Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/532 E. 2023/657 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/532
KARAR NO : 2023/657

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2022
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Öncelikle müvekkiller aleyhine haksız ve hukuka aykırı bir şekilde —- İcra Müdürlüğü’nün —–. sayılı dosyası üzerinden ikame. edilen icra takibinin devamı süresince müvekkillerin telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi zarara uğrayacaklarının kabulü ile teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin dava sonuna kadar durdurulmasına karar verilmesini, sayın mahkemeniz aksi kanaatte ise teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, mahkememizce yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde takibe ve ihtiyati haciz kararına dayanak teşkil eden senetlere ilişkin tutarların müvekkil — hissedarı olduğu —-. tarafından değişik tarihlerde ifa edilmiş olduğunun tespiti ile davanın kabulüne karar verilerek müvekkillerimizin borçlu olmadığının tespitine, Müvekkillerimizin borçlu olmadığının tespiti halinde, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde ikame edilen —-. İcra Müdürlüğü’nün —. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin iptaline, mahkemesizce yapılacak yargılama neticesinde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde davaya konu icra takibini ikame eden davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davanın açılmasına haksız bir şekilde sebebiyet veren davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Haksız ve mesnetsiz şekilde açılan işbu davanın reddine, işbu davayı kötüniyetle açtıklarının tespiti ile %20 kötüniyet tazminatı ve icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;—- ile davalı —- incelenen 2022 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ancak iki taraf defterlerindeki kayıtların birimi teyit etmemesinden ötürü defterlerin sahipleri lehine delil olarak dikkate alınamayacağı; —- incelenen kayıtlarına göre, —davalı —- 06.07.2022 tarihi itibari — Alıcılar Hesabında 46.847,64 TL ve —- Satıcılar Hesabında 41.485,- TL toplam 88.332,64 TL alacaklı olduğu; Davalı —- incelenen kayıtlarına göre, davalı —- Alıcılar Hesabında 74.266,47 TL borçlu ve —-Satıcılar Hesabında ise 128.048,07 TL alacaklı olduğu, 01.08.2022 tarihi itibari ile de toplamda 53.781,60 TL alacaklı olduğu; —- ve davalı —- incelenen kayıtları arasındaki 142.114,24 TL fark bulunduğu, raporumuzun “c- Defter kayıtları arasında farklar yönünden inceleme” kısmında farkın hangi kayıtlardan kaynaklandığının açıklandığı; Davacıların sunduğu bilgi ve belgeler nazara alındığında —- İcra Dairesi’nin —-esas sayılı dosyasında takibe konu senetlere ilişkin ödemenin yapıldığının tespit olunamadığı; taraf defterlerinden aralarındaki başkaca ticari ilişkilerin ve bunlardan kaynaklı borç alacak ilişkisinin tespit ve ayrımının yapılmasına olanak bulunmadığı; Tarafların defter kayıtları arasındaki farklılığın müsteminatlarınında incelenmek suretiyle tespiti amacıyla inceleme yapılmışsa da defterlerin ve dayanaklarının bu farkın sebebine dair bir bilgi içermediğini mütalaa ederek açıklanan kanaate vardığımızı” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;” —. ile davalı—- incelenen 2022 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ancak iki taraf defterlerindeki kayıtların birbirini teyit etmemesinden ötürü defterlerin sahipleri lehine delil olarak dikkate alınamayacağı; —- incelenen kayıtlarına göre, — davalı—-06.07.2022 tarihi itibarıyla —- Alıcılar Hesabında 46.847,64 TL ve—– Satıcılar Hesabında 41.485,- TL toplam 88.332,64 TL alacaklı olduğu; Davalı —- incelenen kayıtlarına göre, davalı —– Alıcılar Hesabında 74.266,47 TL borçlu ve —- Satıcılar Hesabında ise 128.048,07 TL alacaklı olduğu, 01.08.2022 tarihi itibari ile de toplamda 53.781,60 TL alacaklı olduğu; —. ve davalı — incelenen kayıtları arasındaki 142.114,24 TL fark bulunduğu, raporumuzun “c- Defter kayıtları arasında farklar yönünden inceleme” kısmında farkın hangi kayıtlardan kaynaklandığının açıklandığı; Davacıların sunduğu bilgi ve belgeler nazara alındığında —- İcra Dairesi’nin —esas sayılı dosyasında takibe konu senetlere ilişkin ödemenin yapıldığının tespit olunamadığı; taraf defterlerinden aralarındaki başkaca ticari ilişkilerin ve bunlardan kaynaklı borç alacak ilişkisinin tespit ve ayrımının yapılmasına olanak bulunmadığı; Tarafların defter kayıtları arasındaki farklılığın müsteminatlarınında incelenmek suretiyle tespiti amacıyla inceleme yapılmışsa da defterlerin ve dayanaklarının bu farkın sebebine dair bir bilgi içermediğini mütalaa ederek, kök raporda yer bulan görüş ve değerlendirmemizde değişikliğe gidilmesine sebebiyet verecek bir hususun tespit edilmediği sonuç ve kanaatine vardığımızı” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Davacı vekili, Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil — hissedarı olduğu — ile davalı —- arasındaki ticari ilişkiye istinaden 19.04.2022 tarihinde;
19.04.2022 düzenleme tarihli 15.05.2022 vade tarihli 36.175,00-TL Tutarlı — numaralı senet ve
19.04.2022 düzenleme tarihli 14.05.2022 vade tarihli 11.160,00-TL Tutarlı—- numaralı senet keşide edildiğini,20.05.2022 tarihinde—-işlem referans numarası ile 11.160,00-TL tutarında ödemeyi davalının hesap numarasına,
20.05.2022 tarihinde—- işlem referans numarası ile 14.000,00-TL tutarında ödemeyi davalının hesap numarasına,01.06.2022 tarihinde—– işlem referansı numarası ile 16.000,00-TL tutarında ödemeyi davalının hesap numarasına,10.06.2022 tarihinde —-işlem referansı numarası ile 6.175,00-TL tutarında ödemeyi davalının hesap numarasına, göndererek toplam 47.335,00-TL ödeme yapıldığını, senetlere ilişkin borçun davalı şirkete ödendiğini bu nedenle menfi tespit davasının kabulüne kabülüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında açık hesap ilişkisinden kaynaklı ticari ilişki mevcut olduğunu, takibe ve davaya konu senetlerin önceki borca karşılık alındığını, daha sonrasında ise yine — isimli şirket yetkilisi —-lojistikten hizmet alınabilmesi için çeke ihtiyacı olduğunu, 52.500-TL karşılığında borç olarak müvekkilden işbu bedelli 2 aylık vade ile çek vermesi istendiği ancak yeni bir senet tanzim edilmeyerek dava konusu senetlerin davalıda bırakıldığı ve cari hesapta toplam meblağa çok yakın bir borç olması sebebiyle aynı senetlerle yeniden borçlandırıldığı, takibe konu senet bedelleri kadar davalıların davalıya borçlu olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava; İ.İ.K’nun 72. Maddesinden kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
31/01/2023 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; ” —ile davalı —- incelenen 2022 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ancak iki taraf defterlerindeki kayıtların birirni teyit etmemesinden ötürü defterlerin sahipleri lehine delil olarak dikkate alınamayacağı; ” sonuç ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır. Söz konusu bilirkişi raporuna karşı taraf vekillerinin rapora karşı itirazda bulunduğu, söz konusu itirazların karşılanması amacıyla ek bilirkişi raporu tanzimi için 06/04/2023 tarihli ve —-nolu celsenin ara kararları ile ayrıntılı şekilde bilirkişi heyetinden istenilen hususların zapta geçirildiği, dikkat çekilen hususlarda rapor tanzimi istenildiği, sonuç olarak bilirkişi tarafından 08/05/2023 tarihli bilirkişi ek heyet raporu tanzim ederek mahkememize sunduğu, mezkur raporda konuya ilişkin; —. ile davalı —incelenen 2022 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ancak iki taraf defterlerindeki kayıtların birbirini teyit etmemesinden ötürü defterlerin sahipleri lehine delil olarak dikkate alınamayacağı” şeklinde tespitlere yer verildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacıların davalıya karşı —- numaralı, 14/05/2022 vade tarihli, 36.175,00 TL bedelli ve —- numaralı, 15/05/2022 vade tarihli, 11.160,00 TL bedelli senetlerden kaynaklı borçlu olup olmadığı, davalının alacaklı olması durumunda ise alacak miktarının ne olduğu, bu alacağını davacılardan tahsil etmeye hakkının bulunup bulunmadığı, davacıların menfi tespit davası açmakta haklı olup olmadığı, borcun davalı yanca ileri sürüldüğü hali ile taraflar arasında borcun yenilenmesi olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.Davacı vekili dava dilekçesi ile safahattaki yazılı ve sözlü beyanlarında takibe konu senetler hakkında banka marifeti ile yapılan ödemeler neticesinde borcu itfa ettiklerini ileri sürmektedir.
Davalı vekili ile cevap dilekçesi ile safahattaki yazılı ve sözlü beyanlarında taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğunu, takip ve davaya konu senetlerin ödemesinden sonra davacıların yeniden davalıya borçlandığı, eski senetlerin yeni borca karşılık davalının uhdesinde kaldığı, yeni borcun ödenmemesi nedeniyle takip başlattıklarını, bu nedenle takibin haklı bir takip olduğunu ileri sürmektedir.Öncelikli olarak taraflar arasındaki ticari ilişkiye konu senetlerden kaynaklı alacağın borcun yenilenmesi müessesesine uygun şekilde yerine getirilip getirilmediğinin irdelenmesi gerekmektedir. Benzer konuya ilişkin —- Bölge Adliye Mahkemesi—- Hukuk Dairesinin —esas ve —-karar sayılı ilamında; “Davalı —– vekili tarafından, verilen bonolar ve protokoller ile taraflar arasındaki alım satım ilişkisinin yenilendiğini iddia etmiş ise de; TBK 133. maddesindeki; yeni bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi, ancak tarafların bu yöndeki açık iradesi ile olur düzenlemesi karşısında bu iddiasını davacı ile arasındaki yenileme iradesini açıkça gösteren sözleşme sunarak kanıtlaması gerekip, yazılı sözleşme sunulmadığından, bonoların, verilen avans çeklerinin finans temini amacıyla faktoring işlemine konu edilmesi, taahhüt edilen araçların taahhüt edilen sürede teslim edilememesi sebebiyle “teminat” olarak verildiği beyan edildiğinden, borcun yenilenmesi olarak kabul edilmeyeceğinden, davalı vekilinin mahkemece bu hususun nazara alınmamasının kanuna aykırı olduğuna ilişkin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir.” şeklindeki gerekçelerinden taraflar arasındaki borç yenileme iradesinin açık iradesi ile olması gerektiği, bu nedenle davalı takip alacaklısının borç yenilemesine ilişkin savunmalarını ispatlaması gerektiği, dosyaya borç yenilemesine ilişkin yazılı bir sözleşme sunulmadığı gibi davacıların bu yönde açık iradelerini gösterir bir belgede sunulmadığı anlaşılmakla davalı yanın borç yenilemesine ilişkin savunmalarına itibar edilmemiştir.
Bir diğer husus ise davacıların banka dekontları marifetiyle takibe konu senetlerin ödendiğine ilişkin iddialarıdır. Bu hususun aydınlığa kavuşturulması gerekmektedir. Keşidecisi —–Olan, 19/04/2022 düzenleme, 15/05/2022 vade tarihli 36.175,00.-TL bedelli ve Keşidecisi —–Olan, 19/04/2022 düzenleme, 14/05/2022 vade tarihli 11.160,00.-TL bedelli 2 adet bonodan kaynaklı davalı şirket lehine — Asliye Ticaret Mahkemesi —-karar sayılı ilamına istinaden ihtiyati haciz kararı verildiği, —- İcra Dairesi —- esas sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haciz takibi başlatıldığı, ihtiyati haciz kararına itiraz edildiği, —Asliye Ticaret Mahkemesi —– dosyası üzerinden mürafa duruşması açılarak takibe konu senetlere karşılık ödeme dekontlar esas alınarak ihtiyati haciz kararına itirazın kabul edildiği anlaşılmıştır. Takibe (ihtiyati hacze) konu edilen iki adet bono incelendiğinde ilkinin 36.175,00-TL bedelli 15/05/2022 vadeli ve 19/04/2022 düzenleme tarihli, ikincisinin ise 11.160,00-TL bedelli 14/05/2022 vadeli ve 19/04/2022 düzenleme tarihli olduğu, davacının ödeme dekontları incelendiğinde;Borçlu —- tarafından; 20.05.2022 tarihinde ( 14.5.2022 vadeli senedimize ödemesi) açıklamalı —– işlem referans numarası ile 11.160,00-TL tutarlı,20.05.2022 tarihinde (15.05 tarihli 36.175 tl lik senedimize muhsuben) açıklamalı —-işlem referans numarası ile 14.000,00-TL tutarlı,
10.06.2022 tarihinde (15.05 tarihli 36.175 tl lik senedimize mahsuben) açıklamalı —-işlem referansı numarası ile 6.175,00-TL tutarlı,
01.06.2022 tarihinde (açıklamasız) —–işlem referansı numarası ile 16.000,00-TL tutarlı ödemeler olmak üzere toplamda bono bedellerini tam karşılar şekilde 47.335,00-TL ödeme yapıldığı, dekontlarda da ilgili bonolara dair açıklamaların bulunduğu, davalı şirket vekilinin de söz konusu bonolara ilişkin ödemelerden sonra borcun yenilendiğini ileri sürdüğü, bu haliyle yapılan ödemelere itirazda bulunulmadığı, yapılan 4 ödeme ile takibe konu 2 senet arasında açıklamalar ve bedel bakımından illiyet bağı bulunduğu, dolayısıyla takibe konu senetlerden kaynaklı borcun itfa edildiği anlaşılmıştır.Sonuç olarak, davacıların davalıya karşı senetten kaynaklı borcun itfa edildiğini ispatladığı, davalı yanın borcun yenilendiğine ilişkin yenileme iradesini açıkça gösteren sözleşme sunarak kanıtlaması gerektiği, bu hususun kanıtlanamadığı, —- Bölge Adliye Mahkemesi—– Hukuk Dairesinin —-esas ve —– karar sayılı ilamının yol göstericiliğinde davalı yanın borcun yenilenmesi savunmalarına itibar edilmeyerek davacıların davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Alacaklının borçludan alacağı kaldığı hususu nazara alınarak senedi takibe koymada kötü niyetli veya ağır kusurlu kabul edilemeyeceğinden senetleri takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu ispatlanamadığından davacı borçlu lehine davalı alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacı-borçluların—. İcra Dairesi —–Esas sayılı icra takip dosyasındaki takip dayanağı
a) Keşidecisi —– Olan, 19/04/2022 düzenleme, 15/05/2022 vade tarihli 36.175,00.-TL bedelli
b) Keşidecisi —-Olan, 19/04/2022 düzenleme, 14/05/2022 vade tarihli 11.160,00.-TL bedelli bonodan dolayı davalı-alacaklıya borçlu olmadıklarının TESPİTİNE,
2-Kötü Niyet Tazminat Talebinin Reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.233,45 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 808,37 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.425,08‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 808,37 TL peşin harç toplamı 889,07‬ TL ile 3.844,50 TL ( Bilirkişi Ücreti, Kep Reddiyatı, Posta Masrafı, Elektronik Posta Masrafı) olmak üzere toplam 4.733,57‬ TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan teminat ve gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—–Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.