Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/496 E. 2022/724 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/496 Esas
KARAR NO : 2022/724

DAVA : Maddi Tazminat (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/07/2022
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi.
Davalılar —– Şirketi ve Davalı —— yönünden dosyanın tefrik edilerek Mahkememizin —– Esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda, kusuruyla kazaya sebebiyet veren —— ait,—– sevk ve idaresindeki ——plaka sayılı araçtır. —–plaka sayılı aracın——sigortacısı —–Olup, 16/07/2021 tarihli, —— nolu poliçe incelendiğinde de görüleceği üzere, poliçe limiti kaza başına 86.000,00 TL, araç başına 43.000,00 TL olarak belirlendiğini, —–Tarafından yapılan hasar ödemesi yalnızca 26.537,44 TL olup, ——- poliçe teminatı kapsamında diğer davalılarla birlikte müvekkilin aracında meydana gelen değer kaybından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkiline ait ——- plaka sayılı araçta meydana gelen şimdilik 18.000,00 TL tutarındaki değer kaybı zararı ile aracın tamir sürecinde kullanılamamasından kaynaklanan 2.000,00 TL zarar olmak üzere toplam 20.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin kısmi dava açmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, davalı şirketin her hangi bir kusuru olmaması nedeniyle sorumluluğu bulunmadığı, husumet yokluğu bulunduğu, talebin zamanaşımına uğradığı, hesaplanan değer kaybı tazminatı davacı tarafa ödenmesine rağmen davacı tarafın değer kaybı tazminatı istemi sebepsiz zenginleşme kapmasında olduğu, taleple sigorta limitinin aşıldığı, Davacının kaza tarihinden itibaren faiz istemi haksız ve mesnetten yoksun olduğu, öncelikle usule ilişkin itirazlarımızın kabulü ile davanın usulden reddine, aksi takdirde, haksız, mesnetsiz, yasal mevzuata, hukuka ve hukukun genel ilkelerine aykırı olarak açılmış olan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Hasar dosyası, sigorta bilgi ve gözetim merkezinden gelen evraklar ile tüm dosya kapsamı.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, Trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin —–nolu celsesinde davacı vekiline, arabuluculuğa ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunması için 1 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi cihetine gidilebileceğinin ihtar edildiği, davacı vekili tarafından arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ; 6102 Sayılı TTK. ‘nın 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hlinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 (2) ve 115. maddeleri gereğince, alacağa yönelik ticari dava niteliğindeki dava yönünden dava tarihine göre dava açılmadan önce zorunlu arabulucuya başvurulmadan işbu davanın açılmış olduğu ve zorunlu arabuluculuğa başvuruya ilişkin dava şartının tamamlanabilir dava şartı olmadığı anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın Davalı —— yönünden USULDEN REDDİNE,
2- Peşin alınan 341,55 TL harçtan, alınması gerekli 80,70 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 260,85‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair, davalı ——vekilinin yüzüne karşı, davacı ve diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. Maddesi gereğince iki haftalık süre içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere herhangi bir Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile —— Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.