeliğinin 06.06.2012 tarihinden itibaren başladığı davacının üyesi olmadığı dönemde alınmış kararlara karşı butlan talebi ile dava açmasında hukuki yararı olmadığı gibi TBK’nin değişik 120. maddesi yürürlük tarihi de nazara alınarak bu tarihten önceki genel kurullarda faizle ilgili alınan kararın mevcut kanun hükmüne aykırı olmadığı ,dolayısıyla davacının ———–tarihinde yapılan genel kurullara yönelik dava açabileceği, söz konusu genel kurullarda kararlaştırılan gecikme faiz oranlarının aylık %1,5’i aşan kısımlarının batıl olduğu ayrıca fazladan tahsil edilen temerrut faizlerininde davacıya iadesinin gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine,—— verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. ” belirtmiştir.
Somut olayda —- tutanağının ——— ortak aidatına en fazla aylık % 1,5 oranında gecikme faizi işletilebileceği, bu bakımdan dava konusu aylık % 8 faiz kararının %1,5’i aşan kısmının emredici kanun hükümlerine aykırılık sebebiyle geçersiz (batıl) sayılacağı açıktır.——alınan bu karar mutlak butlan ile batıl olduğundan kooperatif ortağının muhalif kalma ve muhalefet şerhini tutanağa geçirme şartları olmaksızın bu hükmün batıl sayılmasını talep edebileceği açıktır. Yukarıda anlatılan nedenlerden ötürü bu kararın mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları ise iptaline karar verilen——Maddelere ilişkin olup bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler denetime elverişli bulunmuştur. Keza 10. Maddeye dair itirazları hususunda da yukarıda birkaç yüksek mahkeme kararı alıntılanmış ve kabul gerekçesi izah edilmiştir. İtirazlara bu nedenle itibar edilmemiştir. Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ve yukarıda yapılan tüm açıklamalar, atıf yapılan doktrin ve yüksek mahkeme kararları gereği davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış buna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile ;
A-Davalı ——tarihinde icra edilen genel kurul toplantısında alınan—– Numaralı maddelerin İPTALİNE, ——– numaralı kararın mutlak butlan ile batıl olduğunun TESPİTİNE,
Fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, 415,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 4.576,40 TL yargılama giderinin yarısı olan 2.288,20 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının talep halinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ——– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yüzüne karşı, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2023