Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/490 E. 2023/327 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/490 Esas
KARAR NO : 2023/327

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 04/07/2022
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekilinin 04.07.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın,—–adresinde “Arsa payı karşılığı inşaat ve satış sözleşmesine bağlı olarak inşaat” işleri için yönetim ofisi olarak kullanıldığını, —–adresindeki merkez ofisinde hırsızlık olayının 15.06.2022 tarihinde tahmini olarak 23::00 saatlerinde gerçekleştiğini, 18.06.2022 tarihinde—–firma yetkilisi —– haber verilmesiyle öğrenildiğini, 21.06.2022 tarihli olay yeri tespit formunda aktarılan bilgiye göre iş yeri adresinin girişinin sağ tarafındaki camın kırılmasıyla iş yerine hırsızların girdiğinin tespit edildiğinin, 15.06.2022 tarihinde firma yetkilileri iradesi dışında meydana gelen hırsızlık sebebiyle ticari işletmenin zarara uğradığını, iş yerindeki tüm ofis malzemeleri ile birlikte resmi evrakları ve ticari defterlerin çalındığını, müvekkili firmanın iş yerinde tüm önlemleri almasına rağmen iradesi dışında meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle büyük zarara uğradığını, 04.07.2022 tarihinde—– CumhuriyetBaşsavcılığına ——- numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, söz konusu hırsızlık nedeniyle tüm ofis malzemeleri ile birlikte, ticari defterler ve ticari belgelerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık: Davanın 6102 sayılı TTK’nın 82/7. Maddesinde düzenlenen zayi belgesine ilişkin olduğu görüldü.6102 Sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir.TTK’nın 82/7. maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir.Davacı taraf olan—— isimli şirketler tarafından kurulan bir adi ortaklıktır.Adi ortaklık bir sözleşme tipi olarak Türk Borçlar Kanunu’nun onsekizinci bölümünde (TBK m. 620- 645) düzenlenmiştir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Bu sebeple de usul hukuku açısından taraf ehliyeti bulunmamaktadır.Adi ortaklığın söz konusu olduğu hallerde, ticari işletmeyi fiilen işleten ortak, işletmeyi kısmen kendi adına işletmiş olur. Dolayısıyla ticari bir işletmenin adi ortaklık çatısı altında işletildiği hallerde her bir ortak ayrı ayrı tacir sıfatını kazanır.——-Her ne kadar davacı taraf TTK 842/7 maddesi gereği zayii belgesi talep etmiş ve mahkememizce bu yönde bilirkişi raporu alınmış ise de; davacının adi ortaklık olması sebebiyle davacı sıfatının (aktif husumet ehliyetinin) bulunmadığı, bu hususunda tamamlanabilir dava şartı olmadığı anlaşılmakla davanın aktif husumet yokluğundan reddine dair aşağıda ki şekilde karar verilmiştir.(İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (—— tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Ortaklar, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumludurlar. Ancak gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır (——-Adi ortaklığın aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığından, takibin veya davanın bütün ortaklar tarafından veya bütün ortaklar aleyhinde açılması zorunludur. Taraf ehliyeti kamu düzeninden olup, mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmalıdır. ——

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin yatırılan 80,70 TL harcın düşümü ile geri kalan 99,20 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA ,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.