Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/544 E. 2023/966 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/544
KARAR NO : 2023/966

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2022
KARAR TARİHİ : 28/11/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili Davacı şirket ile Davalı Şirket arasında —–adresinde, 3341 parsel sayılı taşınmaz üzerine yaptırdıkları inşaat işi için 15.12.2016 tarihinde ‘inşaatın güney doğu cephesinde (yol tarafında) boya dahil betopan işinin yapılması’ için yüklenici iş sözleşmesi yapıldığını, Davalı şirketin cepheyi kaplatarak işi tamamladığını, ancak 07.04.2020 tarihinde betopan işinin yapıldığı binanın dış cephesinin bir kısmının kendiliğinden yerinden koparak binanın otoparkında bulunan dava dışı 3 şahsa ait araçların üzerine düşerek hasarlanmalarına ve araçlarda değer düşüklüğüne neden olduğunu, ayrıca binanın cephesinin boydan boya zarar gördüğünü, yıkılma sonucu sarkan kısımda daha büyük zararlara yol açmaması için —- Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü tarafından söküldüğünü, —–Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mala zarar verme suçundan soruşturmalar başlatıldığını, Müvekkili şirketin zararların ortaya çıkmasıyla zararların ve Davalı şirketin yaptığı işteki gizli ayıbı ve meydana gelen zararları —– Noterliğini 14.04.2020 tarihli ihtarı ile durumu Davalı şirkete ihbar ettiğini, Davalı şirketin 27.04.2020 tarihli ihtarnamesi ile verdiği cevapta ‘Müvekkil Şirkete herhangi bir dış cephe kaplama işi yapılmadığını, bu konuda bir sözleşme yapılmadığını’ beyan ederek sadece malzeme alındığını iddia edildiğini, meydana gelen zararların karşılanmayacağının beyan edildiğini, Davaya konu binanın dış cephesinin tekrar yapılması için müvekkil şirketin yeni bir yüklenici ile sözleşme yaptığını, yeni yükleniciye toplam 35.341,00 TL ödeme yapıldığını, aracı zarar gören şahıslara toplam 71.439,34 TL ödendiğini, Davalı yüklenici şirket ile işçilik ve malzeme için 23.600,00 TL ücret ile anlaşıldığını, malzeme temini için 8.000,00 TL tutarlı fatura kesildiğini ve ödeme yapıldığını, kalan kısım için 15.600,00 TL tutarlı 100 günlük çek verileceğinin sözleşmede belirtildiğini, ancak iş bitince 21.02.2017 tarihli ibraname ile 15.600,00 TL tutarlı çek yerine nakit alındığı ve müvekkili şirkete hiçbir borç kalmadığı şeklinde yazı verildiğini, Davalı şirketin yapmış olduğu iş eksik imalat, hatalı montaj ve işçilik hatasından kaynaklı sorunların ortaya çıktığını, montajdan sonra bu kusurların dışardan anlaşılması mümkün olmadığından gizli ayıp olduğunu, tüm bu belgelere rağmen zararlar karşılanmadığından Davalı tarafından ticari faizi ile birlikte tahsili için bu davanın açılma gereğinin duyulduğunu, yeniden yapım bedeli olan 35.341,00 TL’nin ödeme tarihi olan 21.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, —-plakalı araç maliki —— ödenen 13.329,75 TL’nin ödeme tarihi olan 30.04.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, —–plakalı araç maliki —– ödenen 50.919,00 TL’nin ödeme tarihi olan 21.04.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, —–plakalı araç maliki —— ödenen 7.190,59 TL’nin ödeme tarihi olan 28.04.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, Davalı Şirketten tahsiline karar verilmesi ve yargılama gideri ile ücreti vekaletin Davalı tarafa yükletilmesi talep edilmiştir.Davalı şirket tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.

DELİLLER:
İhtarnameler, Sözleşme, —-Cumhuriyet Başsavcılığının —– soruşturma sayılı dosya sureti,—- İtfaiye Daire Başkanlığının 23.11.2023 tarihli yazı cevabı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin yazı cevabı, bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı.03.02.2023 tarihli ara karar ile dosyanın bir mimar bilirkişisi ile bir inşaat mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 02/05/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Mimar bilirkişi —– İnşaat Mühendisi—-ve Makine Mühendisi —- oluşan Heyet Bilirkişi raporunda özetle; – Cephedeki çimento esaslı levha kaplamaların rüzgar ile kopmuş olmasının yapılan imalatta gizli ayıp olduğu gösterdiği, kopan parçaların binanın önünde park etmiş durumdaki araçlara zarar vermiş olmasının, zarar gören araçların zararlarının tazmini ve cephe kaplamasının yeniden yapılması maliyetleri nedeniyle Davacının zarar gördüğü, cephedeki çimento esaslı kaplamaların yeniden yaptırılması ile ilgili 21.07.2020 tarihli 35.341,00 TL maliyetin makul olduğu; —– plakalı aracın 07.04.2020 tarihli hasarı ile ilgili hasar onarım tutarının tarafımızca kabulünün yerinde olacağı, onarımı belirtilen parçaların hasar ile uyumlu olacağı ve onarım için araçtaki parçaların sökülmesi, onarımı ve montajı ile toplam 11.329,75TL (KDV Dahil) tutarın —— plakalı araçtaki hasarla örtüşeceği ve Onarım faturaları içerisinde yer alan yedek parça ve işçilik tutarlarının serbest piyasa şartlarına göre olay tarihi itibariyle makul ve kadri maruf olduğu; —— plakalı aracın 07.04.2020 tarihli hasarı ile ilgili hasar onarım tutarının tarafımızca kabulünün yerinde olacağı, onarımı belirtilen parçaların hasar ile uyumlu olacağı ve onarım için araçtaki parçaların sökülmesi, onarımı ve montajı ile toplam 29.901,00TL (KDV Dahil) tutarın—– plakalı araçtaki hasarla örtüşeceği ve Onarım faturası içerisinde yer alan yedek parça ve işçilik tutarlarının serbest piyasa şartlarına göre olay tarihi itibariyle makul ve kadri maruf olduğu; Davacı tarafından —- plakalı araç maliki dava dışı ——20.546,00TL tutarında değer kaybı ödemesi yapılmış olduğu ve işbu tutarın tarafımızca hesaplanan 37.600,00TL tutardan düşük olduğu anlaşıldığından, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının talep ettiği 20.546,00TL tutarındaki değer kaybı bedelinin tarafımızca kabulünün yerinde olacağı; —– plakalı aracın 07.04.2020 tarihli hasarı ile ilgili hasar onarım tutarının tarafımızca kabulünün yerinde olacağı, onarımı belirtilen parçaların hasar ile uyumlu olacağı ve onarım için araçtaki parçaların sökülmesi, onarımı ve montajı ile toplam 3.628,59TL (KDV Dahil) tutarın —– plakalı araçtaki hasarla örtüşeceği ve Onarım faturası içerisinde yer alan yedek parça ve işçilik tutarlarının serbest piyasa şartlarına göre olay tarihi itibariyle makul ve kadri maruf olduğu; Davacı tarafından —– plakalı araç maliki dava dışı —–3.212,00TL tutarında değer kaybı ödemesi yapılmış olduğundan ve işbu tutarın tarafımızca hesaplanan 19.050,00TL tutardan düşük olduğu anlaşıldığından, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının talep ettiği 3.212,00TL tutarındaki değer kaybı bedelinin tarafımızca kabulünün yerinde olacağı şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı 3.kişinin zararı nedeniyle yapılan ödemeden kaynaklı davacı iş sahibinin davalı yükleniciye rücuya yönelik maddi tazminat ve ayıplı ifa nedeniyle yeniden onarım ve işçilik masrafları talebine ilişkindir.Taraflar arasında inşaatın güneydoğu cephesinin (yol tarafı) boya dahil betopan işinin yapımına yönelik 15/12/2016 tarihli eser sözleşmesi bulunmaktadır. Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdîdir. Yüklenici, Türk Borçlar Kanunu’nun 471. ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 356. maddesi uyarınca iş sahibinin yararını gözeterek özen görevini sadakatle yerine getirmek, yüklendiği işi sözleşme ve yasa hükümlerine, fen ve sanat kurallarına uygun olarak tamamlamak zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davaranışları esas alınacaktır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapma, zararına olacak şeyleri yapmama anlamını da ifade eder. İş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir.Eser sözleşmesi ilişkilerinde ayıp sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca göre eserde bulunması gereken bazı niteliklerin bulunmaması yada olmaması gereken bazı bozukların bulunması şeklinde tanımlanmaktadır. ( Yargıtay —-. HD. —– )
Diğer bir ifade ile yüklenicinin ya sözleşmede bildirdiği niteliklerden ya da dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken niteliklerden ya da dürüstlük kuralına göre bulunması gereken niteliklerden yoksun olan eser ayıplıdır.
Yüklenicinin ayıp nedeni ile sorumlu tutulabilmesi için eserin teslim edilmiş olması, teslim edilen eserin ayıplı olması, ayıbın iş sahibinden kaynaklanmamış olması eseri muayene ve ihbar yükümlülüğünün ihlal edilmemiş olması, eserin açık ya da örtülü olarak kabul edilmemiş olması gerekmektedir.Gerek 818 sayılı BK gerekse de 6098 sayılı TBK’da eserdeki açık ve gizli ayıpların yükleniciye ihbarı şekliyle ilgili bir düzenleme yapılmamıştır. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılmış olması ispat kolaylığı sağlar ise de hukuki işlem değil maddi vakıa olduğundan eser sözleşmelerinde aksi sözleşmede yada eki şartnamelerde kararlaştırılmamış ise taraflar tacir olsa dahi ayıp ihbarının her türlü delille ispat edileceği kabul edilmektedir. ( Yargıtay —– Hd. ——) Ayıbın varlığı ve ihbarı mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulacak itiraz niteliğinde olmayıp ,ancak taraflarca usulunce ileri sürülmesi halinde değerlendirilecek defi vasfında olduğundan taraflarca süresi içinde ileri sürülmedikçe eserin ayıplı olup olmadığı, ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı mahkeme tarafından kendiliğinden göz önünde tutulamaz. ( Yargıtay—–HD. —–Sayılı ilamı )
Ayıbın varlığı ve ispatı halinde iş sahibinin hakları TBK’nın 475. Maddesinde sayılmıştır. Buna göre Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme veya Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme haklarıdır. Bu seçimlik haklar dışında ayıpta yüklenicinin kusuru bulunması halinde iş sahibinin genel hükümlere göre ayıptan doğan diğer zararları istemek hakkı vardır.Yargıtay uygulamaları ve doktrinde iş sahibinin eseri reddederek dönme hakkını kullanabilmesi için eserdeki ayıbın çok ağır ve kabule engel olabilecek nitelikte olması yeterli olup ayrıca eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kusurunun varlığına gerek yoktur. Seçimlik hak kullanıldıktan sonra bundan dönülemez. Ancak yargıtay eserin ayıplı olarak imali halinde hangi seçimlik hakkın olaya uygun olduğunu belirlemek mahkemeye ait olduğundan sahibinin dönme hakkını kullanmasına rağmen eserin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı derecede ayıplı olmaması halinde seçimlik hakkının bedelden indirim olması gerektiğini kabul etmektedir. ( Yargıtay —-. Hd.—–)
Bilindiği üzere zamanaşımı defi cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. Zamanaşımı ileri sürülmedikçe hakim bunu kendiliğinden dikkate alamaz.
Yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında eser sözleşmelerinden doğan alacaklar için zamanaşımı süresi 5 yıldır. ( TBK 478/1)Yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmiş ise bu sebeple açılacak davalar teslim tarihinden başlayarak taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın ; taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrar.Yapı malikinin sorumluluğunun sorumluluğuna ilişkin “Giderim yükümlülüğü” başlıklı Türk Borçlar Kanunu’nun 69.maddesinin “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar. Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır. ” şeklinde düzenlemiş olduğu görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda; eser sözleşmesinin konusu inşaatın betopan işinin davalı tarafça tesliminin akabinde 07/04/2020 tarihinde binanın dış cephesinin kendiliğinden kopması neticesinde dava dışı kişilere ait park halindeki —– plakalı araçların zarar gördüğü soruşturma dosyalarından anlaşıldığı, davacı tarafça —- Noterliği’nin 14.04.2020 tarih ve —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya ihbarda bulunduğu, ihtarnamede belirli bir meblağın ödenmesi talep edilmediğinden davalının dava tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, davacı yanca binanın dış cephesinin yeniden yaptırıldığı ve dava dışı kişilere ait zarar gören araçlara hasarlara ilişkin hasar ödemesi, eksper ücreti ve değer kaybı ödemeleri de dahil olmak üzere toplamda 106.780,34 TL ödeme yaptığının anlaşıldığı, mahkememizce dava konusu binanın bulunduğu yerde keşif yapılarak alınan bilirkişi heyet raporunda; kaplamaların kopmuş olmasının gizli ayıp niteliğinde olduğu, sunulan fotoğraf ve yeniden yaptırılmasına ilişkin fatura içeriği değerlendirildiğinde; onarım ve işçilik masraflarının 35.341,00 TL’nin makul olduğu, dava dışı kişilere ait park halindeki araçlar bakımından davacı yanca yapılan ödemelerin yerinde olduğunun teknik bilirkişi tarafından denetime elverişli olacak şekilde tespit edildiği—– plakalı aracın ve—– plakalı aracın değer kaybı bakımından yapılan hesaplamalar davacının ödemiş olduğu bedelden yüksek hesaplanmış ise de taleple bağlılık ve yapılan ödemenin rücu miktarına göre hareket edilmesi gerektiği, davacının davalıdan 106.780,34 TL’yi talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 106.780,34 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 7.294,16 TL harçtan, peşin yatırılan 1.823,55 TL harcın düşümü ile geri kalan 5.470,61 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 1.823,55 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 6.000,00 TL bilirkişi ücreti, keşif harcı 1.274,90 TL ve 925,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 10.104,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
8-Karar kesinleştiğinde emanete alınan evrak asılları, proje ve vs. diğer belgelerin davacı vekiline İADESİNE,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.