Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/53 E. 2022/262 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2022/53 Esas
KARAR NO : 2022/262

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının şahsı —-yaptığı davalıya —diğer ürünlerden almak üzere toplam —- sayılı dosyasında takip yapıldığını, davalı tarafından borcu itiraz edildiğini, bu nedenle itirazın iptali ile davalının kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı aleyhine hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usule ilişkin itirazlar dikkate alınarak öncelikle davanın usulden reddini, mahkememiz aksi kanaatte ise deliller toplanmak ve tanıklar dinlenmek sureti ile işbu davanın reddini, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
—- sayılı dosyasının incelenmesinde takip alacaklısının …, takip borçlusunun … olduğu görülmüştür. görülmüştür.
—–Karar numaralı görevsizlik kararı verilerek dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda; Davacının davasını — itirazın iptali davası açtığı,—–görevsizlik kararı verdiği bu kararın —- tarihinde kesinleştiği davacının dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi talebini içeren dilekçesinin — olduğu görülmüştür.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği — tarihinden sonra, —– tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak asliye ticaret mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
Dava, davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 24/05/2021 tarihinde açılmış olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması; ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması ya da açılan davanın maddede— halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
—sayılı yazıları incelendiğinde davalı …– potansiyel mükellef olduğu, başkaca mükellef kaydının bulunmadığı görülmüştür. Aynı hususta — yazılan müzekkere cevabında ise davalının gerçek kişi ticari işletme ——— bulunmadığı bildirilmiştir.
—- sayılı yazıları incelendiğinde davacı ….– herhangi bir mükellef kaydının bulunmadığı görülmüştür. Aynı hususta—– yazılan müzekkere cevabında ise davacının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere, taraflar gerçek kişi olup tacir niteliği taşımadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve asliye ticaret mahkemesini görevli kabul etmek mümkün değildir.
Görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olduğundan ve göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan; taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemelerce resen dikkate alınması gerektiğinden; mahkememizce işin esası incelenmeksizin davanın görev yönünden karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2. Maddesi uyarınca görev nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin KARŞI GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin—-HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
Ancak bu konuda —–Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı verip kesinleştiği ve mahkememiz ile arasında OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI doğduğu dikkate alınarak , işbu kararın İstinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde MERCİİ TAYİNİ için dosyanın — Bölge Adliyesi ‘nin ilgili dairesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2. Maddesi gereğince “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edeceği”şeklindeki düzenleme nazara alınarak YARGILAMA GİDERLERİ KONUSUNDA BU AŞAMADA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize veya mahal Asliye Hukuk Mahkemesine sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.