Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/535 E. 2023/252 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/535 Esas
KARAR NO: 2023/252
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/07/2022
KARAR TARİHİ: 14/03/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; —— alımı, ——— işlemlerini gerçekleştirmek amacıyla sanal mağazalar oluşturarak ——— verdiği,——–haberleşme hizmetlerini sağlamak için gerekli olabilecek her türlü donanımın alımı, satımı, ithalatı, ihracatı, dağıtımını yaptığı, müvekkilii —–şüpheli —— arasında cihaz alım satımına ilişkin ticari bir ilişkinin söz konusu olduğu, ——- gelen müşterisinin satın almak istediği cihaz kendilerinde bulunmadığından şirketin yetkilisi, müvekkilii şirket ile iletişime geçerek önce ————- müvekkilii şirketten alarak kendi nam ve hesaplarına halihazırdaki müşterisine satmak istediklerini belirttikleri, müvekkilii şirkette stokunda mevcut olan —–satışını gerçekleştirdiği, —– düzenlediği,——– kendi nam ve hesaplarına satmak üzere talep ettikten sonra, tekrar şirketi arayarak ———– sistemine giremediklerini ifade ederek, müşterinin vazgeçmemesi adına müvekkilii şirket tarafından müşterinin kartından para çekme işleminin gerçekleştirilmesini talep ettikleri, bu talep üzerine, müşteri kartından —— ödeme sistemi ile para tahsil edildiği ödeme tahsil edilirken bankadan şifre gönderimi sağlandığı bu şifre girilerek ödeme alındığı, müvekkilii şirketin —–faturalı şekilde satmış olduğu cihazları, —– sattığı, müvekkilii şirketin davalı tarafın müşterisi——-hiçbir şekilde muhatap olmadığı, işlemin aksamaması için yalnızca ödemenin —- alınmasını sağladığı, müvekkiliiin ticari olarak muhatabının —– olduğu, —- gerçekleştiği gün içinde saat —– numaralı —— —– işyeri güvenlik biriminden ——– müvekkilii şirketi arayarak bu çekime dair kandırma yoluyla dolandırıcılık itirazı yapıldığını belirtiği, teyit amacıyla ertesi gün mesai saatleri içinde çalışılan —-iletişime geçilerek kendilerinden aynı bilgi mail yolu ile yazılı olarak müvekkilii şirkete iletildiği, ——–Yapıldığı, ——-adına düzenlediği faturanın saat itibariyle itiraz sonrası kesildiğinin anlaşıldığı, müvekkilii şirkete yapılan ödemenin banka tarafından iptal edildiğinden müvekkilii şirketin—-satmış olduğu cihazlar sebebi ile —- zarara uğradığı,—- tarihinde, davalı şirkete ——- tutarında müvekkilii şirket alacağının ödenmesi konusunda ihtar edildiği, davalı/borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, alacağın tahsili yolunda icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlu icra takibine haksız olarak itiraz edildiği, izah edilen ve Mahkemenizce re’sen nazara alınacak nedenlerle, Fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; Davalarının KABULÜNE; davalı/borçlunun haksız ve dayanaksız İTİRAZININ İPTALİ ile TAKİBİN YAZILI ŞARTLARLA DEVAMINA, Davalı/ borçlu hakkında takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİNE, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmişlerdir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilii şirkete ait işyerine ———– günü akşam saatlerinde müvekkili şirket yetkilisinin ——- olarak bildiği kişi müvekkili şirket yetkilisine ——- almak istediğini —– güvenlik ödeme sistemi yapmak istediğini belirttiği, müvekkili şirket yetkilisi bu talebe ilişkin müşterinin talep ettiği ——– gerek şirket bünyesinde bulunmadığını gerekse de —-yöntemi le ödeme alamadıklarını bu hususu telefon tedarikçisi konumunda bulunan ——– etkililerine aktarmak gerektiğini belirttiği ve davacı şirket yetkililerine bu hususu belirttikleri, Davacı şirket yetkilileri tarafından iş bu talebin kabul edildiği ve müşterinin yanında getirdiği kredi kartı ile —— şirketinin belirttiği hesaba ödemeyi aldığı, iş bu ödeme alındıktan sonra ticarete konu telefonlar —– tarafından müvekkili şirket yetkilisine teslim edildiği, öncelikle ——– isimli vatandaşa ait kredi kartından hangi banka hesabına ödemenin yapıldığının belirtilmesi gerektiği, iş bu hususa ilişkin işlem dekontunun davacı şirketten celbini ya da belirtilecek banka hesabı neticesinde söz konusu bankaya müzekkere yazılarak celbini talep ettikleri, Davanın husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiği, nitekim müvekkili şirket iş bu ticaretten şirket hesabına ödeme almadığı söz konusu ticaret adını —– olarak bildiren şahıs ve teyzesi olarak belirttiği —– arasında gerçekleştiği, söz konusu ticarette —- satış bedeli olarak —- ödeme yöntemi ile —— isimli şahısa ait kredi kartından çekim yapılarak gönderildiği, geriye kalan — tutarında ödeme ise müvekkili şirket yetkilisi —–tarafından havale yapılarak banka yolu ile gönderildiği, söz konusu kazancı elde eden kişi veya kişilerin öncelikle tespit edilip icra takibi başlatılması gerektiği, müvekkili şirketin iş bu ticaretten herhangi bir kazanç elde etmediği, kendi hesabına ödeme almadığı ve mağdur konumunda olduğu, davacı ——şirkete gerçekleşen ticarete ilişkin sadece ———– icra takibi başlatması ve müvekkili şirket tarafından kart sahibi olan —-adına düzenlenen fatura saatlerini karşılaştırmasının davaya bir etkisi olmayacağı, arz ve izah edilen sebeplerden ötürü davanın husumet yönünden reddine , iş bu taleplerinin mümkün görülmemesi halinde görev itirazlarının kabulüyle dosyanın görevli ——-, mümkün görülmemesi durumunda davanın ——– ihbarına , haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine , haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle davacı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.

DELİLLER:—— yazı cevabı,——– dosya sureti, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
—– tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —— tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın ——— Alacak için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır. Davacı şirkete ait ——— yılına ait tüm ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve usulüne uygun tutulmuş olduğundan lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, Davalı yan incelemeye katılmamış ve defter, belge sunmamış, Davacı tarafından sunulan faturaların tetkikinde davacının düzenlemiş olduğu faturalara davalı tarafından ——— gün içinde itiraz edildiğine ilişkin bir belge sunulmadığı, Davacı —— tarafından beyan edilen —davalı ——adet belge karşılığı ——— tutarında satış yaptığını beyan ettiği, Davalı —– tarafından beyan edilen —- davacı —— belge karşılığı– tutarında alım yaptığını beyan ettiği, ayrıca davalı şirkete ait —– adet fatura ile —- tutarında satım yaptığını beyan ettiği, Davacının Ticari Defterlerinde —- kaydının davacı tarafından davalıya düzenlenen —— nolu fatura olduğu, davalı tarafından —- tarihinde davacıya ait banka hesabına —– tutarında havale işlemi yapıldığı, davacı tarafından —- tarihinde davalıya ait cari hesaba —- tutarında alacak kaydı yapıldığı sonrasında aynı gün ——-takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —- alacaklı olduğu, Detaylı açıklamalar faiz kısmında olmak üzere; Davacının —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıyı —– tarihinde temerrüde düşürdüğünden davacının talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 54,25 TL olduğu şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davalı tarafın kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı şirketin davalı şirkete mal veya hizmet satışı yaptığı bağlı bulundukları ——– beyan —- birbiri ile örtüştüğü, davacı kayıtlarında —— alacaklı göründüğü, HMK 222.maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtların davalı tarafından eksiksiz sunulmadığı görülerek davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının davalıyı takipten önce göndermiş olduğu ihtarnamenin —- tarihinde tebliğ edildiği, ——–olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan —- alacaklı olduğu, ——- beyannamelerinden davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
Reddedilen miktar bakımından ise davalı tarafın kötüniyet tazminatının değerlendirilmesinde; takibin haksız olması ve davacının kötü niyetli olması gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötü niyetli olduğunu iddia eden davalının üzerindedir. Davacı tarafın kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından —— esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın —– asıl alacak, —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —- üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Likit asıl alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 4.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 20.034,52 TL lik kısım yönünden alınması gereken 1.368,55 TL harçtan peşin alınan 242,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.125,80 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
5- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 242,75 TL peşin harç ile 80,70 TL başvuru harcının toplamı olan 323,45 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 64,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan toplam 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 67,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 1567,25 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.562,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
9-Kabul red oranına göre takdiren 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2023