Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/530 E. 2023/678 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/530
KARAR NO : 2023/678

DAVA : Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 24/07/2022
KARAR TARİHİ : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- adresinde bulunan taşınmaza davalılarca vaki müdahalenin menine, taşınmazın tahliye ve teslimine, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “Davacı — kanun ve ana sözleşmeye göre —- no.lu Dairenin Tahsisinin Yapıldığı, Tahsis Kararından Sonra —- Üyeliğinden İhraç Edildiği, Kooperatifler Kanunu’nun 16.maddcsindc izah edilen Yargı Sürecinin tamamlanması beklenmeden yeni üye kaydı yapılması sonucunda Davacıya Tahsis Edilen —no.lu dairenin Diğer Davalı — Tahsis Edildiği, dolayısıyla — Yapılan tahsisin Kanun ve Anasözleşmeye Uygun Olmadığı anlaşıldığı, Davacı —- Adına Tahsisi Edilen —-no.lu Daireye İlişkin Kooperatife Karşı Mali Yükümlülüklerini yerine getirdiği, dolayısıyla 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23.maddesinde göre pay sahibi tüm ortaklar, hak ve yükümlülüklerini yerine getirmede eşit olduğunu vurgulamasına bağlı olarak diğer emsal üyeler gibi davacının genel kımıl kararlarına uygun olarak 57.213 TL ödediği anlaşıldığı, —- KOOPERATİFİ’n —- mahallesinde ARSA niteliğindeki taşınmazın 24.12.2013 tarihli tapu senedi(EK:6). işleminden davalı kooperatif adına TAM kayıtlı olduğu, inşaatların imara aykırılığından dolayı kat irtifakı ile kat mülkiyeti tapusu ve ferdileşme işleminin yapılamadığı anlaşıldığı Türk Medeni Kanunu’nun 1020 maddesi kapsamında tapuda dava konusu dairenin ilgili bir sayfası bulunamadığı, dava konusu taşınmazın özel sayfası bulunsa idi üzerinde “tedbir veya davalıdır” şerhi görüldükten sonra ancak davalı kooperatife yapılacak üyelik işleminden dolayı … açısından kötü niyetli sayılabileceği, mevcut durumda ise özel sayfası olmamasına bağlı olarak tapuda bilme ihtimali olmadığından —– daireyi iktisabının iyi niyetli olabileceğini.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle davacının davalı kooperatife üye olmasından kaynaklı (—– nolu dairenin tahsisinin yapılıp yapılmadığı, tahsis kararından sonra davacının kooperatif üyeliğinden ihraç edilip edilmediği, ihraç sürecinden sonra davacıya tahsis edilen —- nolu dairenin diğer davalı—- tahsis edilip edilmediği, davalıya yapılan tahsisin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, davacının mezkur daireden kaynaklı müdahalenin men’i, taşınmazın tahliyesi ve teslimine ilişkin açmış olduğu davada haklı olup olmadığı noktalarında ihtilafın toplandığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Dava, kooperatifler hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi, taşınmazın tahliye ve teslimi istemlerine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından oluşturulan 17/05/2023 tarihli raporunda, “… Davacı— kanun ve ana sözleşmeye göre — no.lu Dairenin Tahsisinin Yapıldığı, Tahsis Kararından Sonra ——- KOOPERATİFİ Üyeliğinden İhraç Edildiği, Kooperatifler Kanunu’nun 16.maddesinde izah edilen Yargı Sürecinin tamamlanması beklenmeden yeni üye kaydı yapılması sonucunda Davacıya Tahsis Edilen —-no.lu dairenin Diğer Davalı— Tahsis Edildiği, dolayısıyla —– Yapılan tahsisin Kanun ve Anasözleşmeye Uygun Olmadığı anlaşıldığı… “yönünde görüş bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları, denetlenebilir bilirkişi raporu içeriğine göre; 08.06.1993 tarih ve — sayılı—- yayınlandığı üzere davalı kooperatifin—-ünvanıyla faaliyete başladığı, 15.05.1996 tarih ve —- sayılı — yayınlandığı üzere —- Kooperatifi olarak unvan değişikliğine gittiği,
Davacı .—16.07.1997 tarihinde davalı — Kooperatifi’ne verdiği imzalı belgede 13.04.1996 tarihli genel kurul kararı gereğince daire seçimini yaptığı, Kooperatifin 22/07/1997 tarih ve —sayılı yönetim kurulu kararı ile davacı — üyeliği kabul edilip —- nolu daire kendisine tahsis edildiği, davacı –14/10/2003 tarihli — no.lu Yönetim Kurulu Kararına istinaden kooperatife olan borcunu ödememesinden kaynaklı kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına oy birliği ile karar verildiği,
Daha sonra davalı … 25.11.2004 tarihli Ortaklık Devir Hakkı Sözleşmesi’ne göre devreden —-devralan . bütün hak ve vecibeleriyle devir aldığının anlaşıldığı,
Davalı — 20.12.2004 tarih ve—- sayılı yönetim kurulu kararıyla davalı —-üyeliğine kabulüne karar verildiği,
—-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —-esa ve —- karar sayılı ilamı ile davacı .—-Kooperatifi ortaklığından ihracına dair 14/10/2003 tarihli ve —sayılı ihraç kararının iptal edildiği, Yargıtay —. Hukuk Dairesinin — esas ve—– karar sayılı ilamı ile yerel mahkemenin kararının onandığı, böylece hükmün 14/07/2009 tarihinde kesinleştiği, bilirkişi heyetinin incelemesine konu 31/12/2021 tarihi itibariyle davalı kooperatif genel kurul toplantılarında kararlaştırılan 53.025,00 TL ye emlak vergisi ödemeleri de eklenerek toplam 57.213,00 TL nin davacı tarafından ödendiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.1163 sayılı Kooperatiflre Kanunun ” Ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz” başlıklı 16. Maddesinde;
” Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir.
Anasözleşme,çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.
Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır.
Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir.(Ek: 6/10/1988 – 3476/4 md.) Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” şeklinde amir hükme yer verildiği görülmüştür.Bilirkişi raporunda da 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun ” Ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz” başlıklı 16. Maddesinin “Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” amir hükmüne atıf yapılarak hesaplama ve değerlendirmelerde bulunulduğu görülmüştür.
Kooperatifçe bir dairenin geçerli bir tahsis işlemiyle bir ortağa tahsisi halinde, tahsis edilen ortağın rızası olmaksızın, ortaklığı devam ettiği sürece konutun başka bir ortağa tahsisi mümkün değildir.Sonuç olarak, iddia, savunma, dosyaya kazandırılan mahkeme karar ve dosyaları, bilirkişi raporu, davalı kooperatif defter ve kayıtları hep bir arada değerlendirildiğinde,Davalı kooperatif tarafından davacı hakkında ihraç kararına karşı tüm yasal yollar tüketilip kesinleşmeden davacı—- tahsis edilen—-no.lu daire —–Kooperatifi yönetimince 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16./5 maddesine göre ihraç kararı kesinleşmeden yeni ortak alınmaması gerektiği, ihraç edilen üyelerin hak ve yükümlülüklerinin karar kesinleşinceye kadar devam edeceği nazara alınarak davalı .—- söz konusu dairenin tahsisinin kanun ve ana sözleşmeye göre gerekli koşullar oluşmadan yapıldığı, bu nedenle —– adresinde bulunan taşınmaza davalılarca vaki müdahalenin menine, taşınmazın tahliye ve teslimine karar verilmesi gerektiği vicdani kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
2-Dava konusu —- adresinde kain taşınmaza yapılan müdahalenin men’ine, taşınmazın davalı … tarafından tahliyesine ve davacıya teslimine,
2-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 189,15‬ TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç toplamı 161,4‬0 TL ile 2.951,50 TL ( Bilirkişi Ücreti, Kep Reddiyatı, Posta Masrafı, Elektronik Posta Masrafı) olmak üzere toplam 3.112,9‬0 TL olan yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde —Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.